Panikte Son Nokta

89 51 14
                                    

Gece uyurken kulağıma gelen müzik ve horoz sesi ile yataktan düştüm. Ne olduğunu anlamaya çalışırken akşam, geceden hazırlanmak için alarm kurduğumu ve ses olarak internette bulduğum halay çeken horozları çok sevdiğim için o sesi koyduğumu hatırladım.

Hızlıca banyoya girip çıktığımda karşımda annemin elinde geldiği günkü çantasıyla kapıya doğru yürüdüğünü gördüm.

Gecenin bu saatinde neden banyo yaptığımı soracak olsa da uykulu yüzünden pek konuşmak istemediği, hemen uyumak istediğini anladım. Bu gece geri gidecekti.

Kapıda birbirimizle vedalaşırken abim elinde Salep ile geldi. Oyy, Minnak'ım gelmiş!

Salep, abimin kucağından bana doğru atlayınca keratayı zor tutum. Kedim diye demiyorum beni çok sever.

Abimle de vedalaşıp onları yolcu ettikten sonra Salep'in yatağını dolaptan çıkarttım. Salep uyurken ben de kendime bakım yaptıktan sonra uyudum. Yarın onunla konuşacaktım. Doğukan'la.

* * *

Sabah dışarıdan gelen horoz sesiyle yataktan düştüm. Bu sefer dışarıda bir yere tünemiş bir horozun sesi geliyordu. Tam o sırada benim halay çeken horozlarımın sesi gelince gülerek kapattım alarmımı. Üzerime pembe bir elbise geçirip makyaj yaptıktan sonra Salep ile beraber kahvaltı yaptım. O mamasını yedi ben de yemeğimi. Salep'e veda edip gittim.

* * *

İşten sonra Ahsen ile beraber Doğukan'ın çalıştığı kafeye gittik. Kız garson, istediğimiz kahveleri masamıza bırakıp gitti. Gözlerim kafenin içinde Doğukan'ı arıyordu. Doğukan, önümüzdeki masanın siparişlerini alıyordu.

"İşten istifa edip burada mı çalışsam?" dedim Ahsen'e.

"Onlar da Balca gelse de işe alsak, diyorlardı zaten. Saçmalama."

"Belki diyorlardır?" dedim gülerek.

Kahvemi içerken Doğukan'a bakıyordum. Onunla nasıl tanışacaktım? Şimdi yanına gidip konuşsa mıydım?

Doğukan ona baktığımı fark edip bana doğru yürüdü. Yanıma geldiğinde bir an nefes almayı unuttum.

"Bir isteğiniz mi var hanımefendi?" dediğinde konuşmayı unutmuş gibiydim.

"Şey... Şey ben-" derken bir anda öksürmeye başladım. Doğukan, bana hemen masadaki suyu uzattı. Öksürmekten suyu zar zor içebildim. Ahsen, yanımda durmuş endişeyle bana bakıyordu. Suyu içmeme rağmen öksürüğüm geçmiyordu. Kafedeki herkes bana bakıyordu. Rezil oldum.

Öksürüğüm yavaş yavaş geçince rahatladım. Doğukan, bana endişeyle bakıyordu.

Ya sen benim için endişelendin mi?

Yoksa herkese böyle endişeleniyor musun?

Bu düşünce aklımdan geçtiği an istemeden Doğukan'a bir tokat attım. Aa! Ne yaptım ben?!

Çocuk neden vurduğumu anlamaya çalışır gibi bakınca utancımdan daha fazla duramayıp koşarak kafeyi terk ettim. Bir yandan ağlıyor bir yandan da koşuyordum.

Koşarken birine çarptım. Tam yere düşecekken adam beni belimden tuttu. Mükemmel daha nasıl rezil olacaktım, çok merak ediyorum!

Ayağa kalkıp adamdan özür dileyecektim ki bu adamın taksideki uyuz herif olduğunu hatırladım. Adam da beni hatırlamış olacak ki ifadesi değişti.

"Uyuz Herif!" dedim.

"Bana Ayarı Veren Kadın!" dediğinde adamın yüzüne elimdeki çantayı attım. Adam yere düşünce adamın üstüne çıkıp adama vurmaya başladım. Tüm hıncımı adamdan çıkarıyordum.

Öfke patlaması yaşıyorum biri beni durdursun!

Ahsen yanıma gelip beni adamdan ayırınca ne yaptığımın yeni farkına vardım. Mahalledeki herkes bize bakıyordu. Bu gün ikinci defa rezil olmuştum.

Balca, harikasın tatlım. Böyle devam et karakolda görüşürüz.

Koşarak oradan kaçtım. Ahsen de arkamdan geliyordu.

En son yorulup bir yere oturunca Ahsen de yanıma oturdu. Onu da rezil etmiştim. Berbat bir insandım. Ölsem mi ben ya?

Ahsen'den özür dileyip ona sarıldım.

"Rezil olacaksam seninle rezil olayım. Sen üzülme, bir şey olmaz. İyi tokattı." diyerek sırıtınca kolundan tutup onu bir markete soktum. Markete girince kliması olduğu için ferahlamıştık.

Ahsen ile beraber dondurma aldıktan sonra Doğukan'a haksızlık ettiğimi aklıma geldi. Onun için de bir çikolata aldım. Gidip ondan özür dilemeliydim.

"Çikolata ne için?" diye sordu Ahsen.

"Doğukan'dan özür dileyeceğim onun için aldım." diyerek aldıklarımın parasını ödedim.

Doğukan'dan özür dilemeliydim. Çocuğa tokat atmıştım resmen hem de o benim için endişelenirken. Böyle tanışmamalıydık. Ama oldu bir kere o yüzden özür dilemeliyim.

Kitapta tanıdığım imkansız aşkımdan özür dilemeliyim.

Tam bunları düşünürken Ahsen, sarışın bir adama çarpıp yere düştü. Ben de, ne zaman sakarlık yapacağını düşünüyordum.

Hayal mi? Gerçek mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin