🪐iyi okumalar🪐
...
21. Bölüm
"Aydınlık & Karanlık"-1 yıl içinde-
Orta yaşlı sina, çok da büyük olmayan odanın altını üstüne getirmiş, bir deprem olmuşcasına darmadağın etmişti.
Karıştırdığı çekmeceyi öfkeyle yerinden sökerek ters çevirmiş, içindekilerin etrafa saçılmasını sağlamıştı.
Sonuç yine ve yine hüsrandı.
Sinirle haykırıp çekmeceyi yan tarafına fırlatmıştı hırçınca. Şuan ki hali köşeye sıkışmış bir kedi gibiydi, tehlikede olduğunu bildiğinden her şeyini ortaya koyuyor, pençelerini acımasızca savuruyordu. Yaşının getirisiyle aklar düşmüş saçlarının arasından geçirdi buruşmuş ellerini, öfkesini kendinden çıkardı ve sertçe çekiştirdi tutamları.
"Nerde bu lanet kitap?!"
Gözü dönmüştü. Yoktu. Küçük evde saatlerdir bakmadığı bir yer kalmamıştı fakat kutsal kitaptan hiçbir iz yoktu. Yanında mı götürmüştü, prenses?
Yıllarca o kıza bakmıştı, evet. Düştüğünde acıyan dizlerini de öpmüş, uyuyamadığında başında saatlerce de durmuştu. Kimi zaman kendi yemeyip, içmeyip sadece gri saçlı beyaz bir çocuk için ayakta kalmıştı. Ağladığında da güldüğünde de hep yanında olmuştu. Hastalandığında onu hastane hastane gezdirdiğine bilirdi.
Her şeyden önce 'anne' olmayı öğrenmişti.
Her ne kadar kendini efendisi için bunları yaptığına ikna etmeye çalışsa da o da farkındaydı.
Prensese bağlanmıştı.
Onun annesi olma fikrini zamanla öyle benimsemişti ki bunun farkında dahi olmamıştı.
Bütün bunları yaptıktan sonra ne olacaktı peki? Kendine görev biçtiği bu oyunu tamamladıktan sonra ne değişecekti?
Sonunu düşünmediği işlere kalkışırken bunun sonunda mutlu olup olamayacağını düşündü.
Ancak hemen toparlandı zira o bir köleydi, kendi mutluluğunu düşünmeye hakkı yoktu. Önceliği kendi istekleri olamazdı. Onun tek gayesi efendisini memnun etmek olmalıydı, evet.
Efendisine o kitabı götürürse onu memnun edebilirdi.
Kitaplığı tekrar kontrol etmek için iki katlı evin merdivenlerine yönelmişken çalan kapının sesiyle beklemediği için irkilmişti. Bir odaya bir kapıya bakarken, kapının tekrar çalmasıyla önce gelen davetsiz misafirle ilgilenmeye karar vermişti.
Merdivenleri hızlıca inip kapıya ulaştığında gözetleme deliğinden kimin geldiğine bakma gereği bile duymayıp direkt açtığında birden fazla kişi görmeyi beklemiyordu.
Mia, Mark, Jayden ve Emily ile yüz yüze geldiğinde kaşları havalandı. Elina'nın arkadaşlarını karşısında görmek anlık olarak gerilmesini sağlamıştı. Birkaç saniye süren anlamsız bakışmadan sonra konuşma ihtiyacı hissederek kurumuş, soluk pembe dudaklarını araladı fakat Emily ondan önce sözü devraldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐺𝑅𝐼̇ 𝑃𝑅𝐸𝑁𝑆𝐸𝑆
FantasyKİTAPLARIM REKLAM PANOSU DEĞİL!!! *Kitabın (ç)alınması halinde gerekli işlemler yapılacaktır. Çok soğuktu... O gün Ay'ın Güneş'i kucaklayan, rüzgarın dahi ziyaret etmediği aydınlık tarafı, karanlıkla anlaşmış gibiydi. Sarayda tatlı bir telaş var...