Evden çıkıp dağıldık ve evlerimize gittik. Eve gidip üstümü değiştirdim ve camın kenarına oturdum. Bütün gece uyuyamamıştım
-Sabah-
Sabah üstümü değiştirdim ve çantamı hazırlayıp evden çıktım. Arabama binip Cigaracı Rick'in evine gittiğimde bir sürü polis vardı ve Dustinler de ordaydı. Arabadan inip yanlarına gittim
Malia: Eddie'yi yakaladılar mı?
Dustin: Hayır. Eddie ortalarda yok
Dustin'in telsizinden ses geldi. Bu Eddiedi. Dustin ile Eddie konuştular ve Eddie'nin yanına gitmeye başladık. Ormanda kafa tası kayasının ordaydı. Steve ve Dustin kafa tası kayısının yerini tartışıyorlardı ve kayanın yanına geldiğimizde Steve bağırmaya başladı
Steve: Demiştim! Haklıyım! Kafa tası kayası burda işte Henderson!
Dustin: Çok mantıksız!
Steve: Tam karşında durduğu halde yanıldığını itiraf edemiyorsun, uyuz şey sen
Eddie: Katılıyorum. Dustin Henderson sen uyuzun tekisin
Dustin: Tanrım, öldün sandık
Eddie: Bende öleceğimi sandım. Ben de
~
~
~Eddie: Kıyıya ulaştığımda sizi aramaya çalıştım ama telsizim bozulmuştu. Sırılsıklamdı. Ben de görünüşe göre şimdilerde hep yaptığım şeyi yaptım. Kaçtım
Nancy: Saldırı saat kaçta oldu biliyor musun?
Eddie: Evet dakikası dakikasına biliyorum. Tek ıslanan şey telsiz değildi
Eddie saatini çıkarıp Nancy'e verdi
Nancy: 21.27
Malia: Fenerlerin bozulduğu zaman
Steve: Bu tam olarak ne demek?
Nancy: O enerji patlaması Vecna'nın Patrick'e saldırmasıymış
Robin: Bir adım ilerledik. Vecna nasıl saldırıyor biliyoruz
Lucas: Nerden saldırıyor, onu da
Max: Baş Aşağı Dünya'daki yuvasına girip kalbine kazık saplarsak bu iş tamam
Malia: Kalbi varsa tabi
Steve: Kazık mı? Vampir gibi mi? Vampir mi?
Max: Mecaz yaptım
Eddie: Kurşun işe yarar
Malia: Kafasını keselim
Nancy: Hepsi olur ama önce bir şekilde Baş Aşağa Dünya'ya gitmeliyiz
Max: Eleven güçlerini geri kazanmalı
Steve: Eskiden daha kolaydı. Süper güçleri olan bir kız vardı ama güçlerini kaybetti
Eddie: Evet, ondan bahsettiniz
Malia: Şey çocuklar. Dustin lanetlenmedi değil mi?
Steve: Lanetlenmek mi? Yok, iyi. "Kafayı mı yedi?" Dersen kesinlikle evet
Dustin sağa sola gidip duruyordu ve birden bağırmaya başladı
Dustin: Boom! Bada bada boom! Haklıymışım kafa tası kayası kuzeydeymiş
Steve: Ciddi misin? Kafa tası kayası burası, tamam mı? Şu anda kesinlikle, tamamen haksızsın
Dustin: Evet ve hayır
Steve: Tanrım!
Dustin: Wheeler'lardan çıkarken pusula düzgün çalışıyordu. Curly de arabaya bindiğimizde de. Ama doğuya ilerledikçe kaydı. Şimdi ise tamamen yanlış. Bizi buraya getirirken yanılmamışım. Pusula yanlışmış
Steve: Bozuk alet kullanmışsın, yine haksızsın
Dustin: Ama bozuk değil. Pusulayı ne etkiler?
Malia: Elektromanyetik alan?
Dustin: Kesinlikle
Robin: Ben o dersi kaçırmışım galiba
Dustin: Daha güçlü bir elektromanyetik alan olduğunda iğne o güce doğru kayar. Burada ya devasa bir mıknatıs var ya da...
Malia: Geçit var
Nancy: Ama laboratuvar çok uzakta
Dustin: Ya bir şekilde geçit açıldıysa? Bilmediğimiz bir geçit. Daha küçük, zayıf bir şey olması gerekir
Lucas: Bir lokmacık
Steve: Nasıl? Niye?
Dustin: Bilmiyorum ama bu bozulmaya bir şey sebep oluyor. Bunu en son geçit yüzünden gördük. Umarım öyledir, o zaman Vecna'ya ulaşabiliriz. Max'i ve Malia'yı da lanetten kurtarabiliriz
Malia: Ben varım. Hadi
Dustin ile yürümeye başladık
Steve: Hey! Nereye? Eddie'yi arıyorlar ormanda yürüyüşe çıkamayız
Dustin: Şu çelik kapsül belki de Max'i ve Malia'yı ve Eddie'yi kurtarma anahtarı. Ne dersin sürgündeki Eddie?
Eddie: Sizinle birlikte Mordor'a gelmemi istiyorsun derim. Açık konuşacak olursam bence bu çok kötü bir fikir. Ama Shire alev alev yanıyor. O yüzden hadi Mordor'a
Ve hepimiz yürümeye başladık
