Öncelikle hepinize merhabalar canlarım🤎
Bugün benim sınavlarım başladı ve bildiğim kadarıyla sizlerinde sınavları başlıyordu.
Nasıl geçti veya geçti mi?
Umarım beklediğinizden daha da güzel notlar alırsınız🤎
Bende sınavdan çıkar çıkmaz oturdum ve bölüm yazıyorum. Bir bakıma artık kurguda her şeyin ortaya çıkacağı anlara yaklaştık. Ve bende sizler gibi çok sabırsızım. O yüzden tabii sınavlarıma da çalışacağım ama vaktimin olduğu her anda oturup bölüm yazacağım🤎
O zaman daha fazla uzatmadan bölüme geçelim🤎
Sizler de Bol Bol satır arası yorum yapmayı ve oy atmayı unutmazsanız çok sevinirim🤎
Dediğim gibi bölüm başı ve sonrası yazdıklarıma da göz gezdirirseniz çok sevinirim, şimdiden teşekkürler🤎
Sizden ricam, özellikle yazardan kısmında mutlaka şarkıyı açın, hatta mümkünse biraz daha erken açın, nakarata denk gelsin.
Pişman olmayacaksınız ; )
Bölüm Şarkısı: Pera-Sensiz Ben
Keyifli Okumalar...🤎
☀☀☀☀☀
Alin Çağlar'dan (Karadağ)
Saatler nasıl geçti asla anlamamıştım, fakat şöyle bir gerçek vardı ki, onlar birazdan burada olacaklardı. Ama bir yandan da bu iyiydi, burada olmaları gerek ki, bende istediğim bilgilere bir an önce ulaşabileyim.
15 yaşında öğrenmiştim üvey olduğumu, bu geçen 2 yılda öz ailemi düşündüm. Hemde çok...
Fakat ne kadar kinci biriside olsam, bir şey bilmeden, gerçekleri bilmeden kimseyi suçlamak veya nefret duymak istemedim.
Bu aileye ne şekilde, ne şartlarla geldim bilmiyorum fakat dediğim gibi, her şey olmuş olabilir.
Öz ailemin ya başına bir şey gelmişse, ya ölmüşlerse veya bu gibi şeyler olmuşsa diye düşündüm hep.
Hayır! İyimser değilim, hatta tam tersi bir insanım. Sadece bu durum bizzat başıma geldiği için söylüyorum. Birine nefret, kin beslemek gerçekten yorucu, hele de öz ailen olduğunu düşünce daha da zor. Son nefesime kadar belki de boşuna nefret beslemiş olmak istemiyordum. Bu geçen 2 yılda hiçbir şey bulamamış olsamda işin peşini hiç bırakmadım.
Öz ailemle şu an bir arada olamamamın, onlarla büyüyememenin sebebini öğrenecek, ona göre bir duygu besleyecektim. Bile, isteye bırakmakla, başlarına bir şeyin gelmesi arasında fark vardı çünkü. Öğrenecek ve ona göre hareket edecektim.
Üvey ailemin gelmesi demekse, hem huzurumun kaçması, fakat hem de istediğim cevaba daha da yaklaşmam demek oluyordu.
Her ne kadar bilerek yada bilmeyerek, aradığım cevap iyi gizlense de, ben onu bulacaktım...
Çokta yüksek olmayan dairemizin açık camından gelen seslerle geldiklerini anlamıştım.
Perdeyi aralayıp baktığımda üvey babam şoförle konuşuyor, üvey annemse etrafa garip bakışlar atıyordu.
Kendi seçtikleri yere de niye böyle bakıyorlarsa?
Tam o sırada kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Güneş gözlüğünün altından gözüken, asla o anlamladıramadığım bakışlarından birini atarken, ruhsuzca bakmakla yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİN
ChickLitAraya giren 13 yıl... Çekilen acılar, özlemler... Buna rağmen pes etmeyen kalpler... Kızını bulmak için yemin etmiş, gözükara anne ve baba... Kız kardeşini, bebeklerini bulmak için ant içmiş abiler... Hepsi ayrı ayrı, Alin'i bulmak için kendi yollar...