9 NUMARALI PROBLEM: BAZI TELAFİLER GEREKLİ TABİİ

55 10 7
                                    

"Gözlerim beni yanıltıyor mu yoksa gerçekten karşımda mısın?"

Alaylı sesiyle konuştuğunda göz devirmekle yetindim. Bütün uğraş ve çabalarımla evimden çıkıp karşısına dikilmiştim, tabii ki de gerçektim. Kojiro odağını pişirdiği yemekten ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Seni bir daha görmeyiz sanıyordum. Hangi rüzgar attı buraya?"

"Dalga geçme. Çıkıp geldim işte. Anormal bir şeymiş gibi konuşma."

Oynayıp durduğu tavayı nazik bir tavırla ateşin üstüne yerleştirirken omuz silkti. "Yüzünü gören cennetlik, Reki," dedi sakince. Bana kırgın olduğunu biliyordum, sinirli olduğunu da. Saklamakta da pek başarılı değildi zaten, her ne kadar fark ettirmemeye çalışsa da ses tonundan kırgınlığı rahatça okunuyordu.

"Özür dilemeye geldim, tamam mı? Bir süredir hep... hep bir şeyleri düşünüyorum ama düşünürken kendimi bu kadar kapattığımı fark etmemiştim. Hepinizi endişelendirdiğim için de haber vermeden ortadan kaybolduğum için de özür dilerim. Benim ihmalkârlığımın sonuçlarına katlanan siz olmamalıydınız."

Derim bir nefes alıp yüzüne baktım, devam edeceğimi bilir gibi bir ifadesi vardı. Yine de direncinin kırılmaya başladığını görüyordum. Dudaklarımı tekrar araladım. Hislerimi bu kadar açık söylediğim ilk seferdi, şaşırtıcı bir şekilde orada olmasını beklediğim rahatsız histen eser yoktu. Bundan güç olarak devam ettim.

"Bana aylar önce seni bir abi olarak görmemi, ne olursa olsun benim için orada olacağını ve beni dinleyeceğini söylemiştin. Hayatım boyunca en büyük kardeş bendim, senden büyük birinin yanında olması ne demek bilmiyordum. Bana garip gelmişti, kan bağımız bile olmayan birinin benim için bunları söylemesi. Ama sana güvendim, aptal gibi dile getirmekten korktum ama yemin ederim seni abim gibi benimsedim Kojiro. Fiziksel olarak yanımda olmasan bile ruhen varlığını hissettim. Sen hep bir sorun olduğunda anlardın, yardım etmeye çalışırdın. Ben alışık değilim yardım almaya, kendimi açmaya, garipsedim işte. Benim için de kolay değildi, normal değildi en başta, reddettim o yüzden seni ya da onu ya da bir başkasını. Aklımın başına gelmesi için tüm bunların yaşanması gerektiği gerçeği çok saçma ve üzücü. Seni de üzdüm, başkalarını da incittim. Özür dilerim, Kojiro. Her zaman yanımda olmana rağmen sana buna ne kadar minnettar olduğumu hissettiremediğim, baş belası olup endişelendirdiğim için. Söz veriyorum bir daha sizi merakta bırakmayacağım. Tekrar abim olur musun?"

İlk başta şaşırmıştı. Bayağı hem de. Ağzı aralık avel avel bana bakıyordu, ortamın tüm ciddiyetini bozacaktı az kalsın. İlk şok geçince gözlerindeki şevkat kendini tekrardan gösterdi. Mutfak kısmından çıkıp yavaş adımlarla bana doğru ilerledi ve beni sıkı bir sarılışa çekti. İtiraf etmeliyim ki her gün spora giden ve bir şekilde yüreği bedenindeki kas kütlesinden fazla olan bir adamın yapılı göğüslerinde kafamı dinlendirmek o an Fight Club'ta Anlatıcı'nın hissettiklerini anlamamı sağlamıştı. Hadi ama dostum, bundan daha iyi bir yastık bulabilir miydiniz? Hiç sanmıyorum.

"Aptal olduğun doğru," dedi Kojiro kafam teknik olarak göğsüne gömüldüğünden dolayı boğuk duyduğum sesiyle. "Ve evet, senin için çok endişelendim, endişelendik. Kırıldım çünkü sen benim hiç sahip olamadığım erkek kardeşimsin Reki. Miya'ya söyleme ama her zaman favorim sendin." Güldüm. "Belki sana bakınca kendimi gördüğümden ya da bir şekilde korunman gerektiğini hissettiğimden, bilmiyorum. Bir şekilde bağlıymışız gibi geliyor, saçma farkındayım. Ne yaparsan yap, sakın bir daha kötü hissettiğinde kendini kimsesiz bırakma. Konuşmak istemediğin, anlatmak istemediğin şeyler olmasını anlarım. Herkesin vardır. Birlikte bir şeyleri konuşmak zorunda değiliz, kötü hissediyorsan beni ara ve sana güzel bir öğün hazırlayayım. Bu bile terapi sayılır bence. Ya da beraber duvara yaslanıp sessizlik içinde önümüzü izleriz. Neyi tercih edersen. Yanındayım." Sırtımı pat patlayarak sarılışımızı sonlandırdığında konuşması da sona ermişti. Ben az önceki rahatlığımdan ayrıldığım için üzülürken bir yandan da Kojiro'nun söylediklerini sindirmeye çalışıyordum. Çok kısa bir süre zarfında hayatımdaki iki kişiden beni ne kadar önemsedikleriyle ilgili gereksiz uzun konuşmalar dinlemiştim ve sevgi görmeye öyle çok alışık olmayan biri olarak ister istemez afallıyordum. Kojiro'yu takdir etmiyor da değildim gerçi. Onun yerinde olsam kendime karşı bu kadar kolay yumuşamazdım sanırım. Dediğim gibi, adamın kalbi vücudundan büyüktü.

best spider-man, rengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin