Aradan 3 ay geçmesine rağmen hala ağır eğitimlerle devam ediyorduk. Esnek programa geçiş de olmamıştı herhangi bir şey de. Ama alışıyorduk. Ve benim doğumum da gşderek yaklaştığı için eğitim sıklığım azalmıştı. Kocaman bir göbekle koşmamı pek istemiyorlardı sanırım
Milena ve Jonas işleri biraz ilerletmişlerdi. Milena bir kaç kez saray dışına çıkabilmişti bu sayede. Dediğine göre şehir çok büyük ve güzeldi. Jonas'la yaptığı gezilerden çok mutluydu. Her geldiğinde sırıtarak yaptıklarını anlatıyordu
"Görmen lazım..." dedi büyülenmiş bir tonda "Orman manzarasını görmen lazım"
Sadece hafif gülmekle yetindim. Benim şehir dışına çıkmak için daha çok vaktim vardı sanırım. Kafasını pıtpıtladığımda sinirli bi çocuk gibi bakmaya başladı
"Owen seni neden çıkarmıyor?" dedi kaşlarını hafif çatarak.
"Neden çıkarsın?" dedim gayet normal bir tonda.
"O ne demek?" dedi kaşları çatık bir halde "Flört değil misiniz? En son bıraktığımda öyleydiniz. Seni kucağında odasına taşıyordu. Ondan etkilendiğini kabul etmiştin"
Cevap vermedim. Sadece önüme dönüp kıyafetlerimi çıkarmaya başladım.
"Nicole?"
"Flört değildik. Sadece prens fazla alçak gönüllü. Hamile olduğum için de endişeli"
Milena kahkaha atmaya başladığında umursamadım. İyice büyümüş göbeğimle üstümü değişmek çok kolay değidi. Elbise üstümden çıkmıyordu
"Ay... güzel güldürdün. Ee noluyo?"
Yine cevap vermeyince bir süre üstümü değişmek için olan çabamı izledi
"Hamielik hormonları sana iyice etki etmeye başlamış. Ne gizliyorsun?"
"Bir şey gizlemiyorum Milena. Sadece kafam dağınık, ağrılarım var, doğum yakın ve stresliyim"
"Sen benden bir şey gizlemezsin" diyerek yatağa girmeden kollarımdan tuttu "Ne oldu? Owen'ı haftalardır yanında görmüyorum. Gizli gizli buluşmalarınızdan yaptığınızı düşünmüştüm"
"Hayır"
"Ne oluyor o zaman? 4. Soruşum falan anlat artık hamile kadın Nicole. Yani çok güzel flört ediyordunuz. Sonrasında noldu da yanına gelmedi bir daha?"
Anlatırsam Owen'ı öldürmeye çalışabileceğinden emindim. Arkadaşımı tanıyorum, ben de Jonas'ı öldürmeye çalışırdım
"Pekala..."
♤♤♤♤♤♤♤♤♤
"
Senin de hoşuna gidiyor itiraf et hadi. Hem sen biraz ağırlaşmışsın galiba"
"Hamileyim çünkü!" diye sesimi yükselttim biraz. O kahkaha atarak beni götürürken ben de kucağında somurtarak durmaya devam ettim
Beni odasına getirdiğinde yavaşça yatağa bıraktı ve yanıma oturdu
"Hemen uyuyacak mısın?" Dedi saçımı düzeltirken
"Seninle ilgilenmemi mi bekliyordun?" dedim hafif gülerek. O da minik gülerek ayağa kalktı. Üstümü iyice örtüp gülümsedi
"Çalışma masamda prens işleri yapıyor olacağım. Bir şey olursa seslen"
Başımı sallayıp o masasına giderken izledim. Sonra da dönüp gözlerimi kapattım ve yastığa sarıldım. Bir süredir, bu şekildeydik. Özellikle yalnızken benimle fazla ilgileniyordu ve bu çok hoşuma gidiyordu