7 NUMARALI PROBLEM: SINAV GÜNÜMÜ BAŞIMA YIKIŞIN

91 12 17
                                    

Bana yalan söylemişti.

Langa bana yalan söylemişti.

Belki bunu fazla içselleştiriyordum, abartıyordum ama olan ortadaydı işte. Elime hayal kırıklığımı ete kemiğe bürünmüş biçimde tutuşturmuş, bana bakmış ve hiçbir şey olmamış gibi özenle yaratılmış dudaklarıyla bir gülümseme sunmuştu.

Bu hiçbir şeyi düzeltmiyordu ama, yanından bile geçmiyordu. Şu an oturmuş bir yandan kötü bir alışkanlıkla saç diplerimle oynarken bir yandan da sinirli bir şekilde test çözmemin sebebi de tam olarak buydu. Göz açıp kapayıncaya kadar sınava girmiş olacaktık ve ona ne kadar sinirli olursam olayım onu düşünmeyi, onun için endişelenmeyi bırakamadığım için kendime bin kat daha sinirliydim. Bile isteye aptallık ediyordum. Ona öylesine değer veriyordum ki bu hisler onun için hoşlantımı gölgede bırakıyordu, aklımı başımdan alıyordu ama vasat, romantik bir anlamda değil. Daha çok rahatsız edici türden güçlü bir histi bu, en beklenmedik anlarda bile ensemde bitiyor bana yapmam dediğim her şeyi bir bir yaptırıyordu.

Tanrı sonunda belamı vermişti galiba. Sınav yaklaşıyordu, en yakın arkadaşımdan hoşlanıyordum ve o her şeyden habersiz gözüme melek gibi görünürken tebessüm ederek beni paramparça edecek yalanlar söylüyordu. Kabul, hayat o zamanlar biraz boktandı ama daha da sıçıp batıracağımı bilsem o günler için kiliseye gider her gün şükrederdim. Katolik falan da değildim, çoğu zaman agnostik olduğumu söylerdim. Langa da bayağı havalıymış, deyip gülerdi. Gülüşü beni tökezletirdi, tepkilerim gecikirdi ama o bunu hiç fark etmezdi. En azından ben öyle düşünüyordum.

Kendimi olabildiğince çözdüğüm sorulara odaklarken kapımın bir anda açılmasıyla gerginlikle tuttuğum nefesimi verdim. Annem yüzünde bıkkın bir ifadeyle dik dik bana bakıyordu. Kollarını göğsünde kavuşturmuştu ki bu onun dilinde başın belada, evlat demek oluyordu.

Ona ne olduğunu soran bir bakış attım. Bir haftadır neredeyse her gün bu şekilde odama giriyor bana çalışman çok güzel ama azıcık o odadan dışarı çık Reki, diye ilham verici ve gergin bir konuşma yapıyor, ardından geldiği gibi gidiyordu. Oysa benim Langa'nın son bizde kaldığı geceden sonra hiçbir şey yapma isteğimin olmadığını bilmiyordu. Tüm bu olanları belki de çok abartıyordum ama kendimden çok güvendiğim, onunlayken kendimi sevdiğim birinin beni böyle aptal yerine koymasını kaldıramıyordum işte. Olanın özeti tam olarak buydu.

Langa hayatıma girmiş, Tom Holland'ın favori Spider-man'i olduğunu söylemiş, beni baştan bir sinir etmişti. Ama sanki tüm bunların telafisini yapmak istercesine hiç kimseyle konuşmak istemeyen o çocuk bir anda benimle konuşmaya çabalar olmuştu. Belki de onunla beraber Sufjan Stevens dinlemem hoşuna gitmişti, bilmiyorum. Ki bu onun hoşuna gitse de gitmese de benim aşırı hoşuma giden bir şeydi çünkü Langa'nın en saf, en kendisi ve en güzel anları bir kablolu kulaklığı paylaşıp Sufjan şarkıları dinlediğimiz anlardı. Gerçi Langa, ne zaman baksam etrafındaki herkesi kıskandıracak bir güzellikte görünürdü gözlerime ama o sessiz anlarda bu güzelliğinin bana özel olduğunu düşünme gafletine düşerdim. Çünkü en azından o anlar, bana özeldi. Langa'nın başka kimseyle paylaşmadığı şeyleri benimle paylaşması hep bana özel hissettirirdi, oldukça da mutlu.

"Langa geldi, konuşması lazımmış seninle. Odandan çıkmadığını söyledim ama dinleyecek gibi durmuyor."

Annemle aramızda sözsüz bir iletişim geçti. İçimi okuyor gibi baktı yüzüme, o an dedim, biliyor diye. Kendimden bile sakındığım her şeyi biliyor. Beni, Langa'yı, Futile Devices'ın ve Sufjan Stevens'ın bana hatırlattığı duyguları biliyor. Anneler anlar, derlerdi de inanmazdım. Oysa annem tek kelime etmememe rağmen beni anlamıştı. Şefkati iki dudağının arasına sığdırmışçasına güzel o gülümsemesini gösterdi ardından. Bunun benim için bir işaret olduğunu biliyordum. Odamdan çıkmalıydım, Langa'yla konuşmalıydım, bir şeyleri kendi başıma yaşamaktan vazgeçmeliydim. Bu mesele ikimizi de kapsıyordu, ben niye yalnız başıma duruyordum yağmurun altında?

best spider-man, rengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin