Yangın(☆)

43 14 5
                                    

Gözünden bir damla yaş aktı ve çenesine doğru narin bir edayla süzüldü. Kim olduğunu, nerede olduğunu, ne düşünmesi veya ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. En son hatırladığı şey bir patlamaydı. Sanki intikam almak istermiş gibi davranan, hoyrat , sinirli ve bir o kadar acımasız olan koyu kızıl alevler hala zihninin içindeydi. Aslında zihninin içinde olan tek şeyler bunlardı. Daha sonrası sessizlik, hiçlik, hastaneden oluşuyordu. Kalbinde doldurulması gereken garip bir boşluk hissi ve karşısında oturmuş onunla dalga geçen devasa yalnızlık vardı sadece. Kafası karmakarışıktı. Düşünceleri oyun parkında oynayan yaramaz, umursamaz , aklı etmeyen çocuklar gibiydi. Her biri birbirinden farklıydı ve zihninin içinde karambole koşuyorlardı. Ve her biri geniş bir alan istiyordu. Tek bir zihin onlara dar geliyordu dolayısıyla zihni sömürüyorlardı.

Fiziksel sağlık bakımından da pek iyi değildi. Birinci dereceden yanıkları ve zorla çalışıyormuş edası veren, zedelenmiş akciğerleri vardı. Adeta akciğerleri, o 20 yıldır sigara içiyormuş gibi küfürler yağdırıyor, ceza veriyordu ona.

Gün boyu her santimini ezberlediği hastane odasındaki yatağında oturuyor , sadece ölmeyecek kadar yemek yiyor , geceleri çığ gibi büyüyen düşünceleri yüzünden uyuyamıyordu. Uyusa bile kabuslar görüyor ve soğuk terler içinde, çaresizce ağlayarak uyanıp o kabuslardan kaçtığını düşünüyordu. Kısacası fiziksel ve mental açıdan çökmüştü ve nasıl toparlanacağını bilmiyordu.

Peki ona ne mi olmuştu?

Yine her zamanki gibi giden bir hafta sonuydu. Hafta içi vermesi gereken proje ödevini başarıyla tamamladığı için kendiyle gurur duyuyordu. Kendine kalan boş vaktini değerlendirmek ve kafa rahatlatmak için siyah kulaklıklarını takmış, yumuşacık yatağında uzanırken son ses müzik dinliyor ve kafasından gerçek olması mümkün olmayan senaryolar kuruyordu. O kadar dalmış, kurduğu senaryoya o kadar gömülmüştü ki...

Annesi ve babası ona defalarca kez seslenmişti. Ama o bunları duymamıştı. Onu bu daldığı senaryodan uyandıran şey ise akcigerlerine işleyen ağır yanık kokusu ve koyu gri dumandı. Dumanı görünce paniklemiş ve yatağa ziplenmiş gibi öylece oturup aval aval çevreye bakmaya başlamıştı.

O sırada babası odaya daldı ve onu sıkıca elinden tutup odasından çıkardı. Sıra annesindeydi. Babası kızına döndü ve "Kızım beni iyi dinle ve sakin ol. Sakın panik yapma ! Olabildiğince hızlı şekilde evden çıkıp uzaklaşabileceğin kadar uzaklaş. Ben de üst kattan anneni alıp hemen arkandan geleceğim. Söz veriyorum. Sen sakın arkana bakma." dedi. Kızını kendine çeken babası onu alnından öptü ve "Hadi git !"dedi. Kız apar topar merdivenlerden en alt kata ordan da çıkışa yöneldi. Babası bu sırada üst kata çıkıp annesini almaya çalışıyordu ama asla geri dönemedi.

Ev bir anda patladı ve koyu kırmızı, turuncu tonlarına çalan alevler, onlara eşlik eden büyük bir gürültüyle etrafı sarmaya başladı

******
Bir bölüm daha bitti efendm

Eee?

DerlemelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin