N'aber Yakışıklı?

NY-1

Sarhoş sarhoş kafayı bulup arkadaşlarla arabayla son gaz ve son ses müzikle ilerlerken...

Şaka lan şaka ben;

Alya, 17 yaşında tipik bir öğrenciyim.

Eğlenceliyimdir ve arkadaşlarıma çok düşkünüm.

Hayatımdaki kişileri dikkatli seçerim bu yüzden parmakla sayılabilecek kadar az sayıda arkadaşım olmuştur. Mutsuz muyum? Hayır. Bana Cimbom yeter.

"Alya kanka 1 sene oldu ama sen hala sapsın."

"Ben böyle iyim Kamile sülalem rahat."

"Sen ona "Ben erkek tavlayamıyorum"desene."

"Ne alakası var lan. Sen kendi adına konuş Utku'yu hala tavlıyamadın. Hem
ben istesem 2 saniyede tavlarım."

"Utku'ya olan sevgim gizli kalacak. Lütfen yani lütfen. Var mısın iddaaya? Yoldan geçen ilk çocuğa yavşayacaksın.Bakalim ne kadar etkilisin."

"Kabul kız Kamile. Aç şu arabanın camını."

Camı açtıktan sonra şu televizyonda çıkan zengin köpekler gibi kafamı dışarıya çıkarıp etrafıma bakınmaya başladım.

"Hassiktir! Dede lan bu."

Işık hızıyla Kamile'ye döndüm ve korktuğum başıma geldi. Bir adet piç smile. Yok mu arttıran usta.

"Kulun kölen olayim Kamile yapma. Ayaklarının altını öpeyim, orada deniz yok ki anniağ."

Kamile'ye yavru kedi bakışları attıktan sonra tepkisini ölçtüm. Hala gülüyor. Durdu. Tam ağzını açacakken...Yine gülmeye başladı .Gülmen kadar başına taş düşsün Kamile.

"Tamam tamam amcanın günahını almayalım şimdi. Şu çocuk nasıl?"

"Vayt vayt yakışıklıymış."

Piç smile attıktan sonra hemen harekete geçtim ve kamilenin gösterdiği çocuğa döndüm.

"N'aber yakışıklı?"

Ağ baktı, tek kaşını kaldırdı, güldü. Güldü. GÜLDÜ.

"Aferin kız kazandın. Sana bir çiğ köfte ısmarliyayım bari."

"Rambosu vardı lan."

"Rambo mu? O ne lan?"

"Hani şu saçını yukarı kaldırırlar ya."

"Rampa o dingil."

"Her neyse o işte."

Kamile gülerek cevap verdi bana.

"Sakin ol Başkan RAMBO."

"Kıs kıs gülme! Bas gazada gidelim çişim geldi. Yoksa babana yine arabayı kaçırdığını söylerim. Hem ehliyetin de yok."

"Tamam.Şuradan bir Kahve alalım da."

"Kamile ucunda diyorum. Sür şunu."

Kamile bir bana bir altıma bir bana bir altıma baktı. Kaşlarımı çatınca güldü.

"Kızım namahrem yer orası bakılır mi öyle? Ayıp!"

"Affedersin Alya Hatipoğlu."

Yine bir Nihat Hatipoğlu benzetmesi yaptıktan sonra önüne döndü. Ne var yani ben o konularda daha mülayimim.

"Ee araba ilerlemiyor altıma yapacağım Kamile."

"Tamam tamam sabret biraz kırmızı ışıktayız. Aa bak kız senin dede. Bu sürekli karşımıza çıkıyor bence senin kısmetin kız. Bir çay iç bari."