Oğuz bana sordu ve dedi ki "beni affetin mi?" Bende sadece sustum yaptığı şey affedilebilir birsey degildi.
"Oğuz, düşünmek istiyorum bana yalan söyledin ve sana nasıl tekrar güvenirim bilmiyorum." Oğuz yüzü asık bir şekilde "peki" dedi ve gitti...
Gidişini pek takmadım cunku o bunu hak ediyordu aradan Bi yarim saat geçti ve odaya o ismini bilmediğim çocuk girdi ve ismini öğrenmek istiyordum "adın ne senin?"Dedim bana baktı ve sırıttı "Bilmem ne olsun"
Dedi. "Pislik olabilir mesela!" Dedım. O isimsiz çocukta bisi demeden odadan çıktı.Aradan 4,5 saat geçti odaya hemşireler gelip gidiyordu saat 23.57'ydi. O isimsiz kişi karsimdaki koltukta uyuyordu ses çıkarmadan serulmari çıkarıp odadan çıktım kaçmam gerekiyor çünkü bu adamın bana ne yapacağını bilmiyordum onunla aynı odada olmak bile beni tedirgin ediyordu. Hastaneden ciktim sonunda kurtulmuştum şimdi tek sorun nereye gideceğim di...
Telefonum yanımda da değildi o sapiktaydi alamadım.. sahile gittim kayalıklarin üzerine oturdum denizi izliyordum. Arkamdan biri geldi ve omzuma dokundu "şey rahatsiz ediyorum ama bu saate kayaliklarda oturmak biraz tehlikeli, istersiniz yola çıkalım." Dedi kafamla onaylayip yukari ciktim.
"Kolunuz kaniyor-" Dedi o adam ve koluma baktım serumu çıkardığım yer kaniyordu "bir peçeteye ihtiyacım var.."dedim ve adam cebinden peçete çıkardı koluma tuttu. Kanama durmuştu zaten ufak birseydi hemen sildik.
Aradan 3 saat geçti saat 03.20'ydi gecenin üçünde sahilde oturmuş denizi izliyordum çok usumustum ama kolarim soğuktan uyumuştu o yüzden çok fazla usumiyordum, sabaha karşı yanıma biri oturdu kokusundan anladığım kadarıyla Oğuz...gelmişti bana bakıyordu yüzümü ona döndüm hırkasını bana verdi "al şunu buz gibi hava ne yapıyorsun bu saate burda ve kolunda niye kan izi var?!" Dedi. Oğuzdan nefret etmek istiyordum ama basaramiyordum çünkü hala deli gibi aşığım ama yaptığı şey ona olan güvenimi sarstı.
"Birsey yok, gidermisin?" Bunlari söylerken yüzüne bakmadım "gece burda mi kaldin?" Dedi ona baktım zor ama baktım "evet" dedim. Kolumdan tutup kaldırdı "ne yapiyors-" diyecekken "sus bize gidiyoruz." Dedi. Ne kadar ısrar etsemde arabaya bindirip kendi evine götürdü. Eve girdik "ne olucak şimdi, getirdin beni buraya?" Dedim oguz bana baktı "konusucaz" "neyi oguz beni nasıl kandırdığını mi? Eğer onu konuşacaksak hiç gerek yok."
Dedim ve koltuğa oturdum Oğuz yanıma oturdu ve ellimi tuttu "selin ben gerçekten çok özür dilerim böyle olacağını tahmin etmemiştim lütfen yapma böyle ben sana benden uzaklaşma diye söylemedim zaten zamani geldiğinde herseyi sana anlatacaktim lütfen affet beni.." dedi."Oğuz bana şimdi söylemesen ne zaman soylicektin, ama ben sana güvendim ya bana yalan soylemessin diye sana güvendim sen ne yaptın? Bana yalan söyledin bunu ben senden değilde baskasindan öğrendim en azından senden öğrenmedim bi şansın olabilirdi ama artık o şansı yok ettin uzun bir süre ilişkimize ara verelim." Diyip evden çıktım göz yaşlarıma engel olamıyordum çünkü hâla deli gibi onu seviyordum. Suan bom boş bir yere doğru yürüyorum nereye gittiğimi bende bilmiyorum. Ama bildiğim bir tek şey var oda hayatımın alt üst olması. Dünyada en çok güvendiğim adam bana yalan söyleyince güven duygumu yavaş yavaş yitiriyorum.
Sahile gelmiştim hava yagmurluydu ama insanlar burda oturmuş denizi seyrediyorlardi bende izlemeye başladım. Sonra arkamdan gelen bir sesle arkamı döndüğümde ellinde iki bardak ta cay olan mert bekliyordu. "Selin kız gel al şunları elim yandı!" Dedi bende ufacık yalandan bir gülümsemeyle yanina gittim ve bir bardak cay aldim. "Ne işin var senin burda?" Dedım merte "öyle geziniyordum seni gördüm yanina geldim" yalan soyledigi belliydi gözlerini kaciriyordu "emin miyiz?" Dedım "evet tabi eminim" Dedi "tamam öyle olsun" diyip gecistirdim.
Suan mertle oturmuş denizi izleyip cay içiyorduk mert birden sordu "kimde kalacaksın?" Dedi "bilmiyorum, ecrin var ama oda tamam dermi bilmiyorum" dedim. Mert bana "bize gel?" Dedi. "Yok sana rahatsızlık vermiyim" dedim ve cayimdan
Bir yudum alarak "ne rahatsızlığı selosss, gel kız bisi olmaz" Dedi mert "iyi tamam gelim bari" dedim. Aradan yarım saat geçti yağmur hızını artırıyor hava kararıyor ve dahada soruyordu "artık eve gidiyoruz kalk hadi" Dedi mert itiraz edemedim gerçekten çok üşüyordum "tamam kalkalim" diyip kalktık mert telefonuyla birine mesaj atıyordu arkadaşıdır diye bisi demedim ama maşallah ne konuşuyorlardı harıl harıl aman banane ya kimle konuşursa konuşsun suan tek istediğim battaniye.Arabaya geldik bindik ve eve doğru gidiyorduk aradan Bi yarim saat geçti ve eve gelmiştik bu sürede yağmur hızını artırmaya devam ediyordu hemen eve geldik mert açtı kapiyi içeri girdik ve evde gördüğüm kişiyle sok oldum...
Devam edecek...
