-parallel universe-
|beomgyu ilk gitarını aldığında|
Küçük Beomgyu, babasının elinde gördüğü orta boylardaki paketi görünce koşup babasının bacağına sarılmıştı.
Babası söz verdiği gibi almıştı işte ona gitar. Eğer derslerine çalışıp iyi bir çocuk olursa babası ona gitar alacağına dair söz vermişti.
Şimdi ise elinde olan paketi yavaşça yere indirip narin hareketlerle açmaya başlamıştı. Annesi ile babası da biricik oğulları Beomgyu'nun heyecanına gülmüştü.
Çünkü Beomgyu çok tatlı görünüyordu.
|Beomgyu'nun gitarı arkadaşları tarafından kırıldığında|
Beomgyu gitarını okula getirmiş, çantasını oturduğu sıraya koyduktan sonra gitarını da masasına özenle yerleştirmişti. Gitarını okula getirme sebebi müzik öğretmeninin ona öğretmek istemesiydi.
Beomgyu geçtiği günlerde müzik öğretmeninin yanına gidip heyecanla kendisine alınan gitardan bahsetmişti, müzik öğretmeni de henüz 12 yaşındaki öğrencisinin heyecanına hayran kalarak zevkle öğretebileceğini söylemişti.
Beomgyu yüzündeki küçük gülümsemeyle gitarına bakarken zil çalmış arkadaşları da içeri girmişti. Küçük çocuk gitarına bir şey olur korkusuyla kaldıracakken yanında oturan arkadaşı "aman Tanrım Beomgyu gitarını getirmiş." Diye sesini yükseltmişti.
Kısacık zaman diliminde tüm sınıf Beomgyu'nun başına üşüşürken Beomgyu aldığı yoğun ilgiden tatmin olmuştu. ''Beomgyu ne olur bize gitarını çal." Diye bir ses yükseldi kalabalığın arasından. Bu sınıfın popüler kızından gelmişti. O bile Beomgyu'ya hayranlıkla bakıyordu.
Beomgyu'nun yüzündeki gülümseme kocaman olmuştu. "Ama daha çalmayı bilmiyorum ki." Demişti masumca omuzlarını silkerken.
Bu sefer başka taraftan gelmişti ses. "Öğrendiğin zaman çalsan olur mu?" Diye. Beomgyu heyecanla yerinde kıpırdanıp "olur." Demiş ve müzik derslerini zevkle beklemeye başlamıştı artık.
|Beomgyu'nun babası vefat ettiğinde|
Beomgyu 13 yaşına girmişti. Gitarı ile beraber geçirdiği bir yılda gitarı çalmayı öğrenmiş, tüm sınıfı kendisine hayran bırakmıştı. Üstelik sınıfın popüler çocuğu artık o'ydu. Çevresindeki herkes ne isterse yapıyor, Beomgyu'ya çok iyi davranıyordu.
Babasının da işleri iyiye gitmeye başlamış ve Beomgyu'ya daha iyi bir gitar alacağına dair tekrar söz vermişti.
Çünkü Beomgyu uslu bir çocuktu ayrıca biricik babasının da sözünü hep dinlerdi.
|Taehyun'un doğum günü|
"İyiki doğdun Taehyun!" Duyduğu kelimeler ile Taehyun izlediği televizyondan bakışlarını çekip arkasına dönmüş ve elinde pastayı tutan annesine kocaman gülümsemişti.
Saat akşam dokuzdu. O kadar çok beklemişti ki Taehyun. En sonunda annesinin doğum gününü unuttuğuna karar kılıp ağlamaması gerektiğini tembihlemiş ama gece yatmadan önce ağlamasına izin vermişti.
Gece yatmadan önce ağlamasına gerek yoktu.
Annesi elinde pastayla Taehyun'a yaklaşıyor ve doğum günü şarkısını söylüyordu. Taehyun koltuğa çıktı küçük ayaklarıyla, annesinin boyuna yetişti ve ellerini çırptı. Kocaman gözlerinde yansıyordu mumların ateşi.
Tam üfleyecekken annesi "dur miniğim, bir dilek tut." Demişti. Taehyun küçücük eliyle alnına yavaşça vurup babasını taklit ederek "neredeyse unutuyordum." Demişti. Annesi bu duruma kıkırdamıştı çünkü Taehyun babasını örnek alıyordu ve bu hoşuna gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victims Of Loneliness / Taegyu
Fanfic"Sende mi deli olduğumu düşünüyorsun?" -minific-