EP.13 🔞

1.3K 70 85
                                    



İyi okumalar:):D🤭🤭

VEGAS

Öğleden sonra onu görmek için kulübeye gittiğimde, ortalarda yoktu. Hemen yanındaki kulübede yaşayan yaşlı bir kadın gülümseyerek, "Elma bahçesine gitti."diye açıkladığında, gülümsedim.

Neredeyse her gün bahçeye gidiyor, Pam ile birlikte elmalarımızdan aşırıyorlardı. Ancak Pam, ben evden çıkarken akşam özgür olabilmek için enstrüman dersine hazırlanıyordu. Yani bu, Pete tek başına gitti anlamına geliyordu. Hah. Aniden keyifle doldum. Bir dakika bile beklemeden elma bahçesine daldığımda, küçük tipteki ağaçların arasında birkaç ihtiyar ve göz kulak oldukları torunları dışında kimse yoktu.

Ve bir de o...

Bir ağacın altına oturmuş sessizce elmasını yerken, "Senin yüzünden obez olacağım."diye homurdandı. Yine kendi kendine konuşuyordu ve ağzı dolu olduğu için sesi boğuk çıkmıştı. Duraksadım. Ondan yalnızca birkaç adım uzağında ve eğilerek bir ağacın kalın gövdesine saklanmış, bir süre onu izledim. Büyük bir dilim keserek karnına doğru uzattı ve, "Duyuyor musun beni?"diye tekrar homurdandı.

Tanrım... Kahkaha atmamak için kendimle büyük bir savaş vermek zorunda kaldım. Elmayı ağzına atıp, omuzlarını düşürdüğünde başını kaldırdı ve etrafına bakındı. Ah... Işıl ışıl gözleri, büzülü dudakları ve bunlara tuval görevi yapan bembeyaz tenini gördüğümde nefesim kesildi. Yutkunarak, saklandığım yerden çıktım.

Hemen sonra beni fark etti ve yüzündeki gülümseme silindi. Aceleyle ayaklanıp, gitmeye yeltendiğinde saniyeler içinde dibinde bittim. Önüne geçerek gitmesine engel olurken, "Merhaba, güzellik."dedim keyifle.

Duraksadı. Başını kaldırıp bomboş gözleriyle bana baktığında, oradaki soğukluk bile kalbimi tekletmeye yetti. Yüzüm aniden ciddileşerek, dudaklarına doğru eğilmeye başladığımda kaldırdığı küçücük eliyle yüzümü kapatarak beni itti. Evet, gerçekten bunu yaptı ve ben daha çok tahrik oldum. Siktir ya!

Endişeyle etrafına bakınırken, "Ne yapıyorsun?"diye tısladığında, hipnoz edilmiş gibi dudaklarını izliyordum.

"Ne yapıyor muşum?"dedim keyifle.

Dudaklarım gerildi ve kollarımı beline dolayıp onu kendime çektiğimde, bütün çırpınışlarına rağmen beni engelleyemedi. Kokusu anında burnuma doldu. Tanrım, bağımlı gibi yüzümü saçlarına ya da boynuna gömmemek için kendimi zor tutarken, sertçe yutkundum. Bundan zerre fikri olmadığına yemin edebilirdim ama her hareketi, her bakışı ve bedenime yaptığı her teması beni çıldırtıyordu.

Tıpkı şu anda olduğu gibi... O kahrolası dilini çıkarıp dudaklarını ıslatırken, öfkesini bastırmaya çalışır gibi derin bir nefes aldı. Sikeyim, aletim seğirdiğinde yüzüm acı çekiyor gibi buruştu.

Hemen sonra elimin teki saçlarına karıştı, sertçe asılarak yüzünü hareket ettirmesine ve benden kaçmasına engel olurken, eğildim ve dudaklarına kapandım. Aslında amacım küçük bir öpücük bırakıp geri çekilmekti ancak o, geri çekilmemi sağlayacakmış gibi dudaklarımı dişlediğinde inleyerek başımı yana eğdim ve öpücüğü derinleştirdim. Parmaklarım acımasızca etine gömülürken, onu tamamen kendime yapıştırdım.

İnledi ancak bu zevkten mi yoksa canı mı yanıyor anlayamadım. Elleri şaşkınlıkla, omuzlarımı itmeyi bırakıp üzerine eğildiğim için geriye düşmekten korkarak bana sarıldığında, saçlarının arasında elim yüzüne kaydı ve baş parmağımla çenesine bastırarak dudaklarını aralamaya çalıştım.

FEARLESS || VegasPeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin