2.2

5.3K 722 486
                                    

Sabahın ilk ışıklarında uyuyan Seungmin "Aşko!" deyip üstüne atlayan Felix ile gözlerini açarken inleyip ona baktı. "Geç kaldım mı, geç kaldım mı?"

"Yok, kalmadın." Öpücük attı. "Ben hallettim, çektim Chan hyunga bir mesaj dedim senin manitan bugün geç gelecek sorun olur mu o da dedi ki ne sorunu hanımım yatsın dedi."

Seungmin şaşkınlıkla ona baktı. "Ne?"

Daha uykudan uyanamadığı için tek nefeste konuşan Felix'i anlamamıştı, şaşkınlıkla sorarken Felix kahkaha atarak onun üstünden kalktı. "Diyorum ki geç kalmadın, Chan hyunga sordum biraz geç gelse sorun olur mu diye o da sorun yok dedi. Ha bir de seni merak etti, aşık ya. Canım eniştem."

Bir sorun olmadığını anlayan Seungmin derin bir nefes verdi, üstünden çarşafı attığı gibi ayağa kalkmış "Duşa giriyorum, odamı topla!" diyerek havlusunu aldığı gibi banyoya koşmuştu.

"Bu çocuğa bir şeyler oldu," diyen kadın ile Felix gülümsedi. "Delirdi teyzem delirdi."

O Seungmin'in odasını toplamaya başladığında Seungmin kendini ılık suyun altına bırakmıştı, elini kalbinin üstüne atıp derin bir nefes verdi ve gülüşünü tutmaya çalıştı. Galiba sahiden deliriyordu çünkü bu hareketlerinin açıklaması olamazdı.

Sırıtarak aldığı bir duştan sonra odaya geçtiğinde Felix sırıttı. "Mis gibi kokuyorsun mis, yerim seni. Kıyafetlerini hazırladık. Al."

Seungmin ütülü gömleği gördüğü gibi sırıttı. "Seni seviyorum anne!"

Mavi bir kot şort ile beyaz, bol ve az biraz da köprücük kemiklerini gösterecek bir gömlek giyecekti. Hyunjin ona kelebek makyajı yapacaktı bu yüzden kıyafetlerini sade tutmaya çalışmıştı, neredeyse son birkaç gündür her gün Hyunjin makyajı oturtmak için günde yüz defa Seungmin'i alıp modeli yaparken Seungmin renk tonlarına kadar biliyordu makyajı.

Kıyafetlerini üstüne geçirmesi ile beraber Felix kurutma makinesi ile saçlarını tarayıp kurutmuştu. "Şimdilik bir şey sürsem mi?" diyen arkadaşına kafa salladı. "Gerek yok. Prova yapacaksın hatta bence gömleği de çıkar asalım."

"Öyle mi dersin?"

"Öyle." Düğmeleri açmaya başladı. "Çıkar çıkar."

Seungmin'in üstündeki gömleği çıkarıp askıya asmışlar, Seungmin bol bir tişört giymişti. Sadece güneş kremi ile ve dudak yağı sürerken Felix kaşlarını çattı.

"Ya akşama çok var, parfüm sıkmasak mı?"

"Bence onu da çantaya atalım." diyen Seungmin ile kafa salladı. "Mantıklı. Bakayım hangisi en güzel?"

Tek tek kokuları sıkıp koklamış, burnuna en güzel geleni çantaya atmıştı. Gerekli eşyaları da atarken en son Seungmin'in cüzdanını atıp masaya oturdu. "Sıra bende, hayırsız bir it olarak hiçbir görevde yer almadığım için makyajımı erkenden yapacağım."

Seungmin gülümsedi. "Jeongin gelecek mi?"

"Lisedeki ergenlere kendimi beğendirmek için uğraşmayacağıma göre tabii ki onun için hazırlanacağım." Ekledi. "Birazdan kapıda olur."

O sarı saçlarını kıvırcıklaştırmış ardından da yüzüne makyaj yapmaya başlamıştı. Renkli farlar ve stickerlar ile yüzüne kalp desenleri çizip pembe, mavi yaparken Seungmin sırıttı. "Çok güzel oldun he."

"Ay, cidden mi?"

Kafa salladı. "Cidden."

Felix dudaklarına nemlendirici sürüp ayağa kalkmış, arkadaşına öpücük atmış ve ikisi evden çıkmıştı. Binadan indikleri gibi Jeongin'i onlara doğru yürüyor gördüklerinde Felix "Jeongin!" diye gülümsedi ve hızlanarak ona sarıldı bir anda.

love me or leave me, seungchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin