Merhaba canlarım. Bir süredir bölüm atmadım çünkü üniversite sınavı ve yakında gireceğim yetenek sınavıyla uğraşıyordum. Ama bugünden itibaren bölümler tekrardan düzenli gelmeye devam edecek. Hepinize keyifli okumalar dilerim, umarım bölümü beğenirsiniz. Benimle yorumlarda buluşmak isterseniz de ben buralardayım:)
"Henüz yeni bir oda bulamadım. Sadece bir gece daha burada kalabilir miyim?"
Nehir ve diğerleri bana kızgın gözlerle bakarken Zeynep'in yüzünde bir rahatlama oluşmuştu. Yol çok uzun olduğu için sahaftan dönene kadar hava kararmış, akşam olmuştu. Buraya gelirken birkaç kıza odalarında kalmayı teklif etmeye çalışsam da gittiğim bütün kapılar suratıma çarpılmıştı... Onun dışında geriye iki seçeneğim kalıyordu. Ya müdirenin de dediği gibi kendime yetimhanede kıvrılacak bir yer bulacak ya da paşa paşa buraya dönecektim.
Ve ben tabii ki başta ilk seçeneği tercih etmiştim. Sonuçta istenmediğim yerde durmak bana göre değildi. Sanırım... Ancak yetimhanenin bir köşesinde oturduğum sırada hem yer çok soğuktu hem de oradan geçerken beni tehdit edercesine bakan kızlar gözümü korkutmuştu. Gece ben uyurken beni boğazlayamayacakları bir yerde uyumayı tercih ederdim doğrusu. Ve bu kızlar buradayken bu odaya ellerini kollarını sallayarak giremeyecekleri de kesindi. Gerçi bu kızlardan birisinin beni uykumda boğmayacağı pek değildi ama elimdeki en iyi yer burasıydı şimdilik.
"Tabii ki kalabilirsin!" diye ayaklandı Zeynep heyecanla.
"Acele etme Zeynep!" diye uyardı o sırada onun gibi ayağa kalkan Nehir. Zeynep'se onun bu uyarısına rağmen hızla yanıma gelmiş ve koluma girmişti. Bu durum diğer kızları daha da rahatsız etmişe benziyordu. Hepsi bana çok kötü bakıyordu.
"Sadece bir gece kalacağını söylüyor, bırakalım kalsın. Onu aç kurtların önüne atmaktan iyidir." dedi Zeynep. Buradaki aç kurtlar diğer kızlar oluyordu sanırım. "Ona neler yapabileceklerini hayal edebiliyor musunuz?" diye devam etti Zeynep içime korku tohumları ekerek. "Onun testi atlatabilen bir değişken olduğunu sanıyorlar. Bu yüzden onu ihbar etmenin bir işe yaramayacağını da biliyorlar. Ve eğer ihbar edemiyorlarsa ne yaparlar?"
"Onu kendileri öldürürler." dedi Nehir duygusuz bir şekilde. "Peki bundan bize ne?!"
Yutkundum ve bir şeyler yapmasını umarak Zeynep'e baktım. O ise kolumu bir saniye olsun bırakmadan beni eski yatağıma kadar götürdü ve "Yorgun görünüyorsun." dedi. "Hadi biraz dinlen. Yarın da müdireyle konuşur, sana yeni bir oda ayarlamaya çalışırız."
"Ben bugün konuştum ve açıkçası, bu durum umurunda bile olmadı." dedim yatağa otururken.
"Onu suçlayabilir misin, hepimize özel oda mı ayarlasın kadın?" dedi Nehir hiç beklemediğim bir şekilde onu savunarak. Ya da belki de sadece benimle dalaşmak istiyordu.
"Gerekirse öyle yapması gerekiyor, sonuçta onun işi bu!" diye karşılık verdi Zeynep benim yerime.
Tam Nehir ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki Ada sakin bir sesle "Nehir." diyerek onu durdurdu. "Bırak bir gece daha kalsın. Bizim için pek bir şey değişmez ama bu onun için çok şeyi değiştirir. Ayrıca Zeynep'in pes etmeyeceğini de çok iyi biliyorsun."
"Ada ne saçmalıyorsun sen ya!" diye çıkıştı o sırada Beste sinirle oturduğu yerden.
Ada ise sakince elindeki okuduğu kitabı bir kenara bıraktı ve "Ama bir şartla." diye devam etti Zeynep'e dönerek. "O bu gece burada kalacak. Ve sen de bir daha onunla asla ama asla konuşmayacaksın."
"Bu söz konusu bile değil." diye reddeti Zeynep bunu hemen.
"O zaman sevgili arkadaşın gidebilir." dedi Ada bunun üzerine umursamazca kitabına geri dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATTA KALANLAR
Science FictionO günden sonra hiçkimse eskisi gibi olmadı. Bedenlerini değiştiren hastalık, akıllarını değiştiren bizlerdik. Kim kimden daha çok nefret etti, kim kime daha çok zulmetti bilinmez ama biz birbirimizi bitirdik...