Çocuklar,Evrenin en temiz varlığıydılar.
Taehyun bir çocuk muydu o zaman? Saf mıydı? Temiz miydi? Saf olduğu kesindi ama temiz miydi? Peki ya kime göre temizdi?Bir sevinç, bir kahkaha. Uzun zaman olmuştu Taehyun kahkaha atmayalı. Sahi, en son ne zaman içtenlik ile gülmüştü? 14. Yaş gününde.
Sevgili 14. Yaşım;
Bugün benim doğum günüm. Tüm arkadaşlarım geldi, annem benim için kocaman bir pasta yaptırdı. Ailem benim için ilk defa böyle bir şey düzenlemişti. Arkadaşlarım ile eğlendiğim için çok mutluyum, keşke annem ile babamda yanımda olsaydı.
Hey, 14. Yaşım! Bana istediğim video oyununu getir. Hatta dur, dileğimi geri alabilme şansım var mı? Çünkü farklı bir şey istediğimi fark ettim. Garip gelebilir ama annem ile babamdan biraz ilgi istiyorum.
onlar...
Birazcık meşguller. Aslında birazcık da değil. Baya meşguller. Biraz buruk hissediyorum.
Ve biraz da yalnız gibi hissediyorum.
Neden böyle hissettiğimi bende bilmiyorum ama anneme bu konudan bahsettiğimde bana yeni çıkan bilgisayarlardan alacağını ve bu hissiyatın sadece ergenliğe girdiğim için olduğunu söyledi.
Yani şey, aslında bir bilgisayara ihtiyacım yok. Sadece biraz seninle film izlemek istiyorum anne. Arkadaşlarım ile konuşurken hep anneleri ile yaptıkları faaliyetlerden bahsettiklerini fark ettim. Bu konu açıldığında hep sessizleşiyorum çünkü seninle hiç vakit geçirmediğimizi de fark ettim.
Neyse, bunlar ergenliğe girdiğim için oluyor.
Sevgili 14. Yaşım, senden vitrinde gördüğüm video oyununu istiyorum.
Taehyun bugün ilk defa dışarıya çıkıp nefes almak istemişti.
Doktoru bunu duyduğunda çok sevinmiş hemen görevlileri çağırmıştı. Aslında Taehyun bir bakıma Beomgyu'dan kaçıyordu.
Beomgyu'nun hastalığı hakkında öğrendiği bilgiler onu düşünmeye itiyordu. Şu iki günde anladığına göre Beomgyu sıcak kanlıydı. Onun gibi biri nasıl böyle bir hastalığa yakalanıp burada bulunabilirdi ki?
Bahçeye çıktığında Taehyun, ilk olarak etrafına göz gezdirdi. Öğle vakti olduğu için çoğu kişi odasındaydı. Bu Taehyun'u oldukça rahatlatmıştı. Bugün konuşmak kendisininde planlarında yoktu. Ne zaman konuşmak istese kendisini durdururdu. Bu sefer konuştuğunu bile fark etmemişti. İlk kelimesini ettiğinde olan zaten oldu diye düşünmüş ve iki senedir kendisi için çabalayan doktoru için konuşmuştu.
Beyaz lalelere yakın olan boş banka oturmuştu Taehyun. Laleleri çok severdi. Boş boş odada oturmak yerine bazen aşağı bahçeye iner ve laleler ile o ilgilenirdi. Doktoru, bunun kendisini iyi hissettirdiğini fark edince izin vermişti laleler ile ilgilenmesine.
Laleleri izleyip, kafasından Beomgyu'yu uzaklaştırmışken yanına birisi oturdu Taehyun'un. Taehyun yerinden sıçramış ve korku ile yanındakine bakmıştı. Yanına oturan kişi kocaman gülümseyen Beomgyu'ydu.
"Hey, camdan burada tek başına oturduğunu görünce yanına gelmek istedim." Dedi Beomgyu. Taehyun içinden 'iyi halt ettin.' Diye söylenirken kaçtığı kişiye yakalandığı için huzursuzdu.
"Yeonjun'da geldi." Dedi Beomgyu. Taehyun 'Yeonjun'un ismini duyunca buz kesti. Gözlerini Beomgyu'nun gözlerine çevirdi ve ona garip bir bakış attı.
Acıma?
Taehyun, Beomgyu'ya acıyacak son kişiydi. İkisi de neredeyse ikiz gibi benzerken Beomgyu'ya acıması kendisine acıması demekti. Taehyun asla konuşmasa da hep yalnız kalsa da asla benliğini kaybetmemişti.
"Bak ne diyeceğim." Dedi Beomgyu yerinde heyecan ile kıvranırken. "Zemin katta müzik atölyesi var. Oraya gitsek mi?" Ondan sonra susmamış ve sorularını sıralamaya başlamıştı.
"Piyano çalmayı biliyor musun? Sen çalar, ben şarkı söylerim."
"Dans etmeyi biliyor musun? Ben çok güzel modern dans ederim."
"Gitar! Peki ya gitar? Gitar benim tek tutkum."
"Ben gitar çalarım sen şarkı söylersin-" sustu Beomgyu. Taehyun söylemezdi ki. Taehyun en son 14 yaşında iken söylemişti şarkı. Onları da geçelim Taehyun konuşmayı bile tercih etmezken Beomgyu'ya şarkı mı söyleyecekti?
"Söylersin, öyle değil mi?" Demişti Beomgyu sesindeki heyecan git gide yok olurken.
Söylemezdi.
"Olsun," dedi Beomgyu üzüldüğünü belli etmemeye çalışırken. Bankta Taehyun'a dönerek oturduğu için eğik sırtını dikleştirmişti. "Ben söylerim. Sen dinlersin."
"Hem sesim çok güzeldir." Ego yoktu ses tonunda. Daha çok dalga gecer gibiydi. Kasvetli havayı dağıtmak ister gibi.
Taehyun 'sesin çok güzel.' Demek istedi. Onun sesini ilk duyduğunda elinden kayıp giden çubukları hatırladı. İnsanı kendinden geçiren bir ses tonu vardı. Kalın ama bir o kadar da yumuşak bir ses tonu.
'Üstelik benim sesimle çok uyumlu olur.' Olurdu öyle değil mi?
Taehyun derin bir iç çekti. Gözlerini ne ara beyaz lalelere çevirmişti kendisi de bilmiyordu. Beomgyu da gülümseyerek gözlerini beyaz lalelere çevirirken arkadan kağıt kalem sesleri geldi.
Arkadaki doktor bir not aldı Beomgyu için ayrılmış olan defterine.
Taehyun ile birlikteyken Yeonjun'dan neredeyse hiç bahsetmiyor ve Yeonjun'u unutuyor.
Eva-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Victims Of Loneliness / Taegyu
Fanfic"Sende mi deli olduğumu düşünüyorsun?" -minific-