Başımın Tatlı Belası ♡Psikopat♡

Aile Ziyareti

Çok geç yazdığımız farkındayım ama güveniyordum pc arızalandı anca yazdım özür dilerim artık yazarım. 

Sabah eve gitmek için yola çıkmıştık.  Yol sıkıcıydı hatta aşırı sıkıcı.  Duru her zaman ki gibi uyumuştu.  Ama bir ara telefon çaldığı için uyanıp telefona cevap verdi.  Arayan annesiydi yarın akşam bize ziyarete geleceklermiş birde onlar eksikti zaten yoruldum.

Eve geldiğimizde kendimi direk yatağa attım.  Biraz uzandiktan sonra duşa girdim. Sıcak su iyi gelir dedim ama nerede bana iyi gelecek sıcak su buna ben bile gülerim. 

Çıktığımda  Duru odayı topluyordu daha yeni geldik sanki talan ettim her yeri. Yanına gittiğimde beline sarıldım.  Üstümde sadece alt kısım için havlu olduğu için ıslak vücudum Duru'nun sırtına değdi ıslandı "Demir sırtıma degdirme üşüdüm." Hemen çektim deyince. 

Mutfağa inerken Duru'nun sesiyle duraksadım. "Hayatım üstüne bir şey giymeden inme hasta olursan" emriyle hemen merdivenlerden geri dönüp yukarı çıktım.  "Emredersiniz komutanım" deyip dolaptan sarı tişört ve eşofman.  Alıp üstümü değiştirdim.  Aşağı tekrar indim.  Karnım kurt gibi açtı mutfağa gidip buzdolabından kahvaltılık şeyler çıkardım birde sandviç ekmeği aldım tam ağzıma salam götürürken Duru'nun elime vurmasıyla tezgaha düşürdüm."Duru ne yapıyorsun ya!" Tamam kabul bağırmak saçmaydı ama haklıyım ne diye elindekimi düsürttüyordu. "Yemesene ya ben sana daha güzel hazırlayacağım bekle biraz" şöyle bir but olsa yanına garnatürlü pilav sonra patates kızartması olacak of ne giderdi bee. 

"Beceremezsin ki sen daha iki yumurta kırmayı bilmiyorsun yemek yapacaksın"

"Ya sen ne istiyorsun söyle sana çok güzel yapacağım"

"But garnatürlü pilav sonra patates kızartması yapsan çok güzel olur hatta makarna salatasi da çok güzel olurdu"

"Çok mu istiyorsun sen geç içeri ben sana çok güzel bir masa hazirlarım bakalım iki yumurta mı kirabiliyorum yoksa parmaklarını yedirtecek sofra mi hazırlayacağım"

" Çok iddialıyız Duru hanım ben içeri geçiyorum saat 12 akşam 6 ya kadar hazır olsun"

"Tamam"....

Akşam saat 5 ve Demir verdiği süreden erken bitti.  "Demiiiir!!" Dedim ses yok.  "Demirr  cevap ver bana!!" Içerden sonunda ses geldi "Duru sana kaç defa diyeceğim bana emir vermeden başvurmadan konuş"  gerizekalı ya hem duyma sonra gel bana kız "Demir sinirlendirme ben burada sen duy diye kıçımı yırtıyım sen gel duymayinca bana kız yeme hepsini ben yerim" aptal hem ona yemek yap sonra azar işitiyorum "Tamam gel bir şey demedim ki" yanına doğru gittim sımsıkı sarıldı nefesin kesildi "Demir.. ca-nin aci-yor" hemen kollarını gevşetti bu sefer çenemden tutup kafami kaldırdı yanaklarimi öptü sıktı işkence ettti ama hoşuma gidiyordu Demir çocuklasinca tatlı oluyordu. "Canım benim gitmem lazım"

"Tamam nereye"

" halletmem gereken işler var"

"Birini falan mı döveceksin? "

"Gibi ama merak etme kocana bir şey olmaz"

"Biliyorum çünkü sen benim kocam ve Demir Ulusoysun" dudagimdan kocaman öpücük alıp gitti.  O kadar yemek boşuna gitti.  Bende duyguya gittim uzun zamandır görmüyordum özledim kızı. 

-DEMİR-
DEPO ya gittim dövülerek biri varmış Semih'in dediğine göre.  Adamın işini bitirdikten sonra Semih postaladim o hallederdi. 

Saat 10 gibiydi bara gittim biraz içki içmek istedim boş bir yer bulup oturdum.  Votka istedim.  Votka bana etki yapmıyordu artık.  İçerken yanıma bir sürtük geldi "hiç oturmadan defol git" dedim kız anlamıyor geldi yanıma oturdu elimdeki votkayi alıp kendi içti sonra dudagima yapıştı itip boğazını sıktım "sana git demiştim ama dinlemedin"  başım bir an dönmeye başladı ağrıdı.  Kız tekrar öpmeye başladı...