Dışarıya çıktık ve Steve'in arabasına doğru yürümeye başladık
Steve: Hayır. Max çok ciddiyim. Şaka yapmıyorum. Seni hiç bir yere götüremem yani sizi
Max: Hayatımın muhtemelen son gününü Mike Wheeler'ın leş bodrumunda geçirecek değilim
Malia: Bende öyle
Max: Beni ya gideceğim yere götür ya da bağla. Teknik olarak çocuk kaçırmış olursun. Bir gün daha yaşarsam eğer yemin ederim seni dava ederim Steve. Arabanın kapısını aç.
Steve: Hayır
Max: Tanıdığım iyi bir avukat var.
Steve kapıyı açtı ve çocuklar arabaya bindi. Ben kendi arabama ilerlerken Steve bana seslendi
Steve: Malia! Nereye?!
Malia: İşim var
Steve: Tek kalamazsın olmaz
Malia: Ölmemden mi korktun?
Steve: Evet!
Malia: Merak etme daha görüntüleri görmedim yani muhtemelen daha iki günüm va-
Steve'in arkasında bir şey belirip kayboldu ve Steve'in beni dürtmesi ile kendime geldim
Steve: Malia!
Malia: H-hı
Steve: İyi misin?
Malia: Evet iyiyim her neyse ben gideyim sonra görüşürüz. Bende telsiz var bir şey olursa ulaşırsınız
Arabaya bindim ve gideceğim yere gittim. Hawkins mezarlığı. Geldiğimde arabayı bir yere park edip biraz bekledim. Bir kaş dakika geçtikten sonra arabadan indim ve kardeşim ile annemin mezarına gidip çimenlere oturdum
Malia: Anne, kardeşim... Sizi çok özledim... İkinizin gidişi benden bir parça kopardı ve geçen yıl babamın da gidişi iyice durumu kötü yaptı. Ama babam bir kız sahiplenmişti ve adı Jane ama biz ona Eleven diyoruz. Benim kardeşim gibi oldu ama Jane öz kardeşimin yerini alamazdı. Keşke sizi bir kez daha görebils-
Önünden Max geçti ve bir mezarın önüne oturup cebinden kağıt çıkardı
Malia: Anne, kardeşim. Yakında görüşücez merak etmeyin ama benim şimdi gitmem gerek. Görüşürüz...
Ayağa kalktım ve Steveleri gördüm ve yanlarına gittim
Malia: Ne işiniz var sizin burda?
Steve: Asıl senin ne işin var?
Malia: İşim vardı
Steve: Max'in de vardı
Malia: Güzel
Steve: Güzel
(Mezarlık gibi düşünün Nancy=Malia)
Biraz bekledikten sonra Steve yürümeye başladı
Dustin: Nereye?
Steve: Bu kadar zaman yeterli. Dava edecekse etsin
Diyip Max'in yanına gitti. Bir süre sonra bize seslendi
Steve: Çocuklar!
Hemen yanlarına gittik ve Max'in trans da olduğunu gördük. Dustin hemen arabaya gidip telsizi aldı ve bizde Max'i uyandırmaya çalıştık. Dustin hemen koşarak yanımıza geldi
Dustin: Cevap yok!
Malia: Nasıl yok?!
Dustin: Bildiğin yok?!
Lucas: Ne yapıcaz?!
Malia: Aklımda bir şey var
Steve: Ne var?
Koşarak Steve'in arabasına gittim ve Max'in kaset çaları ile kasetlerini alıp geldim
Lucas: Bunlar ne alaka?!
Malia: Vecna, zihinden saldırıyor yani belki en sevdiği müzik işe yarayabilir!
Steve: Çok saçma!
Malia: Farkındayım ama denemeliyiz! En sevdiği şarkı ne?!
Lucas: Bu! Al!
Lucas bana kaset verdi ve bende kaset çalara takıp Max'e taktım. Max birden havalanmaya başladı
Max bir süre havada kaldı fakat uyanıp aşağa düştü ve Lucas'a sarıldı