Chan odasında oturmuş Seungmin ile mesajlaşırken gece yarısı aniden çalınan kapısı ile "Gel," derken kapı az biraz aralanmış ilk önce Hannah başını uzatırken onun altından da Lucas uzatmıştı.
"Gelebilir miyiz?"
"Tabii," dedi iki kardeşini de reddetmeden. Onay alan ikili anında odanın içine girip yatağın üstüne oturmuşlar, Hannah ona bakmıştı. "Bize kızgın mısın?"
"Size neden kızgın olayım," dedi omuz silkerek. Onun siniri ve öfkesi anne babasınaydı bu yüzden kardeşleri ile bir sorunu yoktu. Açıkladı. "Dün annemlere çok sinirliydim arada siz de kaynadınız ama yok size sinirim falan." Güldü. "Gelin bakayım buraya."
"Abi ya."
Hannah ve Lucas yüzlerinde oluşan gülümseme ile kolları arasına girdiklerinde Chan gülerek onları sarmış, abi kardeş özlemlerini gidermişlerdi. Uzun bir süre sarılı kalıp ayrıldıklarında Chan onlara bakmıştı.
"Siz neler yaptınız?"
Lucas omuz silkti. "Biz aynıyız işte, yaşamaya çalışıyoruz. Dersler falan, iy. Bitse de kurtulsak."
Hannah onun başına vurdu. "Daha başındasın be, ne bu söylenme?"
"Kime çektiği belli," deyip güldü Chan. "Lise ortaokul gibi değil, o yüzden dikkatli ol ders konusunda."
Lucas yatağa uzandı ve uyuyan Berry'i kendi üstüne çekti. "Bakarız bakarız."
Chan ve Hannah ona gülerken Hannah, abisine baktı. "Sen nasılsın asıl? Hayatın nasıl?"
Hannah veya Lucas ile istemsizce ilişkileri kopuktu aslında, Chan da bunun nedenini bilmiyordu ve net bir isim de koyamıyordu bu yüzden. İkisinin de normal bir konuşmaya rağmen gerilmesinin sebebi buydu.
Hannah ile sesli konuşmaları yoktu, sadece o Berry'nin fotoğraflarını atar Chan da fotoğraflara bakardı.
Yutkunurken "Güzel," dedi Cha. "Bir yerden sonra alıştım. Üniversiteyi kazandım ve orada mutlu olduğum arkadaş grubum ve bir ilişkim var o yüzden iyiyim."
"Annemlere söylemiştin," diye mırıldandı Hannah. Sırtını yatak başlığına yasladığında Chan da aynı onun gibi yapıp dizlerini kendine çekti ve kardeşine baktı. "Beni geçmişimle seviyor diye... O kim, mutlu musun onunla, sana iyi geliyor mu ya da nasıl tanıştınız garip ama seni tanımak istiyorum abi."
Yanlarında şimdiden uyuyakalan Lucas'ın üstünü örtüp geri Chan'a döndü ve iç çekerek çenesini dizlerine yasladı. "Sen gittiğinde çok küçüktük ve hiçbir zaman ben gerçekten abim var diyemedim insanlara, bazen okulda soruyorlardı kaç kardeşsiniz, kardeşleriniz neler yapıyor diye. Sana hiç cevap veremedim çünkü sana dair bildiğim tek şey adın ve yaşın bir de çörekleri çok sevdiğin."
Histerik bir şekilde güldü. "Komik."
"Hatalarım beni sizden ayırdı sanırım bu durumda olmamızın sebebi tam da bu, şu an garip hissediyorsak biraz benim biraz da onların suçu."
"Ailem demiyorsun."
"Artık o sıfatları hak ettiklerini düşünmüyorum çünkü, size iyi olabilirler, olsunlar da benim yaşadığımı yaşamanızı asla istemem ama bana değiller." Güldü konuyu değiştirmek adına. "Çok büyümüşsün, gittiğimde küçücüktün şimdi boyun benimle bir."
"Hep aynı boyda kalacak değilim ya," diyen Hannah onun koluna vurduğunda Chan güldü. Hannah merakla ona baktı. "Hadi bana oradaki hayatından bahset, ilişkinden, nasıl tanıştınız mesela, ilk sen mi aşık oldun, o mu?"