FEARLESS || VegasPete

EP.29

İyi okumalar:):)🙃🙃

Bay Korn çatalının ucundaki küçük peynir dilimini çıldırtıcı bir yavaşlıkla ağzında gezdirirken, masada derin bir sessizlik vardı. Size, kalabalık ve varlıklı ailelerin bazen saçma sapan kuralları olduğunu söyleseydim, bana inananır mıydınız?

Bu çok sık karşılaştığım bir şey değildi. Aslına bakarsanız, ilk defa kalabalık ve varlıklı bir ailenin içinde yaşıyordum. Ancak bu fikrimi doğrulayacak, bir sürü filmler izlemiş ve kitaplar okumuştum. Mesela değişmeyen ilk kural, en büyük kimse onun sözünün geçiyor olmasıydı. O gelmeden yemeğe başlanmaz, bir konu hakkında o fikrini sununcaya dek hiç kimsenin düşüncesi önemsenmezdi. Ne kadar kötü ya da sizi ne kadar umursadığının hiçbir önemi olmazdı. Hakkınızda alacağı tehlikeli bir kararı bile sorgulama cüretinde bulunmadan, yerine getirmek zorundaydınız. Ne kadar korkunç görünüyor, öyle değil mi?

Dürüst olmak gerekirse bazen Bay Korn, Vegas'a kendini öldürmesini söylerse, alacağı tepkinin ne olabileceğini düşünmeden edemiyordum. Bütün bunları hesaba katarsak, Vegas'ın hiçbir şeyi umursamadan isteğini yerine getirmesi kaçınılmaz görünüyordu. Çünkü Bay Korn bir babaydı, bir amcaydı ve her şeyden önemlisi bu ailedeki en büyük kişiydi. Küçücük bir ricasıyla bile Vegas'ın beni de, kendini de cehennemin ortasına götürdüğünü düşündüğümüzde, elbette bunu yapardı.

"Kutlamaya yalnızca siz ve eşleriniz gidiyor."diye mırıldandı. Başını öne eğmiş tabağındaki hiç dokunulmamış gibi görünen, oysa yarım saatten fazla bir süredir yemeye devam ettiği yiyeceklere bakıyordu. Hemen sonra kahvesine uzandı ve küçük bir yudum aldı. Siz diye bahsettiği kişiler Vegas ve Kinn'di.

Vegas, "Açıkçası, oraya gitmek istemediğimi söyleyecektim."dediğinde amcası başını kaldırdı ve ona baktı. Gözlerinde hiçbir duygu görünmüyordu, ama Vegas sanki kendisine hakaret etmiş gibi homurdanarak çatalını masaya çarptı. "Hiç kimse durduk yere düşmanına beyaz bayrak sallamaz!"

"Tam da bu yüzden gideceksiniz.."diye atıldı Bay Korn. "Amaçlarının ne olduğunu bilmemiz gerekiyor."

"O zaman, sen git baba."dedi Kinn. Sesi soğuk ve çokça da öfkeliydi. "Eğer bir tehlike olduğunu seziyorsan ve bunu öğrenmemiz gerekiyorsa, çocukların için bu riski alabilirsin."

Ah şu genç kardeşler... Bay Korn için en büyük uğraş ve tehditlerden bir tanesiydi. Söylediği hiçbir şeyi umursamıyor, sorgulamadan onaylamıyorlardı. Vegas sırıtarak çayını bitirdiğinde masadan birkaç adım uzakta dikilen bir hizmetli hızla gelip yenisini doldurdu.

Bay Korn beklenenin aksine oldukça alaycı bir tavırla, "Partiler gençler içindir."diye cevapladı. "Ayrıca kutlama gecelerinde tango yapmak için de fazla yaşlıyım."

Vegas, "Ne?"diye tısladı. Aniden kaşları çatılmış, anlamını bilmediğim bir öfkeyle masaya eğilirken işaret parmağıyla Porsche ve beni gösterdi. "Onlar hiçbir yere gelmiyor!"

"Evet, geliyorlar... Hatta Pam ve Venice'de öyle."

Vegas'ın bunu neden istemediğini anladınız değil mi? Cevabınız hayır ise, yüzünü buruşturup çatalını aniden masaya fırlattığında bu kez belki anlarsınız. Sadece o partinin güvenli olmadığını düşünüyordu ve bu yüzden de oraya birilerinin gitmesi gerekiyorsa bunlar yalnızca Kinn ve kendisi olmalıydı. Sanki buna müsaade edecekmişim gibi.

"İşte şimdi tamamen saçmaladın!" diye tısladı.

"Vegas!"dedi bay Gun. Hemen sonra öksürüklere boğularak titreyen eliyle kavradığı sudan bir yudum aldığında, "Biliyorum, biliyorum.."diye homurdandı Vegas. "O benim amcam... Ama bundan bir tek onun haberi yok!"