Attack On Titan One Shots

Eren Jeager

- Mitski//Happy -

Yatakta uzanmış, her zamanki sıkıcı aktivitelerimden birisini yapıyordum, müzik eşliğinde online kitap okuyordum.

15 eylül akşamıydı, bir bildirimle kalbim atmaya başladı. "Dışarıdayım kapıyı aç." yazıyordu mesajda. O kim miydi? Tabi ki eski sevgilim.

O böyleydi, bazen ziyarete gelirdi, ve ben de hemen umutlanırdım. Bildirimi görür görmez hemen ayağa kalktım, kararan gözlerimi yok sayıp aynanın başına geçip hemen saçımı düzelttim, ne kadar düzeltebildiysem.

Odadan koşar adımlarla çıkıp dış kapıya geldiğimde kapı deliğinden baktım, gerçekten oradaydı, o ve onun yıkıcı yeşil gözleri.

Kapının kilidini iki kere sağa çevirerek açtım ve onu içeri aldım. Mutlulukla "Seni buraya hangi rüzgar attı?" dedim, bana baktı ve "Uğramak istedim sadece." dedi.

"Yolda gelirken bunları aldım." diyerek elindeki poşeti bana uzattı, içerisine baktığımda bir kutu kurabiye olduğunu görmemle gülümsedim.

"İçeri geç, çay koyayım sana." diyerek paltosunu aldım ve onu oturma odasına giderken seyrettim, ardından da çay koymak amaçlı mutfağa gittim.

Önceden demlemiş olduğum çayı iki ayrı fincana, bir tabağa da getirdiği kurabiyeleri koyup tepsiye yerleştirdim ve oturma odasına gittim.

Önüne koyduğum fincana baktı ve nazik sesiyle konuştu "Teşekkürler."

Çayıma bir kaşık şeker koyup karıştırmaya başladım ve meraklı gözlerimi Eren'e doğru diktim. Ona baktığımı fark etmesi uzun sürmemişti ki "Merak etme, her şey iyi olacak." dedi bana.

Karşılık olarak, "Benimle kalman için her şeyi yaparım Eren." dedim. Biliyordum yine pişman olacaktım.

Eskiden beri çalkantılıydı ilişkimiz, aslında ilişki denilecek bir şeyde yaşanmamıştı bizim aramızda. Sürekli bir olay girmişti ve yıkmıştı bütün sütunları.

Aslında umudumu da yitirmiştim, sürekli geliyordu, tutku dolu bir andan sonra habersizce çıkıp gidiyordu. Fakat hiçbir zaman bana "Her şey iyi olacak." dememişti. Belki gerçekten de her şey iyi olurdu?

"Son geldiğimden beri değişmemişsin Y/N. Kendine daha iyi bakmalısın." dedi çayını yudumlarken.

Derin bir nefesin ardından sesim duyuldu "Gidişlerine hala alışamadım, sadece bu."

Çayını sehpanın üzerine bıraktı ve bana doğru geldi, "Güçlü olmalısın Y/N, yoksa daha da çok üzülürsün."

Bana doğru eğilince kalbimin sanki göğüs kafesimi delecek gibi atması kaçınılmaz bir olaydı, bana doğru eğildi ve bana her zamanki o öpücüğü verdi.

-

Yatakta doğruldum ve yerde duran iç çamaşırlarım dahil bütün kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim. Kıyafetlerimi kirli sepetine attım ve duşa girmek adına suyu açtım.

Sıcak suyun altında düşüncelerimi dinlemeye başladım, bu sefer her şey şahane olacak, ve seni yine geride bırakacak.

2. şampuanım bittikten sonra vücudumu köpükledim ve durulanıp hemen üzerime bir havlu geçirdim.

Duştan çıktım hala Eren'in uyanmadığını düşündüğüm için yatak odasına sessizce girdim. Fakat yatakta ne Eren vardı, ne de kıyafetleri.
(I was in the bathroom, i didnt hear him leave)

Hızlı adımlarla oturma odasına gittim ve dünkü kurabiye tabağının boş olduğunu gördüm.
(All the cookie wrappers and the empty cups of tea.)

Askıya baktığımda Eren'in paltosu yoktu.

Yine kandın, yine aldandın, yine inandın.

Yine kullanıldın.

Yeniden arkasını temizlemek zorundasın.
(I sighed and mumbled to myself, again i have to clean)

Üzerimi giyindim, boş tabağı ve boş bardağı mutfağa götürdüm.

Bir dahakine Eren, giderken kalbimi de al, sen burada olmadığın sürece kullanmayacağım.
(And when you go take this heart, i'll make no more use of it, when there's no more you)

__

Nasıldıı