MISIR,İRAN,IRAK GİBİ ÜLKELERLE KARISMALAR SONUCU.....İŞTE SONUCUMUZ.

274 17 0
                                    

Gerçi hadiseleri körükleyen bir kısım münafıklar istisna edilirse, birbiriyle savaşan iki taraf da farklı içtihatları sebebiyle hak ve hakikat adına savaşıyorlardı. Fakat sonuçta ortaya çıkan bu durum, huzursuzluğun yanı sıra akaidle ilgili yeni bir takım soruları da beraberinde getiriyordu.
Öte yandan hicrî birinci asrın sonlarında Suriye, Mısır, İran, Irak gibi büyük ülkelerin İslâm topraklarının sınırlarına dahil edilmesiyle müminler çok değişik inançlarla karşılaşmışlar, doğu ve batı felsefesiyle yüzleşmek durumunda kalmışlardı. Neticede "kader" meselesinden "imamet/halifelik" meselesine kadar bir dizi konuda itikadî ihtilaflar zuhur etmişti.

Bunlara paralel olarak Mutezile, Cebriye, Kaderiye, İmamiye (Şia) gibi Ehl-i Sünnet'in dışına çıkan birçok mezhep zuhur etmişti. Bu gibi mezheplerin sayısı alt kollarıyla birlikte sonraları yüzün üzerine çıkmıştı.

Akaid gibi, fıkıh sahasında da ortaya çıkan yeni durum ve ihtiyaçlar yeni içtihatları gerektirmiş, tabii olarak ihtilaflar da zuhur etmişti.

Neticede Fıkıh ve Akaid ilmine Hz. Peygamber s.a.v. zamanında hiç tartışılıp konuşulmayan meseleler girmiş, yeni fetvalar ortaya çıkmış, sonraki asırlarda işin içine akıl ve felsefe de bir ölçüye kadar dahil edilmişti. Bu hususlarla ilgili metot ve düşünce farklılıklarından dolayı ister istemez değişik fıkhî/itikadî akımlar da ortaya çıkmıştı.

Tabii olarak bu durum karşısında Ehl-i Sünnet akaid ve fıkhının sağlam bir şekilde tespit edilmesi zaruret halini almıştı. Ayrıca söz konusu ilimler her müslümanın sürekli meşgul olması gereken hayatî önemi haiz ilimlerdi.

Onun için devrin alimleri ilk önce bu konularda kitap ve risaleler kaleme alarak hafızalarda bulunan ilimleri tedvin ve tasnif ettiler. Tabii ki bu ilimlerin temel dayanakları Tefsir ve Hadis ilimleriydi. O yüzden hadis-i şerifler büyük bir gayretle toplanıp tasnif edilmeye başlandı. Tefsir sahasında Sahabe neslinden intikal eden berrak düşünceler kayda geçirildi. Bunların usul ve metotları belirlendi. Böylece Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelâm gibi müstakil ilim dalları ortaya çıkmış oldu.

tasavvufi dünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin