2. Bölüm "Ağa Bozuntusu"

1K 41 12
                                    

"Bir daha mı tövbe aşık olamam
Bir daha mı tövbe hayal kuramam"

(Bölüm şarkısı: Mery Jane - Tövbe)

Dilan'ın Anlatımıyla...

Eve girer girmez zorla tuttuğum göz yaşlarımı salıverdim. Pişmandım, hemde çok. Ama o korkağa yüzüğü verdiğim için değil, onun gözünün önünde ağladığım için.

Ağlamayı bırakıp valizimi toplamaya koyuldum. "Burda kalmanın bir anlamı yok" diye düşündüm. Azad'ı tam arayacakken kız arkadaşıyla buluştuğunu hatırladım.

Tam valizimi aşağa indirecekken bağırış sesleri geldi dışardan. İlk başlarda pek bir umursamadım. Dışardaki delikanlılardır sandım. Ta ki bizim konağın kapısının açıldığını duyana kadar.

Hemen dışarı çıktım. Karşımdaki manzara beni şoke etmişti. Benim konağımın önünde benim eski sevgilimle abisi kavga ediyordu.

"Heyy, ne oluyor orada?"dedim dışarı çıkıp.

Miran havada olan elini indirdi. Dewran halamı ittirip kapıdan içeri girdi. Sinirden kıpkırmızı olmuştu. Yoksa Miran'la beni mi öğrenmişti? İyide niye kızsın ki buna?

İçim içimi yiyordu. Ben bunları ve daha beterlerini düşünürken Dewran Ağa konuşmaya başladı.

"Ne olacak, senin o ödlek kuzenin kardeşimi kaçırdı?" dedi tek nefeste.

Ağzım açık kalmıştı Dewran'ın bu sözleri karşısında.

"Sen ne diyorsun Dewran Ağa yapmaz benim abim öyle şey." dedim Azad'ın her ne kadar deli olduğunu bilsemde.

Dewran Ağa bana daha da yaklaştı. Neredeyse aramızdaki boy farkını kapatacak kadar yakınlaştı. Gözümün tam içine bakıyordu. O kahve gözleri büyüyordu.

"Sen ne kadarda çok güveniyorsun. ABİNE!" dedi iğneleyici bir tavırla.

O anda tam cevabımı verecekken halamın ağlayarak yere düştüğünü gördüm. Babamın ölümünde bile dağ gibi dimdik duran halam yere yıkılmıştı.

Gözümden bir damla yaş geldi.

"HALA!" diye bağırmışım fark etmeden. Koştum gittim yanına.

Ağlaması canımı yakıyordu. Sanki her döktüğü göz yaşında benim canımdan can gidiyordu.

"Yapma hala. Yapma. Bunu kendine yapma. Güçlü ol!" dedim ve önce onun göz yaşlarını sonrada fark ettirmeden kendikimi sildim elimin tersiyle.

O anda arkamda duran Dewran Ağa'ya diktim gözlerimi.

"Siz kimsinizde benim konağımı basabiliyorsunuz?" dedim ayağa kalkıp Dewran'ın yanına giderken.

Bir anda iğrenç bir kahkaha patlattı ağa bozuntusu.

"Hadi bırakın bu oyunları! Kardeşim nerde?" dedi alaycı bir sesle.

"Biz nerden bilelim senin kardeşin nerde." dedim.

Yanıma yaklaştı ve kolumu sıktı. Kulağama eğildi.

"Bana bak eğer onları saklıyorsanız sadece o ikisinin canını almakla yetinmem." dedi fısıldayarak.

Gözüm fal taşı gibi açıldı.

"Ne can alması Dewran Ağa! Hangi yıldayız. Bulunur elbet bir çözümü." dedim yutkunarak ve fısıldayarak.

"Oo, Dilan Eroğlu siz İstanbul'da kala kala törenin kurallarını unutmuşsunuz." dedi alay ederek.

Bir Tutam Berdel Acısı (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin