9

300 22 0
                                    

"Ne yapıyorsun sen?" Diyerek kızgın çıkarmaya çalıştığım fakat bir türlü bunu beceremediğim sesimle konuştum.

"Asıl sen ne yapıyorsun?" Diyerek cevap vermesiyle kaşlarımı çattım.

"Sence ne yapıyor gibi duruyorum acaba Demir! Hem sen niye karışıyorsun ki?"  Diyerek konuşmamla duraksayıp suratıma baktı.

"Gidin başka yerde sarılın. " diyerek konuşmaya devam etmesiyle kaşlarımı çattım.

"O niyeymiş" diyerek ellerimi belime yerleştirdim

"Okul benim değil mi? İstediğim kuralı koyarım" demesiyle hafif bir şaşkınlıkla ona baktım. Okul benim derken?

"Doğru söylüyor bu kolej onlara ait nasılsa gidin başka yerde sarılın" diyerek araya giren ve ne ara dibime geldiğini fark edemediğim Tuna'ya baktım bu sefer.

"İyi gider başka yerde sarılırız" diyerek söylenip neler olduğunu kavrayamayan Caner'e bakıp kolundan tutarak söylene söylene gitmeye başladım. Aslında olayı büyütüp ağızlarının payını verirdim de bu aralar her şeyi yapmaya üşeniyordum.

"Bence bunlar sana aşık" diyerek gülen Caner'e bakıp 'tabi tabi' diyerek omuz silktim.

"Ciddiyim kızım baksana çocuğa, benle sarıldığını görüp nasılda kıskandı öyle"

"O kendisi beni gıcık etmek için öyle yapıyordur" diyerek cevapladım Caner'i

"İyi sen bilirsin Deren. Sonra yok Caner sen demiştin falan dersen karışmam ben" diyerek konuşmasıyla ona kısa bir bakış atıp önüme döndüm.

"İşte geldik" diyerek annemin pastanenin önünde durup Caner'e baktım.

"Tamda canım pasta çekmişti" diyerek gülümsemesiyle onunla içeri geçip annemin en meşhur çikolatalı pastasını oturduğu masadan ona uzatıp karşısına oturdum.

"Vuaaa" diye ses çıkarıp pastayı hayranlıkla yemesine gülmeden edemedim.

"Sence gerçekten bana aşıkmıdır?" diyerek ellerimi çeneme koyup Caner'e baktım.

"Kimden bahsediyorsun? Sarışın olan  demi kaçmaz benden" diyerek göz kırpıp pastasını yemeye devam etmesiyle duraksadım.

"Ya ne alakası var ne hoşlanması sadece merak ettim" diyerek konuştum.

"İyi tamam tamam hoşlanmıyorsun" diyerek beni takmayıp pastasını yemeye devam etmesiyle göz devirdim. Ne vardı bu pastanın içinde böyle gizli malzeme falan mı?

"Caner cevap versene hoşlanıyor mudur benden sence?" Diyerek konuşmamla 'hıhı' diyerek cevap vermişti.

"Off Caner ya" diyerek ellerimi  bağlayıp arkama yaslandım. Bu erkekler genel olarak mı böyle yoksa bana mı böyle denk geliyordu bir türlü anlayamıyordum.

"Evet dedim ya kızım işte. Sende söylesem ayrı söylemezsem ayrısın" demesiyle ona baktım. Az buçuk haklı olabilirdi. Azıcık ama yani çok değil.

Kafamı kapıya doğru çevirdiğimde Savaş'ın tekerlekli sandelye ile içeri girmeye çalıştığını fakat rampadan dolayı zorlandığını görüp hızla ayağa kalkıp kapıya doğru gittim. Rampa sorununu birkaç gün içinde acilen çözmemiz gerekiyordu.

"Hoşgeldin yakışıklı şey" diyerek gülümseyip onun sandalyesinden tutup içeri doğru girmesine yardımcı oldum.

"Hoşbuldum arsız kız" diyerek gülmesiyle "ya demesene öyle biri duyup yanlış anlayacak" diye cevap vermemle iyice gülmüştü.

"Caner tanıştırayım. Bu Savaş kendisi buradaki yakın arkadaşlarımdan birisidir"

"Aynı zamanda annesinin en büyük çikolatalı pasta fanıyım"

ZIT İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin