8. Bölüm

4 1 7
                                    

Selam👋
Nasılsınız?

VaAllaha kitap yazmak çok zormuş arkadaşlar, yıllardır yazıyorum hep bir yerde tıkanıyorum ve yarım kalıyor çocuklarım:(
Ama mavi'yi asla yarım bırakmayacağım, söz...

Bölümleri yazmak aylar yıllar sürsede mutlaka tamamlayacağım çünkü eninde sonunda yazılıyor. Bunu kaç kez deneyimledim ama bu sefer pes etmek yok.

Bu arada, ben Mimarlık ile ilgili çok araştırma yapsamda asla yeterli bilgiler bulamıyorum. Hikayeye biraz işi de eklemek istiyorum. Mimar olan veya bir bilgisi olan bana yazabilir mi lütfen. Teşekkür ederimm💙

Neyse çok uzatmayayım ve sizi bölümle baş başa bırakayım.

Umarım severek okursunuz💙

Satır arası yorumlarınızı heyecanla okuyorum, lütfen esirgemeyin. Yıldıza da basın heee⭐️

 Yıldıza da basın heee⭐️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. BÖLÜM

İnsan yaşadığı bu hayatta hep mutlu olacağına inanır ama kader acımasızlığını gösterir.

Gösterir ve sen yıkılırsın.

Yıkılırsın ve geri de kalkamazsın.

Çünkü canın çok yanar. Ama bilirsin ki kalkman lazım, ayağa kalkmadan devam edemezsin yaşamaya.

Eğer düştüğün için sızlanırsan ve kalkmak için çaba göstermezsen hayat nasıl yaşanır ki?

Benim sızlanmaya, düştüğüm yerden kalkmadan durmaya vaktim hiç olmadı. Ben hep kalkmak zorunda kaldım ve hiçbir acımı yaşayamadım.

Yaşayamadığım için bu kadar çok yandım.

Şimdi de aynısı oluyordu. Düşmüştüm ve sızlanmadan bir kez daha kalkmıştım ayağa.

Kalkmıştım ama bu canımın çok acıdığı gerçeğini değiştirmemişti.

"Bugün sadece bir tane toplantınız var Macit Bey," diye konuştum oldukça saygılı bir tonda ve elimdeki ajandayı sıkıca tuttum. Adımlarım oldukça hızlıydı, önümden yürüyen patronuma yetişmeye çalışıyordum. "Kemal Bey sizinle birlikte hastanenin inşaatını gezmek istiyordu ancak buna vaktiniz pek olmayabilir. Okunacak ve imzalanacak çok fazla evrak var toplantınızdan sonra."

Odasının kapısını açıp içeriye girdikten sonra ceketini çıkardı ve koltuğun üzerine gelişi güzel fırlatıp sandalyesine oturdu. "Toplantı kaçta?"

"İki saat sonra," diye konuştum hızlıca uzanıp açtığı kapıyı kapatırken. Bu asistanlık işine alıştığımı hissediyordum, beklediğim kadar zorlamıyordu beni. Macit Bey gömleğinin kollarını kıvırırken boğazımı temizledim. "Bir isteğiniz var mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin