Bu bölüm sadece Deniz ve Agâh 'a aittir
**
'Bunu nasıl yaparsın Agâh' diye konuştu yaşlı kadın.
Agâh, kendinden emin bir tavır ile karşısında ona endişe ve hüzünlü bakan yaşlı kadına dikti gözlerini.
"Yaptım ve bitti anlıyor musun"
Yaşlı kadın omuzlarını aşağıya indirdi.
"Birşeyin bittiği orta da oğlum oda sensin. Şu haline bak" diye yüzüne usulca konuştu. Son günlerde gözleri uykusuzluktan çökmüştü.
"Ben bitirdim süt ana, beni seven bir kadının mezarını kendi ellerimle kazdım. Ben buna mecbur bırakıldım." diye konuştu sesi sabit olsa da duyguları gün yüzüne çıkan gerçek gibi aslını yansıtır olmuştu.
Yaşlı kadın oğlunun haline içi acısa da elinden birşey gelmiyordu.
"Baban için kendini yaktın oğlum..." cümlesini bitirmeden Agâh, kadının sözlerini kesti.
"Mecburdum, babam ölüm döşeğinde bunu ona nasıl yapabilirim, yıllar önce verdiği sözü ezip nasıl geçebilirdim. Bu onu öldürürdü." Ellerini ağrıyan alnına bastırdı.
"Sen babandan ziyade o kızı ve kendini öldürdün oğlum, şimdi sevmediğin bir kadın ile ömür boyu sürgün hayatı yaşayacaksın. El kadardın önüne bir bebeği bu senin eşin olacak diye veren baban seni yaktı. Sen kendin için değil, bir başkasını mutlu etmek için yaşadın..."
Yaşlı kadının sözleri ilk defa canını bu denli yakmıştı. O da isterdi böyle olmamasını. O küçük kız ona her geldiğin de kendine hakim olmuş onu çekip almamak için kendi ile savaş vermişti. O son gün bile...
Kapıda asılı kalan eline bakmıştı küçük kızın, güçlü duruşu içinde yeni, yeni ortaya çıkan duyguları harlamıştı.
Sen sevemezsin demişti,
Oysa yüreğini otuz yıl sonra attıran kendisi değilmiş gibi. Sanki karşısında toy bir delikanlı gibi kalmıştı. Severdi adam bir tek onu sever sayardı. Ama başı üstüne koyamaz idi, dökerdi kırardı küçük yüreğini. Yapmıştı da. Kırmıştı. Defalarca onun kendisini kötü hissettirmişti.
"O o adamı seçti" diye konuştu adam. Heybetli bedeninin altında küçücük kalmıştı duygularıyla.
"Bunu sen yaptın Agâh" diyen kadına öfke içinde bakmaya başladı.
"Bunu ben yaptım" diye hiddet içinde bağırdı. Kimseye değil kendine olmuştu sitemi.Sabri'nin elini tutmasına müsade etmiş onu o adama itmiş idi. O adam, onun çocukluk dostu. Sabri kadının elinden tutup onu babasının dayağın dan alırken ayakları yerde takılı kalmıştı. Neden! Sabri, herşeyi herkesi onun için karşısına alırken kendisi sadece gözlerini yummuş olan bitene kör olmuştu.
'Neden Hafsa ana" diye sordu.
"Unutacaksın oğlum" dedi Hafsa kadın, bunun olmayacağını bildiği halde ona masal anlatıyordu.
"Geçecek"
Agâh, yüzünü mutfağın kapısına çevirdiğin de Deniz'in kırmızı gözleri ile durakladı. Deniz, ona biçilen hayatın başrolü.
"Agâh" dedi kısık bir sesle.
Agâh, ona doğru yürümeye başladı.
Deniz, yıllardır sevdiği adamın ona bunu nasıl yaptığını anlamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gôr
Random'Sen benim mecrûh ruhumun şifası oldun' derken titreyen içim onun içindi. Elleri belimi iki yandan sımsıkı tuttu ben yukarıya kaldırdı. Şimdi boylarımız eşit olmuştu. Dudaklarımızın arasında milimlik mesafe varken ona karşı koymak öyle imkansız bir...