20.Bölüm

1.7K 142 42
                                    


Tw Hesabım : SentinusSu
Hikaye Tw Hesabı: sadgulhikaye
İnstagram Hesapları :
@songulacarerks
@payasli.sadii
@bircevirmeselesi

.

20.BÖLÜM

Songül Melis ile telefonu kapattıktan sonra 1-2 saat daha çizim yaparak vakit geçirmiş, çizimleri bittikten sonra da malzemelerinin hepsini temizleyip geri yerine koymuştu. Birkaç gündür Merve ile konuşup görüşmediği aklına gelince hızlıca bir kek yapıp uğramaya karar verdi. Buzdolabından kek için malzemeleri çıkardıktan sonra lavabonun altındaki dolaptan karıştırma kabını, tezgahın kenarında duran mikseri de yanına aldı. Malzemeleri birer birer döküp sırayla karıştırdıktan sonra fırının derecesini ayarlayıp karışımı kek kalıbına döküp fırına verdi. Kek pişene kadar banyoda günlük cilt bakım rutinlerini yaparken mutfaktan gelen telefonunun sesiyle ellerini hemen yıkayıp yüzünde maskeyle koşa koşa mutfağa gitti. Telefonu serçe parmağı ile açtıktan sonra sesi hoparlöre verdi.

"Alo babacığım."

"Bu sefer hangi maskeyi yaptı bakalım?"

Songül kahkaha atarak babasına karşılık verirken kameradan kendisine bakarak cevap verdi.

"Kil maskesi."

"Çok anlıyormuş gibi her seferinde sormuyor musun Engin bayılıyorum bu hallerine."

Selmoş kenardan kızına öpücük atarken eşiyle uğraşmayı da ihmal etmedi.

"Kızımla bu kadar ilgiliyim diye kıskanma Selmacığım lütfen."

"Benim için kavga etmenize gerek yok ben hepinize yeterim bebeklerim."

Songül maskeden dolayı mimiklerini zar zor oynatırken eliyle dokunup kuruyup kurumadığına baktı. Eline çok az miktarda maskeden gelince biraz daha beklemeye karar verdi.

"Damat ne yapıyor damat? Geçen gün arayıp halimi hatırımı sordu sonra bir daha görüşemedik."

"Çalışıyor babacığım ne yapsın yoğun işleri işte."

"Güzel güzel de düğün ne zaman peki?"

Songül'ün tükürüğü boğazına kaçınca 1-2 dakika boyunca kendine gelemedi kendi kendine sakinleşmeye çalışırken telefonun öbür ucunda annesi babasını azarlıyor eşine kızıyordu.

"Öyle pat diye sorulur mu Engin? Kızı ne hale soktun? Ben seni tembihliyorum o kadar sen ne yapıyorsun? Çocuktan betersin valla."

"Yabancıya sormuyorum ya Selma? Kızım o benim kızım! Biricik kızım hem de."

"Ayol biz de aksini iddia etmedik zaten. Her şeyin bir yeri zamanı var."

"Zaman geçip gidiyor bak saçımdaki beyazlara, bu çocuklar ne zaman evlenecek, biz ne zaman torun seveceğiz? İstanbul'daki çocuğumuz zaten Allah'a emanet. Şimdiki gençleri bıraksan ömür boyu böyle yaşar giderler ama olmaz yani ben kızımı sokakta bulmadım."

"Kimse sana sokakta buldun demedi zaten Enginciğim. Çocuklar vakti gelince evlenmek isterlerse evlenirler öyle değil mi anneciğim."

"Be-ben kapatıyorum yüzümü yıkamak gerek öpüyorum sizi!"

Songül telefonun tüm tuşlarına basarak aramayı kapatmaya çalışırken maskenin altındaki teni kıpkırmızı olmuştu bile. Heyecandan koşarak banyoya giderken yarı yolda aklına fırındaki kek gelince bu sefer tekrar mutfağa doğru koşarak keki kontrol etti. Kekin kabarmış pişmiş olduğunu görünce fırını kapayıp biraz daha içinde bekletti. Banyoya geçip yüzünü yıkarken soğuk suyla yıkayarak kendine gelmeye çalıştı. Babamın söyledikleri hala kulağında çınlarken bir yandan da mutluluktan sırıtıyordu. Çünkü düşündükçe onu mutlu eden detaylar ortaya çıkıyordu. Nasıl bir yerde evleneceklerdi? Gelinliği nasıl olacaktı? Sadi nasıl bir takım giyecekti? Evleri nasıl olacaktı diye düşünürken suyu suratına çarpa çarpa heyecanla yıkadı. Aynada kendine uzunca bakıp gülümsedikten sonra mutfağa geçip kekle ilgilendi. Keki kalıptan düzgünce çıkardıktan sonra bir tabağa birkaç dilip koyup üzerine düzgün şeyler giyip anahtarı cebine koyduktan sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Aşağı inerken otopark kavgası yaptığı adamla denk gelince adamın suratına nefret dolu bakışlar atarak yoluna devam etti. Adam artık Songül ile uğraşmıyor hatta suratına bile bakmıyordu. Bunun sebebini çok anlayamasa da aklına tek bir ihtimal geliyordu o da Sadi'ydi.

SadGül | Bir Çevirme MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin