15

11.5K 650 46
                                    

Dedublüman| Belki

"Eyi ettiniz Gonca" diyen Şerife hanım, bir yandan kahvesini içiyordu diğer yandan konuşmasına devam ediyordu.
"Boynu bükük bırakmadınız" diye kelimelerini sonlandırdı. Halinden hoşnut değildi. Gonca hanım, sessizliğini korurken içinde yaşadığı hüzne sebep olan kızına oldukça kırgındı.

"O bizim boynumuzu büktü, bilmez misin Şerife..." Bir iç çekerken bir yandan da pencereden bakmaya devam ediyordu. Günlerdir evi cenaze evinden farksızdı onun için. Ne tadı tuzu vardı, nede huzuru.

"Kader" dedi sessizce Şerife hanım

"Yazgısı buymuş kuzumun" ağzına kahveyi götürecek iken Gonca'nın ağzından çıkanlar ile eli hava da duraksadı.

"Senin de kızın var Şerife, kader deyip geçer miydin?"

Şerife hanımın içi buz gibi olmuştu. Eli yavaşça yanına inerken elinde ki kahveyi sehpanın üzerine bıraktı. Yüreğine inen cümleler dikenli sarmaşık gibi derinine doldu. Mahpeyker'in yüzünün halini görünce içi cız etmiş bir ananın yüreği şefkat ile ona sımsıkı sarılmış idi. O körpe yüreğe sıvazlarken hiç aklıma kendi kızı bu duruma düşse ne yapardım diye gelmemiş idi. Gözleri, Elif'e gittiği vakit kızının da badem gözlerini ona çevirmiş baktığını gördü.

"Ben kızımın ardında dururdum âlim Allah" diyince Elif'in yüzü yere eğildi.

Gonca kadın tebessüm ile Şerife hanıma bakıp durdu.

"Öyle bir an oluyor ki insan evladının ardında duramaz hale geliyor Şerife, bırak ardında durmayı yanında bile kabul görülmüyo. İçimi yakanda bu oldu. Hasan'ın hali hal değil, kızım desen..."

Gonca kadının sözlerine hak veriyordu. Kızı dik başlı olsa da sevecek ve kocasını sayacaktı.

"Elif, fincanları götür iki çalkala yavrum" diyen Şerife hanım, kızına bakmaya başladı. Elif, yerinden kalkıp masanın üzerinde ki boş fincanları tepsiye dizip odadan çıktı.

Giden kızının arkasından bakan kadın
Elini yanında duran kadının elinin üzerine uzattı.

"Sevecek Gonca, şimdi el dediği yarın eri, çocuklarının babası olacak. Kim severek evleniyor de hele" diye sessizce konuştu.

"Orası öyle de, bu yaptığı iş miydi Şerife, oğlumun yüzüne yere eğdi..." diyen kadın boşalmaya başlamıştı.

Şerife, sadece ona bakıyor bir yorum yapmıyordu. Hak vermiyor değildi, Mahpeyker, hata etmişti.

"Hasan delikanlı, benim adam desen..." diyen kadının sesi titriyordu.

"Sabri eğer gelmeseydi elinde kalacaktı Mahpeyker"

"Hangimiz hata yapmadık Gonca, hangimiz yanlış yola girmedik deyesin hele" dedi sesi yanık bir türkünün hüznü gibiydi, o hüzün kadının bağrına işliyor idi.

Elif, elinden tepsi mutfağa girecek iken sert bir şeye tosladı. Çarpmanın etkisiyle ellerinden kaymak için direnen tepsiyi bir hışım ile tutan Hasan, ne olduğunu şaşırdı ve kızın korku dolu gözlerine bakmaya başladı. Ürkek bir kuşun kanadından medet umar gibiydi sanki. Yumuşak ellerinin üzerinde duran sert elleri oldu.

"Ben..." diyen Elif'i kesen Hasan'ın sert sözleri olmuştu. Keskin sesi kızın kursağında takılıp kalmıştı.

"Ben görmedim kusura bakma" diyen Hasan, ellerini kızın tepsiye sımsıkı sarılan ellerinin üzerinden çekti. Adamın keskin bakışları karşısında ne yapacağını bilmeyen kadın adamın önünden çekilip gidişi ile yerinden sarsıldı. Yarım yamalak kalan duyguları tökezleyip yere savruldu. Gözünden akan bir damla yaş ettiği umuda idi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gôr Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin