İyi okumalarr Vote'a basmayı ve yorumlarınızı bekirtin lütfen. Öptüm😚
Azer evden çıktığı gibi . Karaca'nın evinin yolunu tuttu.(Karaca'nın ayrı evi var.) Ne yapacaktı ki sanki orda . Oraya gidip içindeki herşeyi karaca'ya dökmek istiyordu . Tabi karaca'da onla konuşacak mı o da malum. Karaca'nın evine vardığında arabadan inerek kapıya vardı . Kapının önüne gelince bir süre baktı öylece acaba Karaca nasıl karşılayacaktı onu. Elini kaldırarak hafifçe kapıya vurdu. Karaca kapının sesini duyunca bu saatte kim olabileceğini düşündü yavaş yavaş kapıya yürüdü ve kim olduğunu sordu.
-Kim o?
-Benim Karaca, Azer.
Karaca yavaşça kapıyı açtı ve karşısındaki adama baktı.
-Ne işin var burada .
-Seninle konuşmam lazım buna ihtiyacım var.
Karaca karşısında ki adama bakıyordu tıpkı küçük bir çocuk gibi ona bakıyordu sanki bir derdi vardı.
-Konuşacak birşeyimizin olduğunu sanmıyorum. Çok önemli birşey varsa burada diyebilirsin kısaca.
-Kısa değil önemli, lütfen.
-Peki içeride konuşalım.
Karaca kapıyı daha çok açarak Azer'e içeriyi gösterdi. Azer içeri girerek salona doğru adımladı. Koltuğa geçerek oturdu Karaca'da onun karşısına geçerek onun konuşmasını bekledi .
-Umarım bu anlattıklarım da beni sakince karşılarsın. Diyerek Azer olanları baştan sona anlattı. Karaca karşısında ki adama hayretle bakıyordu. Nasıl böyle bir şey olabilirdi. Azer'in böyle bir şey yapabileceğini aklının ucundan bile geçirmemişti.
-Bana bu iğrençlikleri anlatmak için mi buraya kadar geldin Azer.
-Karaca bak bana inan lütfen ben isteyerek bir şey yapmadım . Kendim de değildim o zamana dair birşey hatırlamıyorum . O çoçuğun benden olduğuna bile emin değilim o kadın yalan söylüyor olabilir .
-Bu beni ilgilendirmez Azer. Bizim aramızda hiç bir ilişki yok. Bir kadın çıkmış ve senin çoçuğunu taşıdığını söylüyor ve sen gelip bana bunları anlatıyorsun sen ilk geldiğinde buradan çıkarken biz barışmış halde oluruz diye düşünüyorum ama sen bana gelmiş bunları anlatıyorsun. Ben sevdiğim adamın ağzından başka bir kadınının onun çoçuğuna hamile olduğunu duyuyorum sence bu ne kadar normal.
-Bak Karaca bana inan ben o kadınla bir gece geçirdiğime inanmıyorum. Çocuk doğana kadar bekleyeceğim doğduktan sonra babası ben miyim değil miyim öğreceneğim . Şimdide bu testi yaptırabilirim ama zararlıymış bebek için o küçücük bedenin vebaline giremem. Lütfen bizi hemen unutma bize bir şans ver.
-Azer ben sana nasıl bir şans verebilirim. Hem ben sana şans verdim diyelim o çocuk doğduktan sonra ya senin kanındansa o sefer ne olacak?
-Ben kendi çocuğuma sahip çıkacağım . Alacağım o çocuğu kadından .
-Peki annesi ne olacak o çocuğu annesiz mi büyüteceksin. Ben annesizlik nedir iyi bilirim benim annem vardı ama sadece bana yoktu. O yüzden bu dediklerinin hiç biri doğru değil . Bu dediklerini ne sen dedin ne ben duydum bunların hepsini unut ve git. Kapıya doğru ilerledi karaca . Azer arkasından kalkarak hemen yürüdü ama karaca onu daha fazla dinleyerek kalbini daha fazla kırmak istemiyordu. Azer karaca'ya kendini anlatmaya çalışmasına rağmen Karaca kapıyı açarak Azer'in dışarı çıkmasını istedi ve dışarı çıkardı kapıyı suratına kapattığı gibi yıkıldı. Kapıya yaslanarak yavaş yavaş yere çöktü farketmeden gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı . Kapının diğer tarafında da Adam o da kapıya yaslanarak yere çökmüştü iki kalp aynı anda yıkılmıştı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Karaca'm inan bana sana kendimi kanıtlayacağım . Benim öyle biri olmadığımı göstereceğim seni prensesim yapacağım. Öyle bir gün gelecek ki elimde kanıtlarım la geleceğim sana affettireceğim kendimi o kırdığım kalbi onaracağım sen yeter ki bana inan bizi unutma . Ben bizi asla unutmayacağım. Diyerek yavaş yavaş yerinden kalktı kapıya son kez bakarak. -Seni seviyorum Karaca'm. Dedi ve arabasına doğru ilerledi.
İki beden iki kalp o gece yıkıldı. Kadın paramparça, adam ne yapacağını bilmez durumda. Neydi onların sonu neden bir türlü mutlu olamadılar. Karaca düşündükçe delirdi sevdiği adam başka kadının tenine mi değmişdi. Düşündü başlamadan bitmişler miydi?, niye hep zorluklar onları buluyordu düşündü düşündü ama kafasındaki labirenti yıkamadı ağlamaları koca hıçkırıklara döndü. İlk tanımadığı zamanları aklına geldi istemediği adamdan vazgeçmek zorunda mıydı? Onların kaderi birbirine yazılmamış mıydı? Azer ise elini tutmaya, bakmaya kıyamadığı kadından vazgeçmek istemiyordu. Ama kadını onu kabul etmemişti. Düşündü hangi kadın bu durumu kabul ederdi ki. Sevmişti ama yapamamışdı, becerememişdi. Uzunca bir süre evin önünde durdu baktı öylece eve. Sevdiği iki adım ötesinde ama gidemiyor konuşamıyordu daha. Kanıtlayacakdı kendini affettirecekdi, onaracakdı o kalbi. Yıkılmışlardı ama hayat onlara mutluluğu sunmamıştı. Cemal Süreya'nın da dediği gibi 'Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.' Kavuşamadıkları sevdaların da boğulmuşdu onlar.
Ne olacaktı artık zaman belirleyecekdi. Kazanacaklar mıydı? Yoksa Kaybedecekler miydi? Girmişti bir kara melek aralarına. Ama Azer o kara meleğin kazanmasına izin vermeyecekdi. Hayat izin verecek miydi? O gece onlar iki ayrı kalp tek bedenlerdi.
Azer arabayı eve sürdü. Eve gelince arabayı bahçeye bırakarak evin kapısını açarak içeri girdi. Herkes yatmıştı yavaşça merdivenlerden odasına doğru adımladı. Kapısının önüne gelince koridorun karşısındaki odaya baktı. Çocuğunu taşıyorum diyen kadın oradaydı. Kafasını iki yana sallayarak düşünceleri kafasından attı. Yorulmuştu artık. Odaya girip ceketini çıkarıp bir köşeye attı. Üzerini değiştirip yatağına uzandı başındaki ağrıyla gözlerini karanlığa kapadı.
Nasıldı beğendiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir. Siz nasıl ilerlemesini istediniz bölümlerin? Sizi seviyorum 😚. Vote'a basmayı unutmayın lütfen.
