ALAZ BULUT (+18)

°14.Bölüm°

Arkadaşlar oylarımız artıyor. Güzel bir aile oluyoruz. Lütfen ilerleyen zamanlarda olmasını istediğiniz birşey yada bir fikriniz varsa buraya yazar mısınız? Fikirleriniz benim için önemli, oy vermeyi unutmayın öptüm kocamann ^o^

Dediği şey ile gülümsedim. "Sende benim hayatımda hiç hissetmediğim şeyler hissettiriyorsun." dediğimde gülümsedi. Ellerimi yanaklarına koydum dudaklarını öptüm yavaşça. Ardından tuvalete girmeden önce yanına lafığını anladığım pijamaları giydirdim. Ama altında iç çamaşırı yoktu. Yırtmıştım...

İçeri geçtiğimizde Furkan oturmuş telefona bakıyordu. Sesimizi duyunca konuştu. " Ne yaptınız o kadar, gelemediniz bir türlü." dediğinde Derene baktım. Hemen yanakları kızarmıştı. Çok tatlı. Ben koltuğa oturduğumda Deren hemen yanıma oturdu. Ellerim ile göğsüme çektim. Furkan tek kaşını havaya kaldırmış bize bakarken konuştu. "Hadi shot oyun oynayalım." dediğinde lafa atladım. "Üç kişi pek eğlenceli olmaz." dedim. "Durun bende Uzayı çağırayım çok güzel olur." dediğinde göz devirdim. Ne gerek vardı ki o çocuğa şimdi. "Yok Deren bence arkadaşını hiç yorma." dediğimde umursamadan telefonunu eline aldı ve çocuğu aradı. "Tamamdır. Uzay geliyor. Tekila cezalı değil mi?" dediğinde gülümsedim. Kendinden bu kadar emin olması hoşuma gidiyordu.

Koşa koşa içeri gitti. Elinde 2 şişe tekila ve 4 shot bardağı ile geldi. Kocaman gülüyordu. Gözleri parlıyordu. Sanki dizilerdeki gibi bir anda yavaşladı zaman. Saçları savruldu. Elindeki tekila ve bardakları odanın ortasındaki sehpaya koydu ve bardakları doldurdu. Aşık oluyordum. Gülüşü içimi kıpır kıpır ederken bende güldüm. "Ay çok heycanlıyım hemen gelsin." dediğinde masum masum el çırptı.

Bir süre sonra kapı çaldı. Deren kapıya gitti ve o çocuğun koluna girmiş bir şekilde geri geldi. Çocuk kafa salladı "Selamlar." dedi ağzını gevşete gevşete. Deren'in eli çocuğun kolunu tutuyordu. Olduğum yerden kalktım Dereni kolundan tutum ve kendime çekerek temaslarını bitirdim bu sırada Deren konuştu.

"Bence yerde oturalım sehpa var zaten." dediğinde Furkan hızla yere oturdu. Ardından Uzay daha sonra Deren ve ben. İlk soruyu Furkan sordu " Basit bir soru ile başlayalım. Ben hiç biri ile yatmadım. Yatanlar shot." herkes dolu bardaklara uzandı ama Deren tereddütlü duruyordu. Fakat içmedi. Ben içtim, Deren'in gözleri içip sehpaya bıraktığım bardaktaydı. Bardağı doldurdum tekrardan. Sıradaki soruyu ben söyledim. "Ben hiç birine aşık olmadım." Deren ve ben aynı anda bardaklara uzandık ve içtik. Birbirimizin gözlerine bakıyorduk sadece. Ardından Uzay konuştu "Ben hiç birine nude atmadım." dediğinde Deren ve Uzay bardaklara uzandı. Deren başkalarına nude atmıştı ben daha şoku atlatamadan Deren ile göz göze gelen Uzay'ın içtiği tekilayı suratıma püskürtmesi ile sıçradım. Ortamı kaplayan sessizliği Deren'in kahkası bozdu. Ellerimle gözümü sildim. Deren'e baktığımda yere yatmış kahkahalarla gülüyordu. Uzay da gülmek istiyodu çok belliydi ama korkudan kendini tutuyordu. Furkan da Derene katıldığında Uzay da kendini tutmayı bıraktı.

"Ne gülüyorsunuz lan!" diye bağırdığımda beni takmamaya devam ettiler. Hızla ayağa kalktım bunu gören Uzay da hızla ayağa kalktı ve kaçmaya başladı. Bende peşinden onu kovalamaya başldım. Deren arkamızdan bağırıyordu "Uzayım koş Alaz'ın seni yakalamasına izin verme." dediğinde daha da sinirlendim ve kovalamayı bırakıp odaya geri gittim. Neden onu tutuyordu ki. "Ben oynamıyorum." dedim net bir sesle. Anca sakinleşen Furkan konuştu. "Bu çocukken de böyleydi. Hep mızıkçılık yapardı." dediğinde Derene baktım. "Hadi ama çok eğleniyorum lütfen devam edelim." derken dudağını sarkıttı ama o böylesine masum dururken ben nasıl hayır diyebilirdim ki? Tekrar sehpaya oturduğumda güldü.

"Şimdi ben sorucam. Ben hiç hırsızlık yapmadım." dediğinde güldüm. Furkan dışında hiç kimse içmedi." Ne var be çocuktum. "dediğinde gülerek kafa salladım. Ardından Furkan sordu." Ben hiç erotik shoptan seks oyuncağı almadım. "dediğinde yüzüme baktı. Şaşırtıcı bir şekilde Deren dışında hepimiz içtik. Tanrım çok masum. Bana sorar gözler ile bakıyordu. Açıklama yapmak için uygun bir ortam olmadığı için görmezden gelmek zorunda kaldım." Ulan Uzay sende masum değilmişsin. "dedi Furkan. Uzay gülerek " Kim masum ki? "dediğinde Deren güldü. Hep gülmesini diledim içten içe. Oyun bir süre daha böyle devam etti. Uzay ve Furkan içmekten sarhoş olmuştu. Deren ise yarı uyanık yarı baygındı.

Furkan ve Uzaya üstlerini örtmeleri için yorgan getirdim. Deren'i kucağıma aldım ve odasına taşıdım. Kendi kendine bişeyler mırıldanıyordu. Yatağa yatırdığımda tam gidiyordum ki bileğimi tuttu. "Gitme." yanına oturup "Hiç bir yere gitmiyorum. Lavaboya gidip gelicem." deyip saçlarını öptüm. İşimi bitrdikten sonra Deren'in yanına uzandım. Saçlarını okşamaya başladım. Varlığımı hissetmiş olmalı ki mırıldanmaya başladı tekar. "Nasıl yapıyorsun?" dediğinde güldüm "Neyi?" dedim net bir şekilde. "Beni nasıl kendine çekiyorsun?" dediğinde gözlerim dudaklarına indi. İyice sokuldu göğsüme. "Güzelce uyu." dediğinde yüzümdeki gülümseme arttı. "İyi geceler Deren." deyip gözlerimi kapattım. Tam olarak ukuya dalmak üzere iken zor da olsa sesini duydum.

"Seni Seviyorum."

Deren

Herkesten önce kalkıp sofra hazırlamaya başlamıştım. Olabildiğince ses yapmamaya çalışıyordum. Krep yapıyordum ama üstüne zeytin, peynir ve salam ile yüz yapıyordum. Aslında kocaman adamlar için fazla çocukça olucaktı ama ben çok sevdiğimden sorun etmedim. İçerden takırtılar gelmeye başladığında Uzay ve Furkan'ın uyandığını anladım. Yanlarına gittim. "Günaydıın." Uzay gözlerini ovuşturuyor, Furkansa telefona bakıyordu, sesimi duyunca telefonu kapatıp konuştu "Günaydın yenge." dediğinde yutkundum. Neden öyle demişti ki şimdi? Sormayı çok istesem de sesimi çıkartmadım.

Tekrar içeri geçtiğimde herkes kalktığı için omlet yapmaya başladım. Yumurtaları kasenin içine kırarken belimde hissettiğim eller ve boynumda hissettiğim dudaklar ile gülümsedim. "Günaydıın." dedim. Bu gün fazlasıyla keyifliydim. Dudakları boynumdayken konuştu "Günaydın yavrum." içimdeki kasılmalar artmıştı. İçimde uçuşan kelebekler mideme vuruyordu sanki. Nefeslerim seyrekleşiyordu.

"Neden uğraştın yavrum ben hazırlatırdım iki dakikada." dediğinde gülümsedim. "Elimden yemeni istedim." fazla dürüst olmuştum sanırım. "Yani zehirlemek istedin." dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne zehirlemesi pardon da?" dediğimde konuştu "Bir haller var beni ve arkadaşımı zehirleyip şirketimize mi çöküceksin?"dediğinde güldüm.
" Çok komikmiş Alaz, kaynak ne götün mü? "deyip alıntı yaptım. Gözlerime bakıp gülümsedi bir anda." Desene bir daha. "dediğinde göz devridim." Hadi Deren bir daha de çok seksi görünüyordun. " dediğinde dil çıkarıp içeri doğru yürüdüm.

" Beyler hadi gelin sofra hazır. "dediğimde Furkan hızla ayağa kalktı ve mutfaya geçti. Uzay da benle mutfağa geçti. Furkan bir anda bağırdı " Bu ne lan! "deyip kahkaha patlattı. Sorar gözler ile baktım." Deren ne yaptın bu krepler ne? "deyip gülmeye devam ettiğinde Alaz'ın gözleri beni buldu. Yalandan üzülmüş gibi yapıp dudağımı sarkıttım." Furkan sus ve yemeğini ye. " dedi Alaz. Furkan gülmeye devam ederken konuştu " Alaz bunu hayatta yemez."

Göz devirip Alaza baktım. Gözlerimle sanki yemesi için yalvardım. İlk önce bana sonra Furkana baktı. "Deren yanıma oturur musun?" dediğinde hemen yanına geçtim. Çatalı elime verdiğinde anlamamış bir şekilde suratına baktım. "Furkan haklı ben bunu yemem ama Deren yedirirse yerim." dediğinde gözlerim kocaman oldu. Karşımda oturan Uzay aynı şekikde bana bakarken Furkan lafa girdi "Deren sen bunu adam etmişsin. Hanımcı olmuş bu." dediğinde gülümsedim. Elimdeki çatalla Alaz'a krepi yedirirken Alaz elini masanın altından bacağıma attı ve okşadı. Okadar güzel bir andı ki hiç bitmesin istedim.

Furkan'ı sevdiniz mi??