3. Bölüm

1.5K 32 0
                                    

Onun hayatima dahil olmasi bundan 4 yil onceydi. Belki hayatimin en mutlu donemi degildi ama her seyi degistirebilecegime dair icimde kocaman bir umut vardi. Universiteyi yeni kazanmistim. Baska bir sehir, hic tanimadigim insanlar, bambaska firsatlar... Tanidik olmayan yeni tehlikeler...

Lisenin son senesinde nerdeyse butun sosyal medya hesabimi kapatip sahte arkadaslarimla arama mesafe koymustum. Tek amacim istanbul da iyi bir universite kazanip, kendime yikilmaz bir kariyer insa etmekti. Ne kadar saftim.

Hedefim icin cok calistim ve psikoloji bolumunu iyi bir puanla tutturdum da. Anneme ve babama gidecegim ve yeni bir hayata baska bir sehirde onlarsiz baslayacagim haberini verdigimde hem benim adima cok mutlu oldular hem de beni her seyden korumak isteyen ailem endiselerini saklayamadilar. Onlarin yaninda kalmam, buyudugum sehir olan Ankara'da hayatimi kurmam icin beni ikna etmeye calistilar. Kararimi vermistim. Inatci ve hirsliydim. Hayatta kalmak icin yuvadan ucmam gerektigini biliyordum. Yeni deneyimler yasamaliydim. Hazirliklarima buyuk bir hevesle basladim. Evimi tuttum. Kucuk bir evdi, fazla bir esyamda yoktu ama benim icin dunyaya bedeldi. Yillarca savastigim depresyonum hafiflemisti.

Universitenin ilk yilinda onunla tanistim. Okulum bitmeden staj yapabilmek icin onun yoneticisi oldugunu bilmedigim sirketine basvurdum. Psikoloji alaninla hizmet veren koklu bir kurulustu. Beni neden aldiklarini asla anlayamamistim zaten.

Yazin gecirdigim 3 ay boyunca haftanin 2 gunu sirket ici stajima basladim. Beni gorusmelere almiyorlardir. Cay kahve dosyalama isi olsada cv buyuk katki saglayacagina emindim.

O gun yeni bir arastirma tezi icin sirket bunyesindeki butun ust duzey psikologlar toplanti duzenlemisti. Benim gorevim not tutmakti. Erkenden toplanti salonuna gittim herkesin oturmasi gereken yer icin ayrilan kartlari dagittim, salonun en kosesindeki sandalyede yerime kurulup elime defterimi aldim. Guluyordum. Her sey cok iyi olacakti. Arkadaslarima bu deneyimi anlatmak icin sabirsizlaniyordum.

Herkes yavas yavas gelmeye basladi. salona en son o girdi. Kapidan girdigi anda gozlerim istemsizce ona kaydi. Benden nerdeyse 8 10 yas buyuk olduguna emindim. Guclu duruyordu. Yerine gecene kadar onu izledim. Onda beni ceken tuhaf bir sey vardi. Genis toplanti masasinin en basina yerlestiginde yetkili birisi oldugunu anladim. Mavi gozleri beni yakaladi. Kafami hemen egdim ve defterime tarih atmaya basladim. Korkumun mu yoksa heyecanimin mi daha agir bastigini bilmiyorum. Ona tekrar bakmaya cesaret edemedim. Kafami slaytlardan sunumlardan cevirmedim.
O yaz bir daha karsilasmadik.
Keske bir daha hic karsilasmasaydik.

Yeni okul yili basladiginda sirketten bir mail aldim ve bana staj dosyasi doldurmami, istersem ilk donem boyunca stajima devam edebilecegimi bildirdiler. Zamanim olmayacagi icin reddettim. Belki de farkinda olmadan normalden fazla iyi giden hayatimdan kaciyordum. Her mutlulugun bedeliyle geldigini o zamandan beri biliyordum.

Ama pesimi birakmadi.
Hocalarimdan sirkette staja devam edebilmem icin ozel izinler aldirdi. Herkes bir anda bunun bulunmayacak bir firsat oldugunu soylenmeye basladi. Hata yapmaya basladigimi dusundum. O baskiyi bilirsiniz, herkes size yanlis yaptiginizi soyler. Hayatimin firsatini kacirmamak icin icgudulerimi gozardi ettim ve elimde evraklarimla buyuk sirket binasinin onunde dururken, kuruntularimdan kurtulmaya calistim.

Resepsiyondaki calisanlari zaten taniyordum. Staja devam etmek istedigimi soyledim ve bana gelen maili gosterdim. Beni ona yonlendirdiler. O oldugunu bilemezdim.

Burak Aksoydan.

Kapisinda beklerken kendimi inanilmaz kucuk hissediyordum. Daha onunla resmi olarak tanismadan aramizda bir odalik mesafe olmasina ragmen beni guvensiz hissettirebilmeyi basariyordu.

Sekreteri iceri girmemi soyledi. O an kacabilirdim. Hayatim o noktada cok farkli bir yone gidebilirdi. Ama gitmedim. Bunun icin de kendimi asla affetmedim.

KABUSA UYANMAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin