Nasılım biliyor musun
Şakaklarıma aşklar düşmüş
İçimde bir çocuk çığlık çığlığa
Duymuyor musun
Titriyor ellerim tutmuyor musun(Bölüm şarkısı gripin - nasılım biliyor musun?)
...
Öfkeli kadının canı yanıyordu. Ne yapacağını, ne diyeceğin bilmiyordu. Birbirilerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Bu kadar kolay mıydı bir kadından vazgeçmek? Aşk neredeydi onların hikayesinde. Havin'in canı çok yandı onları gözgöze gördüğünde. Ama elinden bir şey gelmezdi kendini affettirmeliydi.
Dilan'la Dewran onların girdiğini fark etmemişlerdi. Sadece sessizce kapıda durup onları izliyorlardı. Ciwan bu olaya son vermek için konuşmaya başladı.
"Aga... Biz geldik." dedi Ciwan yutkunarak.
Onları farkeden Dilan'la Dewran utanıp paniklediler. Dewran bi' anda panikle eğilmiş haldeyken doğruldu. Havin'in gözleri dolmuştu. Bunu gören Dewran çaresizce başını öne eğdi.
Dilan'sa ne yapacağını bilemedi. Havin'in yüzüne bakamıyordu. İlkokul arkadaşının sevdiğiyle evlenecekti. Her ne kadar bu vurulma durumunda Dilan haklı olsada, evlilik gerçeği Dilan'ı üzüyordu.
Havin her ne kadar suçlu olsada geldiğine pişman olmuştu. Sevdiğini bir başka gözlere bakerken görmeye dayanamıyordu. İçindeki ses orayı terk etmesini söylüyordu ama yapamıyordu.
Sessizliği yine Ciwan bozdu.
"Ee aga, Dilan'ın durumu nasıl? Ne zaman çıkabilirmişsiniz?" dedi Ciwan.
"İyi... Serumu bitsin çıkacağız." dedi Dewran başı hala öndeyken.
"Siz niye geldiniz ki?" dedi ekleyerek.
"Havin ısrar etti. Bir özür borcu varmış. Heja'da, Havin'e "durumu iyi, biz de çıktık" deyince ısrar etti gidelim diye." dedi Ciwan.
"Anladım..." dedi Dewran sessizce.
Havin başı öndeyken Ciwan'ın onun koluna "yanlışlıkla" (bilerek) çarpması üzerine özür dilemesi gerektiğini fark etti.
Dilan'ın yatağına doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı;
"Özür dilerim... Hedefim sen değildin." dedi ukala bir tavırla.
Herkes şok olmuştu. Kimse böyle demesini beklemiyordu.
Dewran içten içe kahrolmuştu. Zaten suçluluk duygusuyla dolup taşıyorken Havin'in bu cümlesi onu çok üzmüştü. Çok pişman olduğunu zannediyordu ama yanılmıştı. Belkide onları göz göze gördüğünde tepkisi değişmişti.
Ciwan çok pişmandı onu hastaneye getirdiğine.
Dilan ne tepki vereceğine şaşırdı. O da asla böyle bir tepki beklemiyordu. Asıl şok olduğu konu Havin'in Ciwan'la gelmesiydi. Yoksa Dewran Havin'i saklamış mıydı? Havin'in bu ukala tavrı onun çok sinirini bozmuştu. Evet, o da belki kendi içinde haklıydı ama evlilik konusunda hiç kimse suçlu değildi. Fakat bu durumdaki tek suçlu Havin'di. Her ne olursa olsun Havin onu vurmuştu. Dilan hedefi olmasa bile... Dilan ne tepki verse haklıydı. O yüzden o da kendini ezdirmedi ve ukalalığına ukalalıkla cevap verecekti. Dewran'a da onu sakladığı için ayrı sinirlenmişti.
"Pardon? Hedef sen değildin derken? Ne olursa olsun sen beni vurdun. Ne bu tavrın? Bu durumda ki tek suçlu senken bana tavırlı tavırlı konuşamazsın." dedi Dilan. Hiç düşünmeden çıkmıştı bu cümleler ağzından. Her ne kadar pişman olacağını bilsede.
Ciwan'la Dewran şok içinde onların tartışmasını izliyorlardı.
"Sende kahramancılık oynayıp önüne geçmeseydin Dewran'ın. En azından Dewran vurulduğu için azda olsa vicdan azabı yapardım, ama konu sen olunca hiç pişman olasım gelmiyor." dedi Havin yüksekten konuşurmuşçasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Berdel Acısı (Düzenlenecek)
RandomAmed'in topraklarından iki acılı genç geçti. İkisi de aynı durumdaydı, aynı acıdalardı. Hayatın en acımasız acılarından biriyle savaşıyorlardı. Adam aşk acısındaydı, kadınsa hem ihanete uğramıştı hemde sevdiği adamın her gün gözünün içine, çaresizce...