Güzellik algısı

34 14 5
                                    

Güzellik algısı denen bir lanet vardı başımda. Keskin çene hatları,  dolgun dudakları, renkli gözleri, kemikli elleri, incecik belleri, beyaz ve pürüzsüz tenleriyle dikkat çeken mükemmel kızları görmek resmen acı çekmeme sebep oluyordu. Ben onların aksine yuvarlak çene hatlı, küçük dudaklı, küçük gözlü, kilolu, çarpık dişli ve gözlüklü bir eziktim. Kendimden her geçen gün daha çok nefret ediyordum.

Yine aynaya bakıp kendimde yeni kusurlar bulduğum bir günde,  çalışma masama oturup elime rastgele bir kağıt aldım ve olmak istediğim kişiyi çizmeye başladım. İnce bel kalın bacaklı bir fizik, keskin çene hattı, kusursuz bir cilt, dolgun dudaklar, fındık gibi bir burun, mükemmel tarz...

2 saat kafamı kaldırmadan bununla uğraştım ve sonucunda gördüğüm şey mükemmeldi. Tam olmak istediğim kişiyi cizmiştim. Asla bu olamayacağımı bilerek kalemimi yerine bıraktım ve uykuya daldım. Rüyamda bir aynanın karşısında dikildigimi gördüm sadece. Ve o aynada hiçbir yansıma yoktu.

Yeni bir güne daha kendimden nefret ederek uyandığımda uyku sersemi şekilde lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Biraz daha ayıldığımda gözlüklerimin olmadığını ama ona rağmen çok net bir görüşe sahip oldugumu gördüm. Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda inanmayıp kendimi yere attım. Ben .... mükemmeldim. Tıpkı

Tıpkı dünkü çizdiğim kıza benziyordum.

Mutluluktan ağlamak üzereydim. Dolabima gidip siyah bir kapüşonlu , siyah bol bir pantolon ve siyah spor ayakkabılar seçtim. Kapüşonlunun icine beyaz gömlek giyip görünsün diye yaralarını dışarı çıkarttım ve düz beyaz bir el çantası alıp dışarı fırladım. Yürürken tüm gözleri uzerimde hissediyordum. İlk defa bakan değil bakılan taraf olmanın zevki bir başkaydı.

Bu şekilde bana göz süzüp hasetten catlayanlara büyüklük taslayarak günler geçirdim. Ancak güzellik algısı değişti. Yeni güzellik algısında uzun kirpikler, uzun tırnaklar, bembeyaz ve mükemmel dişler, ince bacaklar ve kırılacakmış gibi duran bir bel vardı.  Moda da değişmiş, bol üstler yerine dar ve kısa üstler begenilmeye başlanmıştı. Tekrar kendimden nefret etmeye başlamıştım. Bir türlü uyamiyordum güzellik algısına. Artık insanlar eskisi gibi bakmiyordu bana.

İçimden gelen isteğe boyun eğdim ve masama oturup 2,5 saat boyunca uğraşarak bir kız çizdim. Kızıl kıvırcık saçlı, büyük mavi gözlü, uzun kirpikli, uzun tırnaklı, tamamen incecik vücutlu bir kızdı bu. Hayran hayran eserime bakarken kağıdı duvara, bir öncekinin yanına astım ve kalemimi eski yerine koyup uykuya daldım. Uykumda, uzun zamandır görmediğim o yansımasız aynayi gördüm. Oval , çerçevesi ahşaptan bir boy aynasiydi.  Ertesi gün uyandığımda o kıza benziyordum. İse yaşamıştı. Son derece mutlu şekilde gidip siyah uzun kollu, göbeği açık bir badi ve siyah bol kot pantolon altına siyah converse giydim. Siyah sırt çantamı alıp dışarıya çıktım. Tekrar gözler üzerimdeydi. Herkes içi giderek bakıyordu bana.

Günlerce bu böyle devam etti ama bir süre sonra tekrar değişti güzellik algısı. Her değiştiğinde bir önceki halim gözüme iğrenç geliyordu. Ben de kendimi sürekli değiştiriyordum .

Hatta öyle ki kim olduğumu hatırlamıyordum artık.

Bir gün yeni bir güzellik algısı gelişti. Yuvarlak çene hattı, yuvarlak gözlükler, tombiş parmaklar, kalın bir vücut, küçük kahverengi gözler, ufak bir ağız...

Ayndaki halimden nefret ederek bu yeni güzellik algısına uygun kızı çizdim. 3 saatimi almıştı.

Ertesi sabah uyandığımda aynaya baktım, çizdiğim kıza dönüşmüştüm. Mükemmeldim. Ama bu surat tanıdık geliyordu bir yerlerden. Hafızamı zorlamaya başladım. Yolda bana dönüp bakam kızlardan biri miydi acaba? Yok değildi. Belki gittiğim magazadakilerden biriydi? Olamazdı

O anda aklıma geldi. Bu kız bendim, gerçek ben. En mükemmel halimle bakıyordum kendime. Aslında hiç degismeme gerek olmadığını anca anlıyordum. Ben başından beri güzeldim.

DerlemelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin