Hakan ve Çağatay, altı aydır birliktelerdi. Çağatay'ın babası da, karşı çıkmasının bir işe yaramadığını anlayınca, artık vazgeçmişti karşı çıkmaktan. Oğlundan da vazgeçmek istemediği için, mecburen kabullenmek durumunda kalmıştı oğlunun durumunu.
Hakan'ın ailesi zaten başından beri sorun etmiyordu. Her şey yolunda, güzel bir şekilde ilerliyordu.
Beril, Hakan'la yaptığı son konuşmadan sonra bir daha birbirleriyle iletişime geçmediler. Sevil, arada sırada Çağatay'la karşılaşırsa konuşuyordu. Sadece selamlaşmadan ibaretti aralarındaki muhabbet.
...
"Nasıl manzara? Hoşuna gitti mi?" diye sordu Çağatay, Hakan'a. Hakan, etrafı hayran bakışlarla süzdükten sonra cevap verdi.
"Bayıldım. Yaşadığım şehir ne kadar da güzelmiş. Seninle daha da güzel." dedi Çağatay'a bakarak. Çağatay, gülümsedi ve sevgilisinin arkasına geçip, beline sarılarak, çenesini omuzuna dayadı Hakan'ın.
"Her şey seninle anlam kazanıyor. Ben buraya normalde moralim bozuk olduğunda gelirdim eskiden. Buranın havası iyi geliyor bana." dedi, karşısındaki ışıl ışıl şehir manzarasını izlerken. "Bir gün buraya yine geldim ama moralim bozuk değildi. Aksine, çok iyiydim. Seni ilk gördüğüm gün... o gün çok mutlu ve huzurlu hissediyordum. Buraya geldim ve seni yıldızlara anlattım." dedi. Hakan, duyduğu şeylerle, gülümsedi. Gözleri de dolmuştu duyduklarından sonra. Sevgilisinin kollarının arasından çıkmadan ona doğru döndü.
"Beni böylesine sevdiğin için teşekkür ederim. Sana yemin ederim, ben de seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim." diye cevapladı ve sarıldı. Çağatay'da kollarını sardı ve burnunu Hakan'ın boynuna dayadı. Derin bir nefes çekti içine.
"Şu çivisi çıkmış dünyada, duvarıma astığım en güzel fotoğrafsın sen." diye mırıldandı Hakan'ın kulağına doğru. Hakan'ın yüzünde bir gülümseme peydah olurken, başını sevgilisinin omuzuna yasladı.
"Seni çok seviyorum. İyi ki varsın sevdiceğim." dedi, huzurla gülümserken. Çağatay'da sevgilisinin dudağına bir öpücük kondurdu ve o da mırıldandı.
"Ben de seni çok seviyorum güzel gözlüm."
Bitti.
Ne yazacağımı ve nasıl yazacağımı bilemedim. Defalarca yazdım sildim. Yazdım sildim ve en sonunda böyle bir final bölümü çıktı ortaya. Final bölümlerini yazarken her zaman zorlanmışımdır zaten. Sanırım bu, vedaları sevmememden dolayı.
Neyse, tam bir veda sayılmaz bu. Onlar kendi dünyalarında, benim evrenimde, diğer çiftlerim gibi mutlular..
Ben, Çağatay ve Hakan'ı çok seviyorum. Umarım siz de sevmişsinizdir.
Bu yolculukta da bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Oy ve yorumlarınız için teşekkür ediyorum ve final bölümü için yorumlarınızı bekliyorum.
Diğer kurgularımda görüşürüz. Sizleri seviyorum ❤️🔥
Renklerinizi kaybetmeyin 🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BACANAK (BxB)
RomanceMüstakbel baldızımın, nişanlısına aşık olmak mı? Asla düşündüğüm bir şey değildi... Eşcinsel Kurgu 10.04.2022