Querencia | Taekook✔️

"Adım, Kim Taehyung. Kim Taheyung Değil."

Merhaba! Çok heyecanlıyım çünkü ilk Taekook kurgum bu. Nasıl yazdım bilmiyorum, umarım güzeldir.

Neyse, medyayı izleyin lütfen, dansın anlatımı olacak. Belki yazamamışım, anlamazsanız diye ve şarkıyı bilin diye koydum çünkü gerçekten mükemmel bir şarkı... Neyse, tutmayayım sizi daha fazla! İyi okumalarr!
________________________________________

"Jeon Jungkook?"

Ah, başladık gene. Yine ne olmuştu acaba?

Adımın seslenilmesi üzerine, başımı kaldırdığım gibi tüm gözlerin üzerimde olduğunu fark ettim ve gerilmedim değildi açıkçası. Çünkü manyak müzikçi dersinde uyuduğum için beni şarkı manyağı yapacak gibi bakıyordu. Açıkçası, zaten bu dersteki her şeyi bildiğim için uyumuştum o yüzden çok da sorun değildi. Busan'da Güzel Sanatlar Üniversitesinde okuyan normal bir öğrenciydim işte ve burada okuduğuma göre, müziğimde iyiydi tabii ki. Ne bekliyordu bu hoca benden? Neyse, gözlerimi ovuşturup kimin seslendiğine baktım ve açık kapının önünde dikilen kızı gördüm, o seslenmişti.

Göz göze geldiğimizde, "Müdür seni çağırıyor, önemliymiş." dedi ve sınıftan çıkıp gitti. Öylesinde arkasından bakarken, eşyalarımı sıramda bırakıp, yine gözlerimi ovuştura ovuştura sınıftan çıktım.

Kim çıkacaktı şimdi merdivenleri?! Of...

Manyak müdürümüz kendini sanki kral gibi hissettiği için, -ki bunu gerçekten söyledi- odası en üst kattaki tek odaydı. Tüm en üst kat onundu resmen. Hocayı biraz sinirlendirmek için merdivenlerden yavaş yavaş çıkarken, birden gerçekten daha önce hiç yaşamadığım bir şey olmuştu.

Manyak müdürümüz, odasındaki mikrofonuyla tüm okulun duyacağı şekilde, "Jeon Jungkook, o merdivenleri hemen bitirip yanımda olmazsan tüm dans stüdyosunu sen temizlersin. Kaldır kıçını ve gel buraya!" diye bağırmıştı resmen. Gözlerimi devirip azıcık hızlanarak tüm merdivenleri bitirdim ve hızla kapıyı bile çalmadan müdürün odasına daldım.

Tabii manyak müdürümüz, bunun saygısızca olduğunu ve dışarı çıkıp, kapıyı çalarak tekrar girmemi söyleyene kadar iyi hissediyordum.

Dediklerine itiraz etmeye bile hâlim olmadığından, hemen söylediklerini yapıp koltuğa attım kendimi. O ise kağıtlarla uğraşıyordu.

Sonunda bana dönüp boğazını temizlediğinde umursamıyormuş gibi yavaşça döndüm ona. "Dans," dedi.

Evet tek kelimesinden anladım şuan, evet.

"Yıl sonu dans gösterisi, sen çıkıyorsun. Çok istiyordun, tebrik ederim. Başardın." demesini tabii ki beklemiyordum.

Ama demişti.

Gözlerimi kocaman açarak yerimde dikleştim ve sırıtmamı gizlemeye çalıştım. Heyecanımı sonra yaşamak için yerimde öylece oturmaya devam ettim ve kısa teşekkürümü etmeyi de unutmadım. Hoseok hyung buna çok sevincekti, çünkü dansta partnerim o olurdu!

"Fakat bir şey isteyeceğim, bana Kim Taehyung'u çağırabilir misin? Sizinle aynı katta fakat o sizden 1 yıl büyük o yüzden koridordan dönmen gerekecek. A sınıfında. Ha, bir de, onunla birlikte tekrar buraya gel."

Onu neden çağırmıştı anlamamıştım, hatta sadece bunu değil adını da anlamamıştım. "Kim ne?"

"Kim Taehyung. Bekle sen unutursun kesin, sana adını kağıda yazayım."

Hadi ama, bu hoca beni salak falan sanıyordu heralde, altı üstü bir ad söyleyecektim işte.

Yine de elimdeki kağıtla koridorda yürürken, 3/A sınıfını gördüğüm gibi kapının önünde durdum. Gerilmiştim açıkşası çünkü kapıyı açtığım anda tüm gözler bende olacaktı ve bu sinir bozucuydu.