3.5 F' 🎶

5.9K 652 403
                                    

Konservatuvar bölümü ikinci sınıf öğrencileri okulun geniş koridorunda çalışmalar yaparken diğer bölümlerden öğrenciler onları izlemeye, dinlemeye geliyor ve boş buldukları yerlere oturuyorlardı.

Gittikçe kalabalıklaşan alanla beraber Seungmin telefonundan şarkının sözlerini kontrol etmiş, Jisung'a bakmıştı. Jisung da arkadaşı gibi altına bir sandalye çekip bacak bacak üstüne attıktan sonra gitarı kontrol edip hazırım anlamında başını salladı.

Seungmin de bununla beraber sözlere girmiş, DAY6'in Zombie şarkısını söylemeye başlamıştı. Koridor onun sesi ile dolarken "Pardon," deyip önünde olan birine seslendi Chan. Çocuk geri çekilirken gülümsemiş, sırtındaki çantası ile önlere geçip basamaklardan birine oturmuştu.

Şarkıyı söyleyen Seungmin'in gözleri onunla buluştuğunda Chan eğlenerek güldü, Seungmin de sırıtmış ve sözlere devam etmişti. Jisung ile o şarkıyı bitirdiğinde etraftan gelen alkışlar ikisini mutlu ederken Chan yerinden kalkıp sandalyede oturan sevgilisine ilerlemişti.

Onu lisede konferans salonunda şarkı söylerken ilk gördüğü an dejavu yaşamasını sağlarken Seungmin'in karşısında tek dizinin üstüne çöküp elini tuttu.

"Çok güzel söyledin," dediğinde Seungmin gülümsedi. "Teşekkür ederim.

Gözleri Chan'ın onun bileğine taktığı bilekliği bulduğunda şokla gözlerini büyüttü. "Bulmuşsun! Nereden çıktı?"

"Yatağın benim tarafımdan." dedi Chan, sabah evden çıkarken saatini düşürmüştü komodin ile yatağın arasına. Tesadüf eseri komodini ittiğinde iki gündür Seungmin'in aradığı bilekliği bulmuştu.

"Geçen gün uyuyakalmıştın ya, büyük bir ihtimal o ara düştü." dedi açıklayarak, taktığı bilekliğe bakıp ayağa kalkmış ve elinden tuttuğu Seungmin'i de kendisi ile beraber kaldırmıştı.

Seungmin mutlu bir şekilde arkasından boynuna sarılıp yanağına bir öpücük kondurdu. "Yerim seni yerim, teşekkür ederim."

Chan güldü. "Bir şey yapmadım."

"Yaptın." diyen Seungmin bu sefer onun ensesindeki kelebeğin üzerine bir öpücük bırakmış ve "Biz gidiyoruz Ji," deyip arkadaşına haber vermişti.

Jisung'dan gelen onayla ikisi ilerlemeye başladıklarında Seungmin çantasını omuzuna almış, "Yaptırmasak mı?" demişti Chan bahçeye çıktıklarında. "Canın yanar ya, istemiyorum."

Seungmin iç çekti. "Ben istiyorum, olsun az biraz acır ama, dayanırım."

Chan'ın neredeyse birkaç ay önce aldığı motora bindiklerinde Seungmin kendi kaskını, Chan da kendi kaskını geçirip sevgilisinin beline tutunmuştu. Yolda hızla ilerlerken sırıtıyordu.

Bu motoru o ve Chan bir nevi ortaklaşa almışlar denilebilirdi, başta Chan kafede tek çalışsa da bir süre sonra Seungmin de girmişti ve annesi ona yettiği için parayı kenara ayırmıştı hep.

Şimdi de ikisi de kazandığı paraların karşılığını alarak bu motora biniyorlardı, Chan motoru Changbin'in dövme salonunun önüne çektiğinde Seungmin sırıtarak inmiş ve iki yıl sonra annesinden kopardığı izinin verdiği heyecanla içeri girmişti.

Girişteki koltukta oturmuş, önündeki deftere bir şeyler karalayan Hyunjin onları gördüğü gibi gülümsedi. "Hoş geldiniz best shipim."

Chan kahkaha attığında Seungmin de gülümsedi. "Hoş bulduk, Changbin nerede?"

Seungmin'in sorusu ile Hyunjin "Müşterisi var, gelir şimdi," demiş, bu sırada da Chan havalar sıcak olduğu için üstündeki motorcu montunu çıkarıp kenara bırakmıştı çantası ile beraber.

love me or leave me, seungchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin