5.Bölüm'den Kesit

2.2K 73 42
                                    


Herkese kısa bir aradan sonra merhaba :) Bugün 3bin olduk. Her birinize çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız iyi ki yollarımız kesişmiş. :) Bunun şerefine 5.bölümün kesitini erken paylaşmak istedim. Keyifli okumalar, yorumlarda görüşürüz :)

Tw hesabım: SentinusSu

Hikayenin Tw Hesabı : sadgulhikaye

"Gerçekten yemek harika olmuş Sadi! Kaçıncı kez söyledim bilmiyorum ama buranın favori yemeklerinden olmalı bence." Songül önündeki yemeği bitirmiş, arkasına yaslanmıştı. Kibar gözükmek adına yemeğini yavaş yavaş yemişti ama karşısında Sadi olmasa tabağı çoktan silip süpürmüştü. Songül'ün sürekli olarak yemeği övmesi Sadi'yi çok mutlu ediyordu. Songül yemeği iştahla yedikçe gözlerindeki parıltı artıyordu. Sonuçta annesi dışında yemek yaptığı ilk kadındı. Masada ellerini birleştirip Songül'ün gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Annem hariç hiçbir kadına daha önce yemek yapmadım. O yüzden yemek yaptığım ve yaptığım yemeği tadan ilk kadın sensin. Senin için özel olarak mutfağa girip hazırladım. Beğenmen beni çok mutlu etti."

Songül Sadi'nin söyledikleri karşısında etkilenmişti kaşlarını havaya kaldırıp kafasını yana doğru çevirip gülümsemişti

"Sen böyle deyince ben kendimi özel hissettim yalnız çünkü hiçbir erkek de benim için daha önce yemek yapmadı. Abim hariç tabii." Son kısmını gülerek söylemişti. Eski erkek arkadaşları aklına gelince hepsini zihninden kovdu. Songül sevilmeyi, değerli hissedilmeyi çok seviyordu. Ailesinden böyle görmüştü. Sevmek sevilmek Songül için çok kıymetli duygulardı ve karşısında oturan Sadi'nin ona gerçekten değer verdiğini hissediyordu. Hazırladığı ortam, Songül ile olan konuşmaları ve yaptığı yemekle de bunu göstermiş oldu.

"Sen benim için özelsin. Özel hisset diye yaptım zaten. Öyle de hissettirebilmişim işte ne güzel. Geçmişimizde hoş insanlarla tanışmamış olabiliriz ama gelecek bizim için güzel şeyler hazırlıyor bence." Sadi'nin kendinden emin duruşu, söylediklerinin üzerinde hiç eğrelti durmaması Songül'ü heyecanlandırıyordu. Sadi beklemediği anlarda iltifat ettiği zamanlarda böyle oluyordu. Ağaçtan sarkan ışıklar ikisinin yüzünü net olarak aydınlattığı için Songül tepkilerini gizlemekte zorlanıyordu.

"Bir sıcak mı oldu burası sanki? Ben en iyisi bir su içeyim." Derken Sadi Songül'den önce davranıp gülerek bardağına su koyup Songül'e uzatmıştı. Songül'ün kendisinden etkilendiğini hissediyordu ve bunu hissettikçe içindeki duyguları bastırmakta çok zorlanıyordu ama bekleyecekti. Songül'den gelecek net bir adımı bekleyecekti. Songül Sadi'nin uzattığı sudan biraz içip geri masaya koymuştu. O esnada restoranda Songül'ün çok sevdiği bir şarkı çalmaya başladı. Kısık sesle şarkıya eşlik etmeye başladı olduğu yerde hafifçe sallanıyor, Sadi'nin gözlerinin içine bakıp gülümsüyordu. Sadi ise tek elini çenesine koymuş karşısındaki manzarayı izliyordu. Kendisi gibi sesi de güzeldi. Songül'ün keyif aldığını, mutlu olduğunu görmek, Songül'ün doğal davranması verdiği tepkiler karşısında Sadi mest oluyordu. Şu an burada başka bir kadınla olsaydı büyük ihtimalle yemeği yemeden sohbet biter, konuşacak konu kalmaz ve Sadi nazikçe işi olduğunu söylerdi ama şimdi Songül ile anın hiç bitmemesini anların çoğalmasını istiyordu. Ne diyordu Sezen Aksu; Haydi gel benimle ol..

"Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan

Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan

Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan

Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var

Haydi gel benimle ol

Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize

Oradaki sevgililer özenip birer birer

Gün olur erişirler ikimize"

Songül şarkıya eşlik etmeyi bırakıp Sadi'nin karşılaştıkları zaman sorduğu soru aklına geldi.

"Hani ilk karşılaştığımız zaman bana bir şey sormuştun ya? Mabel Matiz sever misin demiştin hatırlıyor musun?"

"Hatırlıyorum tabii." O an aklına gelince yine gülümsemişti Sadi. Radyoda çalan Han fendi şarkısı Songül ile denk gelişleri ne hoş olmuştu.

"Severim. Çok severim hem de. Ankara'ya geldiği zaman mutlaka gidiyorum dedi."

Sadi gelen itiraf karşısında tek kaşını kaldırıp Songül'e bakmıştı.

"O zaman niye söylemedin peki?"

"O zaman sinirlenmiştim sana çünkü. Trafikteyiz sana ceza yazacağım sen Mabel Matiz diyorsun bana." Songül sesini kızgınmış gibi yapmıştı ama sonunda dayanamayıp gülümsemişti.

"Pardon komiserim." Sadi ellerini havaya kaldırmış teslim oldum der gibi bir ifade yapmıştı.

"En yakın konser tarihine bakalım o zaman birlikte Mabel Matiz konserine gidelim. Ne dersin?" Dedi Songül. Sadi daha ellerini indirmemişti ki Songül'den gelen teklifle 1-2 saniye daha öyle kaldı. Songül hep beklemediği anlarda gol atıyordu. Önce numarasını vermesi şimdi konser... Songül'ün kendisine neler yaptığının farkında değildi. Songül'ün cevap bekleyen bakışlarını görünce ellerini indirip konuşmaya başladı.

"Olur. Olur tabi. Seve seve giderim seninle." Sadi şaşkın bir şekilde cevap vermişti. Songül ise içinden "Hep sen şaşırtmayacaksın ya biraz da ben seni şaşırtayım." Demişti. Songül kolundaki saate baktıktan sonra yavaştan kalksam iyi olur diye düşündü. "Yemek için bu akşam için çok teşekkür ederim Sadi. Çok keyif aldım. Çok güzel bir akşam oldu teşekkürler. Ben eve gideyim artık markete de uğramam gerekiyor." Songül bunları tüm içtenliğinle söylüyordu. Hayal ettiğinden çok daha güzel bir akşam geçirmişti. Sadi'nin yaptığı hazırlıklar her şey harikaydı.

"Benim için unutulmayacak bir akşam oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım."

"En kısa zamanda tekrarlayalım o zaman." Songül tek omzunu oynatıp gülümsemişti

Songül ayağa kalkınca Sadi'de ayağı kalkıp Songül'ün sandalyesini tutmuştu. Songül'ün gitmesini hiç istemiyordu ama illa ki şimdi olmasa da 1 saat sonra da olsa gidecekti. Ne yapabilirim diye düşünürken aklına bir fikir geldi bile geceyi uzatmak için güzel bir teklifi vardı.

" Normalde burada misafirlerimize kahve ikramımız oluyor ama sen benim özel misafirimsin. Evde özel olarak kendim için aldığım menengiç kahvesi var dilersen buradan çıkışta sana leziz kahvemden yapabilirim?"

SadGül | Bir Çevirme MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin