Gece saat kaçı gösteriyordu hatırlamıyorum . Bir anda yataktan fırlamış çatı katındaki tek göz odamda , beni gördüğüm o güzel rüyadan uyandıran sesin peşine düşmüştüm.🌃
Neydi şimdi bu ? Diye boğuk gözlerle etrafa bakınırken. Odamın küçük tahta camından , tık tık tık ! Sesler geliyordu . Hay aksi ! Bu gece sanırım seslerle basım belada, yeşilin üzerine ufak siyah puantiyeleri olan perdemi aralayıp dışarıya baktım .🌬️
Gökyüzü o kadar berrak ve derin görünüyordu ki . Yıldızlar sanki yeryüzüne biraz daha yaklaşmış gibiydi. Bir süre öyle dalmışım , sanki cama çıkma amacım gecenin bir yarısı yıldız seyretmek mis gibi. Yalnız pek de kötü bir fikir değilmiş, gökyüzünü ve yıldızları daha önce hiç böyle görmemiştim. ✨
Her neyse .. o ses nerden gelmişti ve cami tıkırdatan kimdi ? Bu sorulara cevap ararken gözüm masamın üstünde duran çalar saatime ilişti. Saat gece 3'ü 5 geçiyordu. Uyku göz kapaklarımı bastırıyor bense beni uyandıran o gizemli seslerin ne olduğunu bulmadan uyumak istemiyordum . 🥱
Ama uykuyla da savaşacak gücü kendimde bulamıyordum . Üstelik uyku sersemiyken çok sinirli olurum , sesleri çıkaran bir fareyse şayet onunla kavga etmek istemem 🙂 Salına salına son bir kez odamin içerisinde tur attım . Camı kontrol edip kendimi ılık yatağımın kollarına bıraktım . Ay istirahate çekilmiş olacak ki sabahın ilk ışıkları gözlerimle şakalaşmaya başlamıştı. 🌞
Bu gece baya kısa sürdü, uyanıp sorularıma cevap bulabilirim umarım . Yatağımda bir sorun var di , diğer yataklardan farklı olduğunu söyleyebilirim. Ne zaman erken uyanmak istesem kollarıyla sıkıca beni sarar , bana ninniler söyler ve uyanmamam için elinden geleni yapardı. Bu sabahta modunda ☺️ onun adı 'pull' adının hakkını veren bir yatak . Bugün önemli işlerim var o yüzden pull ile didişebilirim , 🛌
Yorganı üstümden atmakla ise başladım. Sonra pull'e dönüp işin gücün içine çekmek , bugün biraz yükselmeye ihtiyacım var . Böyle giderse adını değiştirmeyi bile düşünebilirim. Pull'un beni anladığına da eminim. Yatağımda doğrulup meşur esneme hareketlerini de yaptıktan sonra pencereye yöneldim.🍁
Gece gelen seslerin hepsinin dışardan geldiğini düşünüyordum . Üstten bahçeye baktığımda tuhaf görünen hiçbir şey yoktu. Evin yıllanmış , hatta yosun tutmuş masasının kırık parçası bile bu gece ufalanmamisti. 💫
Genelde yaramaz Susam her gece o masanın kenarını tırnaklarıyla ufaliyordu ve her duyduğu sesin arkasından mutlaka acı acı hav'lıyordu. O gece çıkan seslere tepki vermemesi beni şüpelendirmisti . Aynı zamanda evin büyük babası huysuz ihtiyar bile pofur pofur uyumuştu . Anlaşılan bu gizemi çözmek bana düştü. O gece hayal görmedigime eminim 🤷
Neyse ki sonbahar gizem çözmek için ne güzel bir mevsim öyle değil mi ? Üstüme kalın bir hırka alıp tahta merdivenlerden yavaş yavaş inmeye başladım . Tabi altmış yıllık merdivenler benimle aynı fikirde olmasada biraz daha yardımcı olmalarını dilerdim. 🤫
Her bastığımda gıcırdamak yerine fısıldasalardi mesela , o zaman evin huysuz büyük babasiyla karşı karşıya kalma riskim azalabilirdi. Tam son merdivene geldim derken evin huysuz büyük babası Yusuf dede önümde beliriverdi . ⚡
Heey ufaklık dün geceki mesain biraz gürültülü geçti , bilirsin kulaklarim hala yirmisinde . Gelde şimdi o sesleri benim çıkarmadığı mi Yusuf dedeye anlat. Yusuf dede bende gece seslere uyandım . Ama etrafta hiçbir şey gözükmüyordu. Şimdi de bahçeye çıkıp biraz araştırma yapacağım. Neey karıştıracak sin? diye soruverdi birden, Allah'tan kulakları yirmisindeydi. 🧓
Şimdi onunla hiç ugrasamazdim normalde keskin olan kulakları ben ona yakınken tikaniveriyordu , belkide benimle dalga geçiyordur 🤷 Yusuf dede şimdi hemen gitmeliyim eve gelince sana her şeyi anlatacağım deyip kaciyordum ki . Arkadan kıkır kıkır gülüp seni haylaz çocuk suçunu kapatmak için dedektif rolü yapıyor demez mi ? 🥴
Her neyse bir müddet sesleri benim yaptığımı düşünmesi işime yarayabilir diye düşündüm . Koşarak kendimi bahçeye attım . Sanırım sonbahar in son güneşli günlerinden biriydi o yüzden şanslıydım. Hemen susamin kulübesine gidip ondan dün gece için ip ucu almaliydim. Susamı bildiğim için odamda kalan son ödül mamasını da cebe atmıştim. 🤗
Kurnaz susam kendine ihtiyacım olduğunu her anladığında ödül maması yemeden asla kulübeden çıkmaz. Neyse ki hazırlıklıydım. Beyaz siyah karışık tüyleriyle Alaska malamute cinsi bir köpekti susam . 🐕
Önce yanına yaklaşıp modunu bir yokladım . Evet sanırım ona işimin düştüğünü yine anlamıştı. O yüzden hiç pazarlık yapmadan elimdeki son ödül mamasını da susama verdim.🦴
Onun heyecanını görmek bana terapi gibi geliyordu. Koca yumak kuyruğunu sağa sola hızlı hızlı sallayıp. Patilerinin üzerinde hop hop zıplıyordu. Hadiii kızım bu kadar oyun yeter. Şimdi gelde su geceki seslere neden havlamadigini bana bir söyle bakalım . 🦴🐕
Kulaklarını dikmiş beni dikkatle dinliyordu. Sonra birden bahçenin arka tarafından ön tarafına doğru üç beş kere koşarak tur attı. Genelde arka bahçeye evden kimse gitmez susaminda gitmesi yasak ti. Ama susam ilk defa bu kadar özgür ve dikkatsiz bir şekilde arka bahçeye koşuyor sonra geri ön bahçeye dönüyor du. 🤷
Önce onu sakinleştirip tasmasını taktım sonra da hadi senle bir geziye çıkalım diyerek arka bahçeye doğru yol aldık. Altmış yıldır biriken ne varsa buradaydı kullanmadığımız eşyalar . Huysuz Yusuf'un getirdiği onca zirvalik hepsi buradaydı ve girilmesinden hiç hoslanmazdi . 🤐
Susam Arkaya doğru gittikçe heyecanlanıyor etrafımda dönmeye zıplamaya havlamaya başlıyordu. Merakım her geçen dakika daha da arttı . Koca eşya yığınlarının ortasında burda ne olabilir ki diye düşünürken birden susam etrafimda öyle bir döndü ki ayağıma dolanan tasmanin ipine takılıp düştüm. 😫
O sıra tasma ve kendimle cebellesirken susam çoktan elimden kaçıp koca teneke yığınının altına girmişti bile . Kendimi toplayarak yerden kalktım. Susam tenekelerin altında çukur gibi bir şeyin içerisine girmiş tatlı tatlı uluyordu. Yavaşça ona yaklaştım .😳
Çukur çok derin görünmüyordu. Ya da benim baktığım yerden gördüğüm böyleydi. Susam sanki bana hem çok yakın hemde çok uzak gibiydi . Biraz telaşlansam da çukurun içine bakıp orda ne olduğunu görmek istiyordum.😦
Yaklaştım biraz daha ve biraz daha . Çukurun kenarına geldiğimde dışardan gördüğümden daha derin olduğunu farkettim. Eğilip içerisine baktığımda gördüklerim karşısında küçük dilimi yuttuğumu söyleyebilirim ... 😱😲
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNDEKİ PENCERE
Teen Fiction(Minik bir kasaba da dedesi ve ninesiyle yaşayan duru bir gün evlerinin arka bahcesinde kocaman gizemli bir cukurla karsilasir ve hayati değişir...) Bizim penceremizden baktığımızda , her şey olağan akışında ilerler . Bulutlar selam verir geçer , de...