Hakan ve Çağatay, uzun koltukta yan yana oturuyorlardı. Hakan'ın babası ise, tam karşılarındaki berjerde oturuyordu. Çağatay, başını dik tutuyor ama karşısındaki adamla göz göze gelmiyordu. Hakan'ın annesi, küçük kızını okula götürdüğü için, evde sadece üç kişi vardı. Bu üç kişi arasında da, ölüm sessizliği vardı adeta.
Hakan'ın babası, iki elini birbirine kenetlemiş, karşısındaki iki gence bakıyordu. Bunu yıllar önce yapabilseydi, kardeşi belki hiç gitmemiş olacaktı. Derin bir iç çekti ve artık konuşmaya karar verdi.
"Beni kötü bir adam olarak bilmenizi istemiyorum." dediğinde, iki genç aynı anda adama çevirdi bakışlarını. Adam, devam etti sözlerine. "Kocaman adamlarsınız. Ne yaşayacağınıza, nasıl yaşayacağınıza kendiniz karar verebilirsiniz." dedi ve oğluna baktı. "Sen benim oğlumsun. Asla kötülüğünü istemem. Başta verdiğim tepki yanlıştı ama korktum. Dışarıdaki insanlardan korktum. Dünyadaki herkes iyi değil. Sizi yan yana, el ele görmekten hoşlanmayacak bir sürü insan var dışarıda. Bunu değiştirmek için canınıza kast edecek insanlar... Bunun için korktum." dedi adam, gözleri dolarken. Hakan, babasının yanına gitti ve önüne çöküp, elini tuttu babasının.
"Bize bir şey olmayacak. Sen küçüklüğümden beri ne öğretmiştin bana? Sevgi en güçlü silahtır. Bazı insanlar bundan korkar ama sen bu silahı kullanmaktan çekinme. O zaman kimse sana zarar veremez demiştin." dedi. Adamın, duyduğu sözlerden sonra, dolan gözlerinden birer damla yaş süzüldü. "Ben korkmuyorum. Sen de korkma baba. Ben inanıyorum ki, biz birbirimizi sevdiğimiz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz." dedi gülümseyerek.
Çağatay'da yerinden kalktı ve Hakan yanına çöktü o da. Hakan'ın babasının yüzüne baktı ve konuşmaya başladı.
"Size söz veriyorum. Hakan'a bir şey olmasına izin vermeyeceğim. O benim en değerlim. Ben oğlunuza gerçek bir aşkla bağlıyım. Ondan asla vazgeçmem. Yıllardır içimde taşıyorum bu aşkı. İzin verirseniz, doya doya yaşayalım." dedi. Hakan'ın babası, bir elini uzatıp Çağatay'ın elini tuttu ve kendi elinin üstünde duran, Hakan'ın elinin üstüne koydu.
"Ellerinizi sakın bırakmayın. Ne olursa olsun, birbirinizi her zaman dinleyin. Günü asla küs bitirmeyin. Sizin silahınız çok güçlü. Benim gibi karşınızda duranlara karşı kullanmaktan çekinmeyin. Artık yanınızdayım. Sonuna kadar." dedi yaşlı adam, gülümseyerek.
Çağatay, elinin altındaki sıcak eli sıkıca kavradı. Gülümsedi ve teşekkür etti yaşlı adama. Hakan'da aynı şekilde gülümseyerek teşekkür etti. Artık her şey daha güzel olacaktı.
25. Bölüm final olur muhtemelen. Bütün her şey çözüldü çünkü.
Yorumlarınızı bekliyorum ✨️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BACANAK (BxB)
RomanceMüstakbel baldızımın, nişanlısına aşık olmak mı? Asla düşündüğüm bir şey değildi... Eşcinsel Kurgu 10.04.2022