Giriş

301 26 56
                                    


18.03.24

🖇️

Kaçıp gitmek suç sayılmaz,
Yüreklerin taş kesildiği yerden.

~ William Shakespeare.


♫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


O gece Harbiye'den taşan neşeli kalabalık nidalarıyla yeri göğü inletiyor; tüm şiddetiyle bastırıp onları sırılsıklam eden yaz yağmuruna aldırış etmiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O gece Harbiye'den taşan neşeli kalabalık nidalarıyla yeri göğü inletiyor; tüm şiddetiyle bastırıp onları sırılsıklam eden yaz yağmuruna aldırış etmiyordu. Genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden coşkulu kalabalık büyük bir özveri ile konser alanına girmeye çalışıyor, yollara taşan insan seli trafiği kilitliyordu. Konserin başlamasına dakikalar kalmışken kalabalığın heyecanı gittikçe büyüyor, ağızlarındaki isim bir melodi gibi havanın tuzlu meltemine karışıyordu.

"Alisa! Alisa! Alisa!"

Dışarıdan gelen uğultu sarışın kadının başını ağrıtıyordu. Kulisin biraz daha yalıtılmalı olmasını tercih ederdi fakat bu konserden payına düşecek olan yüzdeyi hesaplamak şikayet etmemekte karar kılmasına sebep oldu, ne de olsa geçen uzun yılların ardından bu gürültülü yaşama alışmış sayılırdı. Hayatının yoğun temposundan pek hoşlanmasa da günün sonunda banka hesabındaki artan sıfırları görmeyi seviyordu. Paraya, paranın ona verdiği güce, istediği her şeye ulaşabilecek olmanın verdiği o hazza tapıyordu.

Kırmızı topukluları zeminde ritmik sesler bırakırken üzerinde yürüdüğü zemin, dışarıdaki gürültünün etkisiyle titriyordu. Konser sonu kutlaması için organizasyon şirketi tarafından hediye olarak gönderilen pahalı içkilerden birini seçip kadehine doldurdu. Gecenin olmasa da içkilerin tadını çıkarma fikri aklına yattığı an açılıp kapanan kapının sesini işitmek öfkesinin içinde köpürdüğünü hissetmesine neden oldu. Arkasını dönmeye tenezzül etmedi, zira içinden taşan öfkesini karşısındaki kişiye yansıtabilmesi için göz teması kurmasına ihtiyacı yoktu, güneşin ışığıyla gece ışık saçan ay gibiydi, bu konuda hayli tecrübeliydi. Üstüne basıp ezmeye kudretinin yeteceği hiçbir çiçeği es geçmezdi. "Konser bitene kadar beni rahatsız etmeyin lafının nesini anlamadınız?"

YANKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin