Merhaba canım benlerim... Bilmem kaç yıl sonra bölüm geldi ya ŞDĞWLDĞELDĞEKDPELLDE.
Gerçekten çok özür dilerim ve daha ömce söyledim mi bilmiyorum ama depremzedeyim ve yeni okula falan başladım, çok karışık oldu birden hayatım...
Anlayışınıza sığınarak daha güzel bölüm ve daha güzel ficlerle burada olduğumu/olacağımı bilmenizi isterim.
Seviliyorsunuz<3
________________________________________2 ay sonra...
"Jungkook-ah, ben çıkıyorum!"
"Tamam bebeğim, görüşürüz!"
Gülümseye gülümseye evden çıkıp, otoparka doğru ilerledim. Bir yandan da telefondan Eunwoo'yu aramaya çalışıyordum...
Üçüncü çalışta açtığında, henüz alo diyemeden, "Ne bok istiyorsun gene ya, bok faresi?" dedi.
"Yuh, hayvan herif. İnsan bi merhaba arkadaşım, nasılsın, iyi misin, naptın, nereye gidiyorsun, en son ne zaman seviştiniz, ne zaman bana yemek yapacaksın, der. Değil mi?" gözlerimi devirip arabanın kapısını açtım ve arabayı çalıştırdım.
"Hıı, tamam aşkito öyle desene! MERHABA ARKADAŞIM, NASILSIN İYİ MİSİN, NAPTIN, NEREYE GİDİYORSUN, EN SON NE ZAMAN SEVİŞTİNİZ, NE ZAMAN BANA YEMEK YAPACAKSIN, HA?!" hoparlörü açtığıma pişman olup telefonu yan koltuğa attım ve biraz bekledim. Daha sonra telefonu tekrar aldım ve "Ulan göt, bağır mı dedim sana?" diye tısladım.
Gaza basıp otoparktan çıktığımda Eunwoo yemek istediği yemeklerden bahsediyordu, ben ise sadece dinlemiş gibi yapıp geçiştiriyordum. Çünkü...
Neden olmasın ki?
"Son olarak, kereviz yatağında kırmızı şarap ile lezzetlendirilmiş, kremalı patates püresi ve köz kırmızı biber eşliğinde servis edilmiş kuzu eti istiyorum. Tamam mı?"
"Hıhım başka bir şeyler de ister misin?" dedim kıkırdayarak. "Benim bölgelerimden olan bir şey, en lezzetlisi, hm?"
"O büyük şeyi yiyemem ben, beni aşar. Jungkook o küçük midesiyle her gün nasıl yiyor, bilmiyorum."
Gözlerimi kocaman açıp, küfür etmeye başladığımda, o, hayvan gibi gülüp "Baybay aşkitom!" demişti.
Telefonu suratıma kapattıktan sonra göz devirip, yoluma bakmaya devam ettim. Eunwoo günden güne daha da sapıklaşıyordu ve bu beni sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu.
Evet, o olmazsa belki gün içerisinde çok daha az gülerdim. Çok daha az mutlu olurdum. O artık benim gülümseme kaynağım gibi bir şey olmuştu, bunun için ona minnettarım.
Her ne kadar sinir olduğumu söylesem de, sinir olduğum kadar da hayranım ona.
Gülümseye gülümseye adliye binasına yetiştiğimde, hemen otoparkta boş bir yer bulup içeriye girdim. Zaten geç kalmıştım, o yüzden otoparkta boş yer bulmak işime gelmişti.
Önüme çıkan ilk kişiye mahkeme salonlarının yerini sordum ve üçüncü katta olduğunu söylediği anda, teşekkür etmeden yanından ayrıldım.
Nihayet salona girdiğimde duruşma çoktan başlamıştı o yüzden herhangi bir sandalyeye oturup, hyunglarımı izlemeye başladım.
"Müvekkilimin yüzünü görüyorsunuz, sayın Yargıç. Adam yaralamadan 1 yıl ile 3 yıl arası hapis cezası almakla yükümlü olmalılar."
Karşı tarafın savunması çoktan başlamıştı.
Fakat bizim avukatımız, yani Avukat Wooshik, Avukat Bang savunmasını bitirdiği anda söze girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia | Taekook✔️
Fanfiction(TAMAMLANDI) Yıl sonu gösterisinde partneriyle dans edecek olan Jungkook, partnerinin Kim Taehyung olduğundan habersizdir... Fakat Taehyung'un da habersiz olduğu bir şey vardır, sahne günü Jungkook'un onu kandırması... (Konusu dans değil, sadece ba...