Gelecek Zamandan Kesit/ Soğukluk(Yayınlandı)

1.1K 65 15
                                    

Herkese merhaba nasılsınız? Ben bu haftayı full hasta olarak geçirdiğim için ve hala da hasta olduğum için ne yazık ki bölümü yazamadım ama bugünü boşta geçmek istemedim ve bir kesit yazdım. Keyifli okumalar yorumlarda buluşalım ❤

"Sakın bir yere kımıldama. Aslında şu an seninle ilgilenmemem gerekiyor ama neyse!"
Songül salondan çıkıp mutfağa doğru sinirli adımlarla ilerledi. Her geçen saniye siniri azalmıyor aksine bir kat daha artıyordu. Hem fiziken hem de bedenen çok yorulmuş ve yıpranmıştı.
Mutfağa gittiğinde dolapların kapaklarını hızlıca açıp kapatırken küçük çorba tenceresini arıyor, sinirini dolapların kapaklarından çıkarıyor,sayıp döküyordu.  Tam o esnada gözünden bir damla yaş akıp giderken Sadi'nin sesini duymasıyla yanağını elinin tersiyle sildi.
"Songül beni dinlemiyorsun ama bir dinlese-"
"Ben sana orada beni bekle demedim mi?"
"Seninle böyle olmak beni üzüyor ama..."
Sadi Songül'ün sözünü dinlememiş peşinden mutfağa gelmiş kapıya yaslanmıştı.  Bitik , yorgun bir haldeydi. Yaşanan durumdan ötürü Songül'e hak veriyordu ama kendisine de keşke bir söz hakkı tanısa çok daha iyi olacaktı.
Songül  tahtanın üzerinde kestiği soğanı kenara  bırakıp diğer elinde bıçakla Sadi'ye döndü.
"Biz geçen gün ne için kavga etmiştik hatırlıyor musun?"
Sadi omuzları düşmüş üzgün gözlerle Songül'e bakarken kafasını aşağı yukarı doğru salladı.
"Bana neler dediğini de hatırlıyorsundur o zaman öyle değil mi?"
"Hatırlıyorum güzelim. "
"Güzelim falan deme bana beni böyle yumuşatamazsın."
Sadi ağır adımlarla Songül'e doğru yaklaşmaya çalıştığında Songül mesafesini koruyup geri  çekildi.
"Hem çok üzgünüm hem de çok sinirliyim yaklaşma Sadi."
"Söz veriyorum bir daha böyle bir şey yaşanmayacak bak söz."
Sadi üzgün bir ifadeyle Songül'e bakarken acıdan dolayı yüzünü ekşitti ve yanındaki tezgaha tutundu. Songül Sadi'nin ifadesini görüp yanına geldiğinde Sadi'nin suratında ufak bir tebessüm oluştu. Songül'ün ona içten içe kıyamadığını biliyor, öfkesini de üzüntüsünü de anlıyordu. Songül pekte yumuşak olmayan bir ses tonuyla konuşarak gözlerini Sadi'ye dikti.
"Sizin aranızdaki bu gerilimden kavgadan gürültüden yoruldum ya adam gibi konuşup anlaşın ya sa birbirinizin hayatından çıkıp gidin ha eğer ikisinden birini yapmazsanız da o zaman ben ne yapacağımı biliyorum. "

SadGül | Bir Çevirme MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin