BACANAK (BxB)

6.Bölüm

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Çağatay
Sevil'in yazdıkları, büyük bir şok etkisi bıraktı üstüme. Öyle ki, son mesajda istemeden yüksek sesle tepki vermiştim ve Hakan bile defalarca kez ne olduğunu sormuştu.

Sevil... Gerçekten ciddi miydi yazdıklarında?

Hakan'ın sorularını zor da olsa geçiştirdim ve eve vardığımızı anladım. Hakan'a teşekkür edip, iyi geceler diledim ve arabadan indim hızla. Daha sonra eve geçtim. Bahçeli, iki katlı bir evimiz vardı. Orada yaşıyorduk.

Koşar adımlarla eve girdim ve kimseye bir şey demeden odama çıktım. Sevil'i aramam gerekiyordu. Bu saçma düşünceleri aklından atmalıydı.

Bir yandan Sevil'i ararken, bir yandan da kulaklığımı takıyordum. Kulaklığı takmamla eş zamanlı olarak, telefona cevap verdi Sevil. Ses tonu gerçekten de moralinin bozuk olduğunu gözler önüne seriyordu.

"Efendim?" diye cevap verdi durgun bir sesle. Odada oradan oraya yürüyordum.

"Sevil. İyi misin sen?" diye sordum. Derin bir iç çekiş duydum önce. Ardından da Sevil'in durgun sesi geldi yine.

"Sanki çok umurunda. Söylesene Çağatay, son dediklerim için aradın değil mi?" dedi. Aslında evet. O yüzden aramıştım. Ama merak da ediyordum. Çünkü iyi olmadığını biliyordum.

"Umurumda tabii Sevil. O nasıl söz?" dedim. Karşıdan ses gelmeyince devam ettim. "Bak Sevil. Öyle düşünmene ne neden oldu bilmiyorum ama-" diye konuşurken sözümü kesti.

"Sence de bacanağına karşı çok fazla sevgi dolu davranmıyor musun Çağatay? Benimle ailenin isteği üzerine nişanlanmış olman, kardeşimin sevgilisine asılabileceğin anlamına gelmez." dedi sinirle. Asılmak? Ben kimseye asılmıyordum ki! Bu da nereden çıkmıştı?

"Ne asılması Sevil saçmalama?" dedim ben de, yükselmeye başlayan sinirimle.

"Biliyor musun Çağatay? Ben artık yapamayacağım. Senin eşcinsel olduğunu bile bile seninle evlenemem. Bunu ikimize de yapamam. Bu evlilik bize mutsuzluktan başka bir şey getirmez. Baksana, şimdiden başladık bile. Ben yapamayacağım. Yarın da bizimkilere açıklayacağım. Seni çok sevsem bile, seninle evlenmeyeceğim." dedi ve yüzüme kapattı telefonu.

Asla böyle bir çıkış beklemiyordum Sevil'den. Açıkçası rahatlamış hissediyordum. Sol elimdeki yüzük, sanki boynumda gibiydi ve beni her geçen gün boğuyor gibiydi.

Yüzüğü çıkarıp odamdaki şifonyerin üstüne koydum. İşte şimdi nefes almaya başlamıştım. Kendimi yüzüstü olarak yatağa bıraktım ve gözlerimi kapattım.

Çağatay'ın eşcinsel olduğunu tahmin edenler buraya 🤭

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸