ALİN

8☾

Öncelikle hepinize merhabalar canlarım!❤

Görüşmeyeli nasılsınız? Umarım iyisinizdir❤

Maalesef ki uzun zamandır bölüm gelemedi. Cidden her ne kadar bunu söylemeyi sevmesem de gerçekten her şey beni buluyor...❤

Bilgisayarım bozuldu ve o yüzden bölüm yazamadım. Her ne kadar geçen haftadan beri bölüm yazmaya çalışsam da tahmin edersiniz ki cidden telefondan bölüm yazmak çok zor, Ki mesaj yazarken bile bırakın yazım yanlışını; kendi dilimi oluşturan benim için çok daha zor oluyor. Yani uzun zamandır bölümü bitirmeye uğraşıyorum maalesef...❤

Fakat zor da olsa sonunda bitti, biraz geç oldu ama yine de elimden geleni yaptım, şimdiden anlayışınız için teşekkürler.❤

Bu arada şunu da söylemek isterim ki yeni bilgisayarımın siparişini verdim ve 1 haftaya geliyor. Yani bu gecikme durumu uzun sürmeyecek. Bu bir haftada 1-2 bölüm daha atmaya çalışacağım. Zaten yeni bilgisayarım gelince çok daha fazla bölümler atmayı hedefliyorum.❤

O zaman daha fazla uzatmadan bölüme geçelim❤

Sizler de Bol Bol satır arası yorum yapmayı ve oy atmayı unutmazsanız çok sevinirim❤

Bölüm sonrası yazdıklarıma da göz gezdirirseniz çok sevinirim, şimdiden teşekkürler❤

Şarkıyı açmayı unutmayın!❤

Bölüm Şarkısı: MaNga- Dursun Zaman

Keyifli Okumalar...❤

☀☀☀☀☀

Alin Çağlar'dan (Karadağ)

Emir ile eve gelmemizin üzerinden bir kaç saat geçmişti.

Bu süre zarfında aldıklarımızı yerleştirmiş, hatta yemekleri yapıp afiyetle yemiştik.

Şimdi ise ben 'Yeni' odama geçmiş, valizimdeki eşyaları yerleştiriyordum.

Emir ise kendini yorgunlukla koltuğa atmış, uykulu gözlerine inat uyumamak için direniyor ve televizyon izliyordu.

Haklıydı bir bakıma, hem yol yorgunluğu hem de küçük de olsa bir alışveriş.

Hatta bununda üzerine yemek işini de ona postalamış olabilirdim...

Vicdan azabıyla kavrulduğum sırada ani bir kararla son kalan ve içinde çokta önemli eşyaların olmadığı küçük valizlerimi başka gün yapmak için bırakmış, Emir'in kalacağı odaya girmiştim. 

Bir hevesle yatağa boşaltıp asla ellemediği kıyafetleri yavaş yavaş dolaba yerleştirmeye başladım.

Sonunda en azından yatağın üzerindekileri yerleştirip, yatağın üzerini boş bırakacak hâle getirince derin bir nefes verdim.

Mutfağa geçip iki tane kahve yapınca da her şey tamamdı.

Salona geçtiğim sırada gözleri yarı açık, yarı kapalı şekilde halıyı izleyen Emir'e sırıtarak baktım.

Elimdeki kahveleri gördüğü anda gözlerini sonuna kadar açtı.

Gözlerinden kalpler çıkarcasına elimdeki kupaya bakarken birini ona uzattım.

"Sağ ol güzelim, ellerine sağlık."

"Afiyet olsun."

Kahvesini yudumladığı sırada ona muzip bir ifadeyle bakıyordum.