Yataktan düştüğümde aylar sonra ilk defa bir sesle uyanmamıştım. Boş boş odayı incelerken kapı çalmaya başladığında çalışma masama tutunarak kalktım.
Kapıyı açtığımda Ahsen elinde poşetle içeriye girdi. Salep, salonun kapısından bize bakarken kapıyı kapatıp onu kucağıma aldım.
"Ay, bu gün iyi günümdeyim. Bak bize simit aldım." diyerek elindeki poşeti mutfaktaki masaya koydu.
"Tabii bu Tatlılık Yumağı'na da en iyi mamayı aldım." diyerek çantasından mama çıkardığında yüzümü yıkıyordum.
Ahsen, yere bıraktığım Salep'in kafasını okşayıp salona doğru yürüdü. Salep ona mama vereceğini anlayıp miyavlayarak Ahsen'in peşinden gitti.
Yüzümü peçeteye silip peçeteyi çöpe basket attım.
"Geleceğin basketbolcusu mübarek!" diyerek odaya girip yanağımdan öptü Ahsen. "Hadi hazırlan, ben çay yapacağım." diyerek beni içeriye gönderdi.
Bu gün haftasonu olduğu için Ahsen'in dersi yoktu. Ama benim izin günüm yarındı.
Dişimi hızlıca fırçaladıktan sonra mor bir elbise giydim ve saçımı yarım at kuyruğu yaptım. Pembe bir dudak nemlendiricisi sürüp telefonumu alarak odadan çıktım.
"Keşke birinci sınıflara yazılı yapabilsem. Çok merak ediyorum yazılı yapmanın heyecanını." dedi Ahsen içeriye girdiğimde. Simitini çaya batırıyordu.
"Emin ol, onlar da sınav aşkıyla yanıp tutuşuyordur."
* * *
İş çıkışı Doğukan'ın çalıştığı kafeye yürümeye başladım. Kaldırımda yürürken Uyuz Adam'ı...Pardon, Berkay'ı birileriyle konuşurken gördüm.
Yolumun üstünde oldukları için onlara yaklaştığımda konuştuklarını değil tartıştıklarını anladım.
"Ya, kardeşim taşa takıldım diyorum. Neden anlamıyorsun?" dedi Berkay.
"Nasıl inanayım ben, sana? Hem bu diyarda çok sapık var." Adam konuştuğunda arkasındaki kadın telefonla ilgileniyordu.
"Benim de sevgilim var bir kere, senin karını ne yapacağım?"
"Nerede göster o zaman?" Adamın sözleriyle Berkay etrafa baktı. Gözleri bende durduğunda gülümsedi.
"Orada." dediğinde arkama baktım. Arkamda kimse yoktu.
"Sevgilim, buradayım!" diye seslendiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Bana doğru yürümeye başladı.
Kolunu belime koyup beni yürüttüğünde aval aval ona baktım. "Lütfen, sevgilimmişsin gibi rol yap. Çok ihtiyacım var." dediğinde ona yardım etmeye karar verdim.
Sen insanlara ne zamandan beri yardım ediyorsun Balca? Bak, duygulandım...
Ona yardım edersem beni kurtardığı için ona teşekkür borcum kalmazdı. Off, çok zekiyim ya!
Ne yardımı? Ben kendimi düşünürüm. Duygulanmana gerek kalmadı.
Beraber yürüyerek adamla kadının yanına gittiğimizde adam, bize kararsızca baktı.
"Turist mi?" diye sorduğunda Berkay güldü. Benim sinirlerim tepeme çıkmıştı.
"Ne turisti kardeşim? Her gözü çekik, teni beyaz olan Çinli değil! Hem sen, ilk bir aynaya baksana be Afgan! Ben sana Afgan, diyor muyum? Deli etme adamı. Yapıştıracağım şimdi sana bir tane." dediğimde adam şaşkınca bana bakarak arkasındaki kadının elini tuttu.
![](https://img.wattpad.com/cover/325636091-288-k241461.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal mi? Gerçek mi?
Comédie"Vazgeçmeyeceğim çünkü ben hayallerimi vazgeçmek için kurmadım." Balca arkadaşının önerdiği kitaptaki kötü karaktere aşık olur. Ne kadar gerçek olmayacağını bilse de ondan vazgeçemez. Balca o karakterin gerçeğini bir kafede görür ve gördüklerine ina...