HELLO BEN GELDİM!
Nasılsınız bugün?Neyse neyse! Bölüm adı : "Senin yanındayken, rahat uyuyacağım Kookie. Iyi Geceler..."
Gününüz güzel geçsin!
________________________________________Garip hissediyorum. Sadece 1 saat olmuştu, Taheyung'un 'Neden beni yargılıyorlar?' diye yakarışına. Üstelik o konuşmadan sonra ayrılmamıştık. Şu an salonumda, beni bekliyordu.
Açıkçası hâlâ şok içindeydim, ne ara konuştuk, ne ara evime kadar geldik ve ben ne ara ikimize atıştırmalık hazırlıyordum? Gerçekten artık sorgulamayı bırakmam lazımdı çünkü ne zaman 'bu da olmaz ya,' desem, günler sonra oluveriyordu.
Çeşitli meyveler, çay ve çikolatalar koyduktan sonra nihayet tepsiyle içeriye gitmiştim. Taheyung, salondaki tekli koltuğa oturmuş fakat gerilmekten koltuğun ucuna oturduğunu fark etmemişti. Koltuğun yarısına bile oturmuyordu. Bu görüntüye gülümserken, rahat olmasını söylemiştim fakat bu seferde de azıcık geriye giderek sadece koltuğun yarısını kaplamıştı. "Taheyung, lütfen rahat olur musun? Sen gerilince, ben de geriliyorum." dedim gülümseyerek. Büyük ihtimal böyle devam ederse getirdiğim şeylerden bile yemeyecekti.
Dakikalar sonra benim değişik sohbetler açmam üzerine ikimiz de rahatlamış, samimi bir şekilde sohbet eder olmuştuk. Tabii ne kadar samimi denirse.
"Dans nasıl gidiyor?"
Gülümsedi. "Yani, hocanız iyi anlatıyor fakat modern dans zor, bilmiyorum. Geliştirdim bence."
"Doğru, seni çok zorladım kusura bakma. Çok az bir zamanımız kaldı." derken ben de genişçe gülümsüyordum.
Bunun gibi, kısa kısa fakat uzun süren konuşmamız sonunda, şu an şöminemin başında oturuyorduk.
"Taheyung," diye mırıldandım. Fakat o kıkırdayınca ona dönmek zorundaymış gibi hissedip kaşlarımı çattım. O ise başını iki yana sallayarak gülmeye devam etti ve en sonunda, "Bana sürekli Taheyung diyip duruyorsun, çok sinir bozucu." dedi.
Kaşlarımı hayretle kaldırıp hafifçe güldüm. "Üzgünüm, benden kurtulana kadar bu lafı duymak zorunda kalacaksın." dedim ve tekrar önüme, ateşe döndüm. Onun bana baktığını görebiliyordum ama yine de ona dönmedim. "Bana Taehyung de."
"Hayır, demeyeceğim."
"Ne yaparsam bana öyle seslenirsin?"
Omuzlarımı indirip kaldırdım ve güldüm. "Belki bir gün sana aşık olursam, doğru bir şekilde adını söylerim. Söz."
Hiçbir cevap vermediğinde ona döndüm. Gözleri ateşten mi bilinmez, parıl parıldı ve gülümsüyordu.
Biraz daha sohbet ettikten sonra, artık gitmesi gerektiğini söyleyince vedalaşmıştık.
Sanki bir daha görüşmeyecekmişiz gibi.
Bazı vedalar ebedidir, elveda deriz buna. Bazılarıysa az önce yaptığımız gibi sadece 'veda' dır.
Bazılarıyla kalpten vedalaşırsınız, bir daha kalbinize almazsınız. Sevmezsiniz o kişiyi. Bazılarıyla da sadece vedalaşırsınız. Ne kalbinizden gider, ne de aklınızdan.
Ben ömrüm boyunca, sayısız kişiye veda ettim.
Fakat bu ömrümde, sadece 3 kişiye elveda dedim. Bunlardan ikisi kalpten elvedayken diğeriyse sıradan bir elvedaydı.
Benim aslında 2 tane kız kardeşim vardı.
Annem ve babamın baskısı yüzünden intihar edene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia | Taekook✔️
Fanfiction(TAMAMLANDI) Yıl sonu gösterisinde partneriyle dans edecek olan Jungkook, partnerinin Kim Taehyung olduğundan habersizdir... Fakat Taehyung'un da habersiz olduğu bir şey vardır, sahne günü Jungkook'un onu kandırması... (Konusu dans değil, sadece ba...