3

2.4K 119 3
                                    

Çağan kaşlarını çatıp "Ne zaman öğrendin." diye sordu

"7 yıl önce."

Öğrendiğim halde tedavi olmamak yine benim salaklığımdı.

Şilan "Ama kontrole falan gittin tedavi oluyorsundur. Dimi?"

Başımı olumsuz anlamda salladım. İkisi de şokla bana bakıyordu. Son iki üç haftadır kemiklerime kadar ağrılar hissediyordum.

Çağan" İlerlemiş olabilir. Bunun bilincindesin dimi? "

"Evet. Eğer buraya kesin dönüş yapmasaydık. Tedavi yine olmazdım. İspanya da güvendiğim tek insan eşim ve kızım. Orada ki doktor bir süre hastanede kalmamı. Ve kemoterapiden bahsetti. Ben onca tedavi alırken Ufuk illa yanımda olmak isteyecek ve o zaman 13 yaşında ki kızımdan ayrı kalacaktım. "

"Kararını ne değiştirdi."

"Çünkü siz varsınız Çağan. İspanya da tektik.. Burada sizler varsınız, Ufuk'un ailesi var. "

Başını iki yana salladı "Bu bir bahane Mehir. Tedaviden kaçmaktan başka bir şey değil. Gerekli tahlilleri yaptıralım. Tedaviye en yakın zamanda başlayacaksın."

"Başlayacağım."

Gülümseyip ayağa kalktı kollarını açtığında sarıldım.

"Şilan, biz Mehir'le odama geçelim. Hem hasret gideririz hem de tahlilleri yaparız."

Şilan "Tamam ama bende özledim arkadaşımı. Yanıma uğrarsın birer kahve içeriz."

Sarılıp söz verdikten sonra odadan çıktık. Kendi odasına gidene kadar ara ara dönüp gerçek miyim diye bakıyordu.

"Gerçek olduğuna hala inanamıyorum. Bir yanım sana o kadar kızgın ve kırgın ki. Ama özlem daha ağır basıyor."

Odasında ki koltuklara oturduk.

"Bende sizi özlemişim. Dün akşam Mina geldi-"

Gözleri şaşkınlıkla açıldı

"O biliyor muydu her şeyi?"

"Hayır hayır. Dün akşam haberi oldu. Bana yardımcı olması için çağırdım. Bu akşam ki yemeği o organize etti."

"Demek bu akşam ki önemli kişi sendin."

Masasının üzerinde ki çerçeveyi elime aldım. Resimde ki kadın bana tanıdık gelmesi ile bir kaç saniye kim olduğunu düşündüm.

"Resimde ki kadın çok tanıdık geliyor ama kim olduğunu çıkaramadım."

"Akşın. Eşim."

Benim çocukluk arkadaşım Akşın ile mi evlenmişti?

"Çocukluk arkadaşım olan?"

"Ta kendisi."

Merakla sordum. "Nasıl oldu? Beni görmeye geldiklerinde bile çok muhabbet etmemiştiniz. Hatta sen onların kaldığında bile senin sınav haftandı."

"Cenazende birbirimize destek olduk. Sonra arkadaşlığımız başladı. Ankara da üniversite okuduğu zamanlarda sık sık yanına gidiyordum. En sonunda duygularımızı itiraf ettik."

Vay ulan sahte cenazemde bile sevap işlemişim. Yalnız kırk yıl düşünsem ikisinin evlenip çocuk yapacaklarını düşünmezdim.

"Sen anlat asıl bu Ufuk lavuğu kim?"

"Aslında tanıyorsunuz. Oğuz beni kaçırdığı zaman uçakta ki patlamada beni kurtaran kişi."

Bir kaç saniye düşündü.

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin