Tasavvuf İlminin Ortaya Çıkışı

1.4K 50 1
                                    

Asr-ı Saadet’te temel islâmî ilimler

Sahabe-i Kiram hazretleri, itikadî konularda Kur’an ne buyurmuş, Allah Rasulü s.a.v. neyi haber vermişse ona harfiyen iman ediyorlardı. İman hakikatlerini daha ziyade naklî delillerle ve gayet sade bir biçimde tebliğ ediyor, müşriklerin iman etmelerine vesile oluyorlardı. Fakat bu hakikatleri ihtiva eden ilme münhasıran “Kelâm” ilmi demiyorlardı. Zaten onların sade, berrak anlatımları içinde felsefe yoktu. Asr-ı Saadet müslümanları henüz doğu ve batı kaynaklı felsefeyle yüzleşmemişlerdi. O yüzden itikadî konuları felsefî bir üslupla anlatan Kelâm İlmi diye bir ilim mevzubahis olamazdı.

YANİ KARDESLERİM O ZAMANLARDA TASAVVUFA GEREK YOKTU ÇÜNKÜ HERKES İSTEDİGİ AN RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) EFENDİMİZE GİDİP HERSEYİ DANIŞIYOR İSTEDİGİ BİLGİYİ ALIYORDU . FAKAT EFENDİMİZ(SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) İN ÖLÜMÜNDEN SONRA CIKAN SAPIK GORUSLERDEN DOLAYI İLİM UZERİNE KİTAPLAR YAZILMAYA BAŞLADI TEMELİDE TASAVVUF OLARAK SUNULDU BU KONULARADA GELECEGİM İNSAALLAH =>


Fıkhî konularda da durum bundan farklı değildi. Mesela namazın nasıl kılınacağını, zekâtın hangi maldan ne kadar verileceğini, alışverişle ilgili hükümleri o günkü müslümanlar Kur’an-ı Kerim’den ve Hz. Peygamber’den öğrenerek tatbik ediyorlardı. Fakat İslâm’ın sadece ibadet ve muamele ile ilgili konularını mevzu edinen; sistemli, metotlu, müstakil bir “Fıkıh” ilminden söz edilmiyordu.


tasavvufi dünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin