Eddie: Yani burası Hawkins'in canavarlı, iğrenç şeyler olan hali, öyle mi?
Steve: Öyle denilebilir
Eddie taştan inecekken onu durdurdum
Malia: Dur, sarmaşıklara dikkat et. Sürü bilinci var
Eddie: Ne bilinci?
Steve: Burdaki tüm ürkünç şeyler aslında adeta bütünler. Sarmaşığa basarsan yarasalara basarsın ve Vecna'ya da basarsın
Eddie dikkatlice taştan indi
Robin: Ama insanlar hariç dünyamızdaki her şey burda, değil mi?
Nancy: Anladığım kadarıyla evet
Robin: Teoirde emniyete gidebilir, silah,el bombası gibi ne lazımsa çalıp geçidi koruyan yarasaları havaya uçurabiliriz
Steve: Hawkins polisinde el bombası olduğunda süpheliyim ama silah, evet silah olur
Nancy: Silah için merkeze gitmemiz gerekmiyor. Benim odamda silah var
Eddie: Sen, Nancy Wheeler, odanda birden fazla silah mı var?
Robin: Süprizlerle dolu
Malia: Bende de var aslında ama orası da uzakta kalıyor o yüzden evet Nancy'e gitmek daha mantıklı
Nancy: Bir makarov, bir de altıpatlarım var
Steve: Beni nerdeyse onla vuracaktın
Nancy: Sende nerdeyse haketmiştin
Eddie yeleğini çıkartıp Steve'e attı
Eddie: Üstüne giyersin diye
Birden yer sallandı ve Steve beni tutup kayaya tutundu. Bir kaç dakika sonra sallanma durdu
Eddie: Silah bence çok iyi bir fikir
Robin: Bence de
Steve: Ne bekliyoruz?
Steve yürümeye başladı ve bizde arkasından yürümeye başladık. Robin,Nancy ve ben öne geçtik ve üçümüz birlikte yürümeye devam ettik. Arkada ise Steve ve Eddie vardı
Robin: Yoldan ve ya daha az ürkütücü bir yerden gidemez miydik?
Nancy: Yaklaşmak üzereyiz, endişelenme
Steve ve Eddie
Steve: Eddie, dostum. Baksana, teşekkür etmek istedim. Beni kurtardığın için
Eddie: Kendi kendini kurtardın be. Orda tam Ozzy'lik bir hareket yaptın
Steve: Ozzy mi?
Eddie: Yarasayı ısırdın ya? Ozzy Osbourne var ya? Black Sabbath? Sahnede yarasanın kafasını ısırıp koparmıştı
Steve: Bilmiyorum
Eddie: Baya sağlam bir hareketti diyorum
Steve: Teşekkürler
Eddie: Henderson üstüne basa basa çok harbi bir çocuk olduğunu söyledi
Steve: Henderson mı?
Eddie: Evet. Çocuk sana tapıyor dostum. Tahmin bile edemezsin. Açıkçası biraz gıcık bir durum. Bücürün ne düşündüğünü niye umursuyorum, bilmiyorum ama galiba birazcık kıskandım Steve. Steve Harrington'ın aslında iyi bir eleman olduğunu kabullenemedim galiba. Aileden zengin, popüler, kızların sevgilisi, hödük değil. İmkansız. Bu, evrenin bütün kanunlarına ve kişiler Munson öğretimine tamamen aykırı. Bu arada hala manyak gibi kıskanıyorum
Steve: İyi
Eddie: O yüzden asla seni kurtarmak için suya atlamazdım. Normal şartlarda asla ama asla. Hayır. D&D dışında kahramanlık yapamam. Tehlikeyi gördüğüm gibi arkamı dönüp kaçarım. Bu hafta öyle yaptığımı öğrendim yani
Steve: Kendine yüklenme
Eddie: Bak. Sadece o kızlar gözünü kırpmadan peşinden geldiği için buraya geldim. Geride kalmaktan utandım. Malia, o bir saniye bile beklemedi. Bak, Malia'yı iyi tanırım orta okuldan beri ve asla böyle bir şey yaptığını görmemiştim. Malia'nın böyle bir şey yapması için o kişinin onun için çok değerli olması gerek. Ve o gözünü kırpmadan, bir saniye bile beklemeden suya atladı. Gözündeki korkuyu gördüm. Bak aranızda ne oldu ne bitti bilmiyorum ama ben senin yerinde olsam onu kaybetmemeye çalışırdım çünkü bu hareket gerçek aşkın şu şüpheci gözlerimle gördüğüm en bariz kanıtıydı
Malia'ya geri dönüş:
Yer sallanmaya başladı ve üçümüz de yere düştük
Robin: En sevmediğim şeylerden ikincisi depremler. Zaten ayakta zor duruyorum
Nancy ayağa kalkıp koşmaya başladı
Malia: Nancy! Nereye gidiyorsun?!
Yer sallanmayı bıraktı ve dördümüz Nancy'nin yanına gittik. Wheeler evi biraz ilerdeydi. Eve doğru koşmaya başladık ve eve girdik