"Ahhh" diyerek ellerimi saçlarıma koyarak oturduğum kantin masasına kafamı yaslayarak inledim. Hala başımım etkisi geçmemişti.
"Bakıyorum da birileri dersi kaytarmış" Diyerek yanıma oturan Ayşe'ye baktım. Üzerindeki eşofmanla dersinin beden eğitimi olduğunu anladım. Sabah Demir'in üzerindede eşofman vardı acaba aynı sınıftalar mıydı?
"İlk iki dersim boşmuş fakat okula geldikten sonra öğrendim bende" diyerek cevap verdim.
"Gel o zaman dışarı çıkalım benimde dersimi hoca serbest bıraktı" demesiyle olumlu anlamda kafamı sallayıp kahvemi alarak ayağa kalktım.
Beraber köşedeki banklardan birine oturup futbol izleyenlere baktık. Demir'inde aralarında olduğunu fark edip kaşlarımı çattım. Umarım ayağı kayarda yere düşerdi.
"Baksana şuan fark ettim saçların darma dağan olmuş. Yoksa düşündüğüm şey mi?" diyerek konuşmayla anlamazcasına suratına baktım.
"Kiminle öpüştün doğru söyle söz sır çıkmaz benden" diyerek gülerek konuşmasıyla "saçmalama" diyerek cevap verdim
"Ee nasıl oldu bu o zaman kim yaptı?" Demesiyle saçlarımı ovuşturup beni yeni fark edip bu tarafa doğru bakan Demir'e baktım.
"Demir yaptı" diyerek cevapladım.
"Hangi Demir yoksa Demir Sihan mı?" Demesiyle olumlu anlamda kafamı salladım.
"Oha inanamıyorum ne ara sevgili oldunuz ne ara öpüştünüz her şeyi anlat" demesiyle 'ne' diyerek hızla kafamı çevirip ona baktım tamamen yanlış anlamıştı.
"Hayır biz sev-"
"Yanlız fena öpmüş baksana saçların böyle olduğuna göre" diyerek gülmesiyle utançtan kıpkırmızı kesilmiştim.
"Ayşe yanlış anladın öyle birşey olmadı" diyerek düzeltip konuştum o ise ne dediğimi anlamazcasına bana bakıyordu.
"Nasıl yani kanka" diyerek konuştu
"Biz kavga ettik biraz onun şeyi bu" diyerek saç diplerimi tek elimle hafifçe karıştırıp düzeltmeye çalıştım.
"Demek kavga ettiniz. O zaman Demir pişman olmuş olmalı bu tarafa geldiğine göre" demesiyla şaşkınlıkla önce ona sonrada bize doğru gelen Demir'e baktım.
Yanımıza geldiğinde ona ters ters bakmaya devam ettim. Hayvan herif bide utanmadan yanımıza gelmişti.
"Günaydın Demir"diyerek konuşmuştu Ayşe. Aynı zamanda o sıradada beni dürtmüştü. Ben ise sadece omuz silkmiştim.
"Günaydın" diyerek karşılık verip bana bakmaya başlamasıyla 'ne var' dercesine suratına bakmıştım.
"Ben çantamı soyunma odasına koyup geliyorum" diyerek ayağa kalkıp yanımızdan uzaklaşan Ayşe'ye baktım. Ne diye şimdi gidiyordu ki bu kız?
"Al" diyerek konuşan Demir'in elideki ağrıkesici ve su şisesine baktım.
"Gerek yok" diyerek kafamı sola çevirip yüzüne bakmamaya çalıştım.
"Meraklın değilim bende sadece benim yüzünden başın ağrıyor olabilir ondan" diyerek konuşmasıyla cevap vermedim.
Ellerini yüzüme koyup kendine doğru çevirmesiyle ters ters suratına baktım.
"Eğer bunları almazsan sana zorla içirtirim" diyerek eğilip konuşmasıyla kaşlarımı çattım.
"Hayır" diyerek tok bir sesle cevap verdim. Sakin olmak istercesine derin bir nefes vermesiyle nefesi yakınlığımızdan ötürü yüzüme değmişti. Aynı zamanda elini hala yüzümden çekmemesi gerilmeme sebep olmuştu.