°3.Bölüm°

5.4K 49 9
                                    

Deren

Gözüme vuran ışıkla gözlerimi yavaşça açtım. Güneş yüzümü adeta yakıyordu. Gene bornozla uyuyakalmıştım. Yavaşça kalkıp camı açtım. Saçımdaki havlu açılmıştı. Tekrardan yatağa oturdum ve telefonumu alıp bildirimlere baktım. Uzaydan bir bildirim vardı. "Deren, bugün kahve içelim özledim." gülümsedim. "Olur uzayım :)" babamdan bir bildirim de vardı.

"Kızım bugün dört'te Bulut holding ile toplantımız var. Ve çok şaşırtıcı birşey oldu. Alaz'ın babası çok eski bir arkadaşımmış. Bir an önce gel. Toplantı Bulut holdinde olacak." derin bir nefes aldım. Kalktım ve yeni duşa girmiş olmama rağmen gene girdim. Bu sefer saçlarımı kendi halinde bıraktım. Ne kadar istemesem de önemli bir toplantıydı. Babamı yüz üstü bırakamazdım. Giyinme odama gittim ve kıyafet seçtim.

(Medya)

Gerekli dosyaları aldım ve yola çıktım. Saat daha bir olduğu için toplantıya gitmeden önce işlere bakıcaktım. Şirkite gitmeden iki kahve aldım. Odama girdiğimde Uzayı çağırdım. Kısa sürede yanoma gelip karşıma oturdu. Kahvelerden birini ona verdim. "Deren kötü düşünme eminim iyi geçecektir toplantı, ayrıca şu magazin konusunu da düşünmeyi bırakmalısın. Hiçbirşey orada göründüğü gibi değil." dedi. "Sorun orda göründüğü gibi  olup olmaması değil. Ne kadar iyi olursa olsun adı çıkmış bir kere, ya çok zor elde ettiğim başarımı çürütürse." dedim içimdeki gerginlik artıyordu. Bir süre daha konuştuk. "Uzay toplantıdan sonra bara gidelim. Kafamı dağıtmam lazım." dedim.

Saat yaklaştığında. Babamı aradım. "Baba nerde kaldın? Saat üç oldu." dedim. "Kızım şimdi şirketin önündeyim. Seni almamı ister misin?" dediğinde gülümsedim. "Baba o şirekte kendi arabamla gideceğim tabiki, karşılarında kim var farkında olmaları gerek." dedim ve telefonu kapattım. Arabama bindim ve yola çıktım.

Alaz

Dergi çekimi başlamıştı. İatediğim şekildr olmasa da güzel görünüyordu, eminim ki fazla satıcaktı. Üstümde bir göz hissedince etrafa baktım. Sıla, tanrım bu kız beni deli edicekti. O vücudnu beni tahrik etmek için öyle çok kullanıyordu ki. Gözlerinin içine bakıp odamı işaret ettim. Önden yürümeye başladım.

(+18 sahne bulunmakta.)

Sıla odaya geldiğinde kapıyı kitledim. Ve duvara yasladım. Giydiği minicik etek ve göğüs dekoltesini sırf benim için giydiğini çok net anlamıştım. Ona istediğini vericektim. "Sıla ne istediğini biliyorum." dedim. Gözleri gözlerimde duruyordu. "İstediğini çok güzel bir şekikde vericeğim." deyip kafamı boynuna gömdüm.

Ellerim dolgun kalçalarında gezerken dudaklarım göğüs çatalına inmişti bile. Sıla elini saçlarıma atıcağı sırda durdurum." Bana dokunma. " dedim ve giydiği gömleğin düğmelerini açtım. Sütyeninden taşan göğüslerini yaladım yavaşça. Elleri duvara yaslı nefes nefese duruyordu. Tanrım eminim şimdiden ıslanmıştır. Eteğini aşağı indirdim yavaşça, önümde toz pembe iç çamaşırları ile kaldı.

Elimi yavaşça kadınlığına attığımda derin bir nefes aldı. Sessizce inledi. Sırılsıklam olmuştu. Elinden tutup masama yönelttim. Yüz üstü bir şekilde yatırdım. Dantel kilodunu indirdim yavaşça. Elimi gezdirdim kalçasında. "Alaz bey sizin için kıvranıyorum." dediği şey ile gülümsedim.

Pantolonumu indirdim yavaşça. "Yalvar." dedim. "Alaz bey yalvarırım içimi doldurun deli edi-" lafını tamamlamadan boxerımı da indirip tek seferde içine girdim. Sıla'nın derin inlemeri odayı doldururken elime ağzını kapattım. İleri geri hızla hareket ederken kasılıyordu vücudum. İçinden çıkıp sırt üstü yatırdım. Bacaklarını iki yana açtım. Tekrar içine girdim. Hızla ileri geri yapıyordum.

Sıla titremeye başladığında derin bir nefes aldım. Daha başında olmamıza rağmen boşalıyordu. "Sıla kalk ve ağzına al." dedim. Benim de rahatlamam gerekiyordu. Erkekiğimi ağzına aldığında hırladım. Elimle saçlarını tutup hızlandırdım, bir süre devam etti. Ardından ağzına boşaldım. Hepsini yuttu. Saate baktım. Üç buçuk olmuştu. Aklıma gelen isim ile gülümsedim. Pantalonumu giyip Sıla'nın giyinmesini bekledim. Gözlerime birşey dememi bekler gibi baktı. Odadan çıkması için işaret ettiğimde gitti. Camdan dışarı baktığımda iki siyah arabayı fark ettim. Gelmişlerdi.

Hızla toplantı odasına geçtim. Babam odada tek başına oturuyordu. Geldiklerini söyledim. Birkaç dakika sonra kapıda beliren adama baktım. Gülümsedim ve elini sıktım. Ardından içeri giren kadın ile nefesimi tuttum. Bir süre bakıştık. Ardından kafa selamı verip masaya babasının yanına oturdu. Bende karşısına geçtim. Tanrım o üstündeki neydi öyle. Bacağındaki yırtmaç öyle güzel göstermişti ki bacağını yutkundum. Dikkatle babamı dinlerken ben de konuşmaya odaklandım.

"Turgut nasıl oldu da birbirimiz unuttuk?" dedi babam. Deren'in babası cevap verdi." Gerçekten de aklım almıyor Osman. Neyse ki bulduk birbirimizi. Çocuklarımız aynı bizim gibi başardılar. " dedi adam ve kızına bakıp elini tuttu. Bir süre ellerine baktım. Deren ilk defa konuştu. "Babamın ısrarı üzerine bu toplantıyı kabul ettim. Şirketlerimizin başarı seviyesi çok yüksek. Düşündük ki bir anlaşma yaparsak iki taraf için de daha fazla bir gelir ve ilgi toplarız. Bu sayede yükselişimiz daha da hızlanır." dedi ve kapıdan beri ilk defa bana baktı. Bende söze atladım." Ne tür bir anlaşma? " Deren tam konuşucak iken babası yani Turgut bey lafa atladı." Kızımın bu hafta bir defilesi var. Onun kıyafetleri ile sizin ayakkabı tasarımlarınızı birleştirmek istiyoruz." dedi.

Deren hızla babasına döndü. Kaşları çatık bir şeklide bakıyordu. Sanki birşey demek istedi ama sonradan sustu. Tekrar söze girdim. "Bu hafta yetişmesi imkansız. Tasarımları görmem lazım çizmem lazım en az 1 ay alır."
Turgut beyde "Tamam ozaman biz defileyi erteleybiliriz değilmi kızım?" dediğinde Deren bir süre durdu. Hoşuna gitmediği her halinden anlaşılıyordu ve bu hoşuma gidiyordu.

"Evet erteleyebiliriz, bende yeni birkaç tasarım eklerim. Defilenin adını değiştiririz. Konsept ayarlarız. Ama bunları uzaktan halletmek çok zor olur." aklıma gelen fikir ile hemen konuştum. "Yer konusunu dert etmeyin Deren hanım, kısa bir zaman önce iş arkadaşım işten ayrılmak zorunda kaldı. Onun yerine sizi alabilirim. Yan yana odalar." gülümsedim iddalı bir şekilde.

"Bilemiyorum malum tek başıma yürüttüğüm bir şirketim ve çalışanlarım var onları bırakmak biraz sorumsuzca olur." derken oda aynı şekilde bana cüretkar bir bakış attı. "Bence siz gelin Alaz bey şirketim de çok iyi misafir ağırlarız." dediğinde sesli bir şekilde güldüm. "Orasını görücez Deren hanım." dedim. Bir süre daha konuşulduktan sonra ayaklandı herkes. Turgut beyle el sıkıştıktan sonra sıra Deren'e geldiğinde flörtöz bir gülümseme ile baktım gözlerine. Aynı şekilde oda bana bakarken elini uzattı. Bende elini sıktım. Şimdiden çok eğlenceli olmaya başlamıştı

ALAZ BULUT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin